• DOLAR 32.571
  • EURO 34.909
  • ALTIN 2435.937
  • ...
KUDÜS`Ü  SAVUNMAYA  HAZIRIZ…  Yeter ki ümmetin desteği eksilmesin
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Terörist israilin işgal altında tuttuğu Filistin topraklarında Filistinlileri vahşice katletmesi, Mescid-i Aksa`ya yönelik taciz ve saldırıları, Filistinlileri bıçaklı eylemler gerçekleştirmeye yönlendirmiş durumda. Gelişmeler 3. İntifada`nın ayak sesleri olarak yorumlanırken, Mescid-i Aksa`nın durumu ve Kudüs`teki son gelişmeleri, evi Mescid-i Aksa`ya 70 metre uzaklıkta olan Aksa`nın komşusu Kudüslü Zekeriya Makdisi ile konuştuk.

■ MEHMET ÖZCAN / DOĞRUHABER

Son haftalarda dünya kamuoyu Suriye, Irak, Yemen gibi İslâm beldelerindeki iç savaş ve kaosa odaklanmışken terörist israil, işgal altında tuttuğu Filistin topraklarında Filistinlileri vahşice katlediyor. Mescid-i Aksa`ya taciz ve saldırılarda bulunan siyonist Yahudiler, Kudüs ve Batı Şeria`nın çehresini değiştirmek ve nüfus yapılanması üzerinde oynayarak Yahudileştirme faaliyetlerine hız vermiş durumda. Uluslararası anlamda savaş suçu işleyen siyonist israilin insanlık dışı bu uygulamaları Filistin`de üçüncü intifadanın da ateşini yakmış bulunuyor. Sadece içinde bulunduğumuz Ekim ayı içinde çocuk ve kadınların da aralarında bulunduğu 50 civarında Filistinli Şehid oldu, 2 bin civarında kişi de yaralandı, bine yakın kişi de tutuklandı. 300 çocuğun aralarında bulunduğu tutuklular ağır işkencelerden geçirilerek cezaevlerine atılıyor. Bu süre zarfında Filistinli gençlerin siyonistlere yönelik yaptıkları bıçaklı eylemlerde ise 8 siyonist öldü, 200`den fazla siyonist de yaralandı. İsrailin Filistinlilere yönelik yargısız infazları karşısında bıçaklı eylemler düzenleyen Filistinlerin eylem tarzı, Yahudilerde büyük bir korkuya neden olmuş durumda. israil basınına göre yüzlerce Yahudi, son saldırılar sonrası psikolojik nedenlerle kliniklere başvurdu. Ayrıca Yahudi halk arasında silaha yönelik talebin yüzde 5 bine ulaştığı belirtildi.

Ziyaret ettiği Güney Afrika`da Filistin`deki son gelişmeleri değerlendiren Hamas Siyasi Büro Başkanı Halid Meşal, Mescid-i Aksa`ya yönelik siyonist baskıların amacının Müslümanları dışlayarak şehrin kimliği ile tarihini değiştirmek ve kutsal şehri Yahudileştirmek olduğunu ifade ederek, “Mescid-i Aksa ve Filistin`i özgürleştirmek herkesin bireysel ve toplumsal olarak sorumluluğundadır” diye konuştu.

KUDÜS`Ü, MESCİD-İ AKSA`NIN KOMŞUSUNDAN SORDUK

Mescid-i Aksa`nın durumu ve Kudüs`teki son gelişmeleri, evi Mescid-i Aksa`ya 70 metre uzaklıkta olan Aksa`nın komşusu 60 yaş dolaylarındaki Zekeriya Makdisi ile konuştuk. Yanlış okumadınız, evi, Mescid-i Aksa`ya sadece 70 metre uzaklıkta olan Makdisi kendini tanıtırken de ‘Ben Mescid-i Aksa`nın komşusuyum` diyerek başlıyor söze.

Makdisi Kudüs`ü anlatırken şehrin yapısı, Mescid-i Aksa`nın alanı ve Kudüs`te yaşayan Müslümanlar ile Yahudilerin nüfus yoğunluğuna dikkat çekerek bir ülkeden bir başka ülkeye geçmenin Batı Şeria`dan Kudüs`e geçmekten çok çok daha kolay olduğunun altını çiziyor. İstanbul`da düzenlenen 7. İslâm Ülkeleri Kanaat Önderleri Forumu`nda karşılaştığımız Zekeriya Makdisi, özel bir durumundan dolayı fotoğrafını çekmememiz kaydıyla konuşuyor gazetemize.

BATI ŞERİA`DAN KUDÜS`E GEÇMEK NEREDEYSE İMKÂNSIZ

Makdisi, “Kudüs, aslında etrafında bir sur olan, işgalci israil tarafından Batı Şeria`yla ilişkisi koparılan bir set var etrafında. Yani Batı Şeria ile Kudüs arasında hiçbir bağ yok, geçiş son derece kısıtlı. Yani bir ülkeden bir başka ülkeye geçmek Batı Şeria`dan Kudüs`e geçmekten çok daha kolay. Ayrıca asıl Kudüs`ün merkezinde bir sur var ve bu surun içerisinde Mescid-i Aksa bulunuyor, Kubbetü`s-Sahra bulunuyor. Burada 30 bin Müslüman, 6 bin Yahudi bulunuyor. Asıl Kudüs`ün kalbi dediğimiz yer burasıdır ve bunun etrafında bir sur vardır. Ayrıca Kudüs`ün toplam nüfusu 600 bindir. Bunun 200 bini Müslüman, 400 bini şu an itibariyle Yahudi işgalci nüfustur. 100 binden fazla Müslüman da Surların dışında bırakılmıştır.” diye konuştu.

ŞU ANDA KUDÜS İÇİN BÜYÜK CİHAD VAR

Kudüs`te yaşanan son gelişmeleri öz bir cümleyle özetleyerek değerlendiren Makdisi, “Şu anda Kudüs`te bir mücadele var, Kudüs için kendini feda etme ve müdafaa etme var. Tamamen büyük bir mücadele ve büyük bir cihad var.” dedi.

OLAYLAR, ÜÇÜNCÜ İNTİFADANIN BAŞLANGICI

Son gelişmelerin Filistin içinde başlayan üçüncü intifada olup olmadığını sorduğumuz Makdisi, “Üçüncü intifadanın başlangıcı diyebiliriz. Ama bir intifadanın olabilmesi için bunun beslenmesi ve desteklenmesi gerekiyor. Bir kere intifada dediğimiz hadise, sadece birkaç münferit olaydan ibaret değildir. Bunun süreklilik arz etmesi gerekir. Ama bunun için de Filistin halkının dışarıdan destek görmesi ve bu desteği hissetmesi gerekir. Başka kaygılar taşımaması gerekir. Şehit olanların ailelerine bakılacağı, yıkılan evlerin onarılacağı ya da en azından başka evler yapılacağı konusunda bir inancın olması gerekiyor. Çünkü işgalci israil, direniş intifadasına katılanlara karşı çok acımasız ve sert bir tavır ortaya koyuyor. Onların evlerini yıkıyor, onları şehit ediyor. Dolayısıyla bu konuda kararlı olmak ve bu davayı sürdürebilmek için desteğin olması gerekiyor. Bu desteğin de başta mali olmak üzere ayrıca basın üzerinden ve diğer alanlarda somut bir şekilde ortaya konulması gerekiyor” diyerek İslâm ümmetinin desteğini hissetmeleri halinde bu olan hadiselerin bir intifadaya dönüşmemesi için hiçbir sebebin olmayacağını ifade etti.

BİZDE SAVAŞÇI YİĞİT ADAMLAR VAR; YETER Kİ ÜMMETİN DESTEĞİ EKSİLMESİN

Makdisi`ye özellikle de içinde bulundukları bu hassas dönemin selamete kavuşması, Kudüs`ün özgürleştirilmesi ve tüm dünya Müslümanlarının Mescid-i Aksa`da özgürce namaz kılabilmeleri için ne yapmak gerektiği konusunda bir mesajı olup olmadığını soruyorum.

Makdisi, “Ben şunu söylemek istiyorum; kesinlikle Filistin halkı israillilere yeter. Adam olarak bizde kahtı rical yok. Biz de adam sıkıntısı yok. Bizde yiğit adamlar var, bizde savaşçı adamlar var, mücadeleci adamlar var, korkmayan adamlar var. Ve daha önemlisi biz israili tanımış vaziyetteyiz. Artık onlara karşı bir heybetimiz var. Onlardan korkmuyoruz. Bu manada bizim adam sıkıntımız yok. Sadece bu adam gibi adamların desteklenmesi gerekiyor. Ümmetin bütün gücüyle Filistin`e gitmesine gerek yok. Biz Filistinliler olarak Kudüs`te ümmet adına mücadele etmeye, orayı savunmaya hazırız ve buna Allah`ın izniyle gücümüz yeter. Yeter ki biz ümmetin desteğini somut olarak güçlü bir şekilde arkamızda hissedelim, Allah`ın izniyle böyle olduğu takdirde hiç kimse bizi durduramaz.” diyerek Filistin davasının tüm İslâm âleminin ortak davası olduğuna dikkat çekerek mesajının başta Türkiye olmak üzere tüm İslâm ümmetine olduğunu dile getirdi.

Bu haberler de ilginizi çekebilir