Milli Eğitim müfredatının İslami kurallara uygun hale getirilmesini gerektiğini belirten Saadet Partisi Diyarbakır Milet Vekili Adayı Fasih Bozan, Saadet Partisi İl Başkanlığı binasında basın toplantısı düzenleyerek, yıllardır uygulanan eğitim müfredatının çocukları tahrip ettiğini belirti.

Düzenlediği basın açıklamasında eğitimin önemine vurgu yapan Bozan, “Eğitim, bir milletin var olması veya yok olmasıyla, eğitim bir milletin huzurlu ve barış içinde olması veya olmamasıyla, eğitim bir milletin, kalkınması, refahı, her alanda ilerlemesi, başarılı olması veya olmamasıyla direk etkilidir. Eğitim bir millettin, uluslararası arenada söz sahibi olması veya olmamasıyla direk etkili olan çok önemli bir faaliyettir. Biz eğitim sistemi ve müfredatıyla ya nesillerimizi toplum içinde faydalı bir fert haline getirir mutlu oluruz, ya da nesillerimizi zararlı bir fert haline getirir hepimiz huzursuz oluruz.” Dedi.

“Yıllardır uygulanan eğitim müfredatıyla çocuklarımız tahrip edilmiştir”

Eğitim müfredatının nesiller üzerinde tahribatların oluşturduğunu belirten Bozan,  “Bu eğitim müfredatıyla; üzen, katleden, çeşitli suçlara bulaşan uyuşturucu batağına batmış, üç-beş kuruş için annesini, babasını boğazlayan,  sosyal ilişkilerde nezaketten uzak bir nesil yetiştirdik.  Bu eğitim müfredatıyla; gereksiz sebeplerle dağılan aileler,  dolandırıcılık, hırsızlık, niteliksiz işgücü, devlet kademelerinde dönen rüşvet çarkı, yolsuzluk şaibeleri olan bir toplum ve sosyal patlamalara sebep olan bir nesil yetiştirdik. Ve yine bu eğitim sistemiyle; karma eğitimle ahlaki değerlerini ve haya duygularını yok ettiğimiz bir nesil yetiştirdik” ifadelerini kullandı.

“Anne ve babalar evlatlarına istikamet vermekte zorlanıyorlar”

Televizyon ekranlarındaki tahribatlara da dikkat çeken Bozan, “Hiçbir şey yapılmıyor mu? Elbette yapılıyor. Fiziki şartlar iyileşiyor. Binalar depreme dayanıklı hale dönüştürülüyor. Kimi okullarda tablet ve akıllı tahtalar dağıtılıyor, öğrenciler okul sütü içiyor, sağlıklı besleniyor. Ders kitaplarının bedava verilmesi gibi güzel şeyler de oluyor ama tüm bunların hiç birisi eğitimi ‘Milli’ yapmıyor. Televizyon ekranlarındaki tahribata, popülist kültüre, okullar merhem olamıyor, anne ve babalar evlatlarına istikamet vermekte zorlanıyoruz.” Şeklinde basın açıklamasını sürdürdü.

Batının değerlerini kutsal sayan bir eğitim müfredatının ne kadar milli olabileceğine de değinen Bozan, “Fiziki şartlar her ne kadar iyileştirilse de, bugün herkesin kabul ettiği bir gerçek var ki; ‘maddeci ve dünyacı bir nesil yetişiyor, bu millet yarınından endişe ediyor. Tüm sorunların kaynağı ‘İçi boş ve gayri milli’ eğitim temeli materyalist olan, Darwinizmi hâlâ genlerinde taşıyan, batıyı ve batının temsil ettiği değerleri neredeyse ‘kutsal’ sayan bir eğitim, ne kadar ‘Milli” olabilir!”  diye sordu.

Eğitimdeki sorunlar

Eğitimdeki sorunlara vurgu yapan Bozan devamla, “Bu yıl anaokullarında getirilen ‘tercih sistemi’ gibi uygumlalar, velileri zora sokarken, yapılan değişikliklerin haddi hesabı yok. Özellikle sistem ile ilgili temel değişiklikler bir türlü bitmedi. 13 yılda Öğrencilerin liseye giriş sınavları toplamda 5 kez değiştiği gibi, 5 tanede MEB Bakanı da değişti. Eğitim sorunlarının en önemli diğer sorunu ise derslik ve öğretmen açıklarıdır. Yaklaşık 228 bin dersliğe ihtiyaç varken, Bütçe disiplini gerekçesiyle her yıl binlerce öğretmen atama, yüz binlerce öğrenci ise öğretmen bekliyor. Geçtiğimiz ay atanan 37 bin öğretmen dahi oluşan öğretmen açığını bitiremedi. Türk Eğitim Sen’in açıkladığı rakamlara göre norm kadro açığı 73 ilde 120 bin iken, toplamda 417 bin öğretmen adayı da atama bekliyor” İfadelerini kullandı.

Bozan eğitim ve öğretim ile ilgili olarak da bazı önerilerini şöyle sıraladı: “Acilen eğitim sistemi ve eğitim müfredatı inanç değerlerimize, İslami kurallarımıza uygun hale getirilmelidir. Eğitimin olmazsa olmazı ‘Önce Ahlak ve maneviyat’ olmalıdır. Unutulmasın ki bu milleti bir birine bağlayan maya İslamdır. Bugün yaşadığımız tüm sıkıntıların temelinde İslamsız bir eğitim müfredatının olduğu artık görülmelidir. Öğretmenlere gerekli en yüksek değer verilmeli, yaşam koşulları, sosyal hakları ve maaşları tatminkar olmalıdır. Öğretmenler de, milli ve manevi değerlerimize göre ahlaki, kültürel ve günümüzün ihtiyacı olan bilgi donanımıyla donatılmalıdır.” Mustafa Kaynak- İLKHA)