'Süreç bozulur diye azmettiriciler davaya dâhil edilmemiştir'
Geçen yıl 6-7 Ekim'de yaşanan katliamın yıldönümü ve başlayan dava süreciyle ilgili Hukukçu-Yazar Emin Güneş değerlendirmelerde bulundu.
Azmettiricilerin görsel ve yazılı delillere dayalı olarak belli oldukları halde onlara dokunulmaması, “adaletin-hukukun” sürece kurban edildiğini gösterdiğini belirten Güneş, katliamın ise Türkiye’de yaşanan ender olaylardan olduğunu ifade etti.
Ankara’da görülen davanın iddianamesinin hukuki dayanak açısından sakat olduğunu söyleyen Güneş, TCK’nın 77. maddesinde yer alan belli bir kitlenin imhasına yönelik faaliyet kapsamında değerlendirilmesi gereken saldırıların, ‘canavarca hisle adam öldürme’ şeklinde basitleştirildiğini belirtti.
Saldırıların PKK’ye boyun eğmeyen bütün insanları öldürmeye yönelik bir eylem olduğunu ifade eden Güneş, şunları söyledi: “Sadece HÜDA PAR’A yönelik bir eylem değildi. O yüzden bunun insanlık suçu olarak nitelendirilmesi lazım. Failleri bulmakta zorluk çekilebilir ama suçun azmettiricileri çok nettir. Çünkü dosyada dikkatimi çeken bir şey oldu. Sanıklar şunu söylüyor ‘kameralara bakabilirsiniz’ diyorlar. Çünkü kameraların hepsini yok ettiler bu çocukların aklına kamera yok etmek gelmez. Birileri ‘kamera ve delilleri yok edin ve ardından dindarları yok edin’ dedi. Bu belli bir aklın ürünüdür.”
“Sorumluluk hükümete aittir”
Hem olayları tahrik eden hem de bu olaylara yasal müdahaleyi yapmayan tarafın aynı merkezden yönetildiğini ileri süren Güneş, “Peki, bu haklı bir savunma mı, geçerli mi ya da mazur mu ayrı bir konu. Bizce makul değil, mazur da değildir. Burada sorumluluk hükümete aittir. Vali ve polisinin hatasından da siyasi irade sorumludur.” şeklinde konuştu.
Güneş, sözlerine şöyle devam etti: “Olayın failleri, olayın içinde olan biri tarafından net bir şekilde polise anlatılmış; kimin elinde hangi alet var, kim silah kullandı, kim yukarı çıktı, kim balkondan sarktı, kimin elinde keser vardı hepsi söylenmiş. Fakat polis bu işi sulandırmak için kendi adamının yardımıyla hapisteki birini ifadenin içine sıkıştırmış ki savunmanın eli güçlensin. Başından beri olaya müdahale etmemek yoluyla, olayları çıkaranlarla işbirliğini tespit ettiğimiz güçler, savunmayı güçlendirmek ve mağdurların mağduriyetini artırmaya yönelik bir gayret içine girmişlerdir. Orada olmayan bir kişinin oradaymış gibi gösterilmiş olması diğer bütün maddi bulguları ortadan kaldırmaz.”
Bu olaylardaki azmettiricilerin görsel ve yazılı delillerle belli oldukları halde haklarında hiç bir işlemin yapılmadığını belirten Güneş, bu durumun adaletin/hukukun sürece kurban edildiğini gösterdiğini söyledi.
“PKK ve HDP’nin bu olaylarla asıl yüzü ortaya çıktı”
Güneş, “Biz eğer bir siyasi partinin liderine karşı soruşturma açarsak, bu olayın azmettiricisi olarak hakkında iddianame tanzim edersek, süreç bozulur diye onlar özellikle dosyaya dâhil edilmemeye çalışılmıştır. Fakat bunlar belli bir süreye kadar devam etmiş, 6 ay sonra akıllarına gelmiş ve bunlar azmettiricilerdir demişler. Yanlış hatırlamıyorsam savcılık Demirtaş hakkında aynı olayın azmettiricisi olarak soruşturma açmış. Yani buradaki garabet, çok önemli bir olayın azmettiricisi sıcağı sıcağına ortaya çıkmıyor da 6 ay sonra mı ortaya çıkıyor? Bir de hakkında şikâyet çıkmasına rağmen, mağdur aileler defalarca bizim çocuklarımızın katilleri, azmettiricileridir diye şikâyet etmelerine rağmen hiç bir şey yapılmamış.” dedi. (İLKHA)