Tarihi bir kaç asra dayanan ve Midyat’ta sadece 2 imalatçısı kalan bu yöreye has odun sobaları el emeği ile imal ediliyor. Genellikle köylülerin rağbet ettiği sobalar, elips şeklindeki tarihi görüntüsüyle ilçeye gelen yerli ve yabancı turistlerin de ilgisini çekiyor. Bazı turistler ise süs eşyası olarak alıyor.

Midyat’a has odun sobaları hakkında bilgi veren Soba Ustası A. Kadir Arbağ “Baba mesleği olarak yıllardan beri odun sobalarının imalatını yapıyoruz. Bu mesleğin son temsilcileriyiz. Çünkü yeni usta yetişmiyor. Midyat’ın bu kadim mesleğinin kaybolmaması adına az getirisi olmasına rağmen devam ettirmeye çalışıyoruz. Çok şükür memnunuz. Bunun yanında mangal çeşitleri imalatı, banyo kazanları, çeşitli tarım el araçları ve ev eşyaları tamiratını da yaparak helal yoldan geçimimizi sağlıyoruz.” dedi

Odun sobalarının teknik özellikleri ve avantajlarını da dile getiren Arbağ, “Sobalarımız oldukça pratik bir kullanıma sahiptir. Elips şeklinde olması nedeniyle odunlar rahatlıkla yerleştirilebiliyor. Kömür sobaları gibi geç ısınmıyor. Odunu koyar koymaz hemen ısınıyor. Tutuşturmak için çıra ya da kağıt parçası ve biraz çalı-çırpı yetiyor. İnsan ve çevre sağlığı açısından da idealdir. Zehirlenme riski yoktur. Soğuk kış günlerinde mangal keyfi yapmak isteyenler için hazır mangal görevi görür. Bir yandan ısınırken diğer yandan mangal ateşin hazır oluyor. Ekstradan mangal yakmaya gerek yok. Ayrıca istenilen ebatlarda büyük mekânlar için soba yapabiliyoruz.” diye konuştu.

Soba imalatının zahmetli ve el emeği isteyen bir iş olduğunu söyleyen A. Kadir Usta, soba imalatı hakkında şu bilgileri aktardı: “Bize tabaka olarak gelen metal sacları gerekli ölçü ve ebatlarda kesiyoruz. Punta, silindir, baskı, kalıp gibi yardımcı makinelerle elips şekline getiriyoruz. Kapak, ayak gibi aksesuarlarını da monte ettikten sonra paslanmaması için koruyucu yağ ile yağlayıp kullanıma hazır hale getirip satış için depoya kaldırıyoruz. Soba fiyatlarımız ebat ve sac ölçülerine göre farklı olup, 50-200 TL arasında değişiyor. Bir soba bakımı güzel yapılırsa en az 10 yıl dayanabiliyor.” (Süleyman Tunç- İLKHA)