• DOLAR 32.534
  • EURO 34.807
  • ALTIN 2432.89
  • ...
“Keşke bizim babamız da herkesin babası gibi yanımızda olsaydı”
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

M. Sait Çelik / Batman

Yıllar önce sadece camide Kur`an-ı Kerim dersi verdikleri için tutuklanarak cezaevine konulan yüzlerce dindar gibi M. Ali Geçer ile Mahmut Avcı da, yaklaşık 15 yıldır cezaevinde. Hizbullah hükümlüsü M. Ali Geçer`in eşi Türkan Geçer, 1993 yılında evlendiklerini ve yaklaşık 10 yıl beraber kaldıktan sonra eşinin yakalandığını açıkladı. Geçer, bu yüzden o günden bu yana 5 çocuğuna hem analık, hem babalık yaptığını söyledi.

TEK SUÇLARI KUR`AN-I KERİM DERSİ VERMELERİDİR

Çocuklarının baba sevgisine ihtiyaçları olduğunu ifade eden Geçer, “Çocuklarım babasız büyüdü. Her çocuk gibi çocuklarımızın da baba sevgisine hakları vardır. Buradan Cumhurbaşkanı ve Başbakana sesleniyorum. Bu zulme artık dur demeniz gerekiyor. Eşlerimizi bırakın, çok ağır suçları işleyenler bile dışarda gezerken, bizimkilerin tek suçu Kur`an-ı Kerim dersi vermeleridir. Bu yüzden de yıllarca cezaevlerindeler. Hangi hakla bu zulümler işleniyor. Artık eşlerimizi bırakın, sizler de babasınız, çocuklarınız ve eşleriniz var.” dedi.

26 BAYRAMDIR ÇOCUKLARIMLA EŞİMDEN AYRI BAYRAM GEÇİRİYORUZ

Suçsuz yere 13 senedir eşinin cezaevinde olduğunu belirten Geçer, “Bu Kurban Bayramıyla 26 bayramdır, çocuklarımla eşimden ayrı bayram geçiriyoruz. Bayram geldiğinde bütün çocuklar sevinerek, ‘babamız gelecek bayram alışverişine gideceğiz` diyorlar. Ama hiçbir çocuğum bunu yaşamadı. Her bayram eşim cezaevinde oldu. Böylelikle çocuklarımla bayramımız hep onsuz geçti. 13 yıldır bu haldeyiz ve halen devam ediyor. Eşimin eve geleceği gün bizlere büyük bayram olur. Yıllarca umutlu olduğumuz gibi bu bayramda umutluyuz ve inşallah yüzümüz gülecek. Sesimizi duyan olacak inşallah.” ifadelerini kullandı.

EVLATLARIMIZ BABALARINI ARTIK EVDE GÖRMEK İSTİYOR

Yıllardır çocuklarına hem analık hem de babalık yaptığına dikkat çeken Geçer, şunları söyledi: “5 çocuğumuza hem annelik hem babalık yapıyorum. Bu ağır yükü sırtımdan kaldırmalarını istiyorum. Çocuklarıma annelik-babalık yapmak çok zor geliyor. Artık eşimin özgürlüğüne kavuşmasını istiyorum. Tek suçları İslâm davası olan bu insanlardan bazıları ise, 21 yıldır cezaevlerindedirler. Çocuklarımız okul okuyor. Yüzlerce kilometre her ay gidip geliyoruz. Çocuklarımız perişan oluyor ve derslerinden geri kalıyorlar. Buradan Emine Erdoğan`a sesleniyorum; sen de bir anasın, senin de evlatların var. Evlatlarımız babalarını artık evde görmek istiyor.”

BEN BABAMI HİÇ DIŞARDA GÖRMEDİM

Babası cezaevine girdiğinde doğan ve şimdi 13 yaşında olan M. Ali Geçer`in kızı Gülcan Geçer, babasına olan özlem ve hasreti anlatırken duygulu anlar yaşadı. Geçer, acı dolu özlemini şu sözlerle anlattı: “13 yaşındayım ben doğduğumdan beri babam cezaevinde ve babamı hiç dışarıda görmedim. Bayramlarda herkes babasını karşılarken, ben babamı hiç görmüyorum. Keşke bizim babamız da dışarda olsaydı. Ben babamı hiç dışarda görmedim, herkes gibi babamla gezip dolaşamıyorum. Herkes babasıyla gezip dolaşırken ben babamı hiç dışarıda görmedim. Keşke bizim babamız da herkesin babası gibi yanımızda olsaydı.”

KUR`AN DERSİ VERDİ DİYE ZİNDANDAN ZİNDANA SÜRGÜN EDİLDİ

İslâmî faaliyetlerinden dolayı 2001 yılında yakalanarak cezaevine konan 42 yaşındaki Mahmut Avcı`nın eşi Vahide Avcı ise, eşinin sadece camide Kur`an dersi verdiği için haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuklanarak cezaevine konulduğunu belirtti. 14 senedir eşinin sırasıyla Batman, Diyarbakır, Bitlis, Trabzon, Tokat ve son olarak Şanlıurfa Siverek T Tipi kapalı Cezaevine sürgün edildiğini vurgulayan Vahide hanım, yaşanan sürgünler yüzünden yıllarca kendilerinin de harap olduğunu dile getirdi.

28 BAYRAMDIR EŞİMDEN AYRI BAYRAM GEÇİRİYORUZ

14 yıldır eşinin cezaevinde olduğunu belirten Avcı, “Yıllardır eşim bizden uzaktır. Kirada oturuyoruz ve 4 çocuğum da okul okuyor, eşimin yokluğu çok zordur. 28 bayramdır eşimden ayrı bayram geçiriyoruz. Çocuklarım babalarının dışarıdaki hayatını hiç hatırlamıyor, bütün bayramları babalarından ayrı geçiyorlar. Çocuklara hem analık hem babalık yapmak çok zordur. Eşim cezaevine girdiğinde ikiz çocuklarım doğdu. 4 küçük çocuğa 14 sene boyunca tek başıma baktım. En küçük çocuğumuz şimdi 14 yaşına girdi.” dedi.

ÇOCUKLARIMI ACILARLA BÜYÜTTÜM

Eşinin suçsuz yere en ağır cezayı aldığını ifade eden Avcı, “Türkiye`nin birçok ilinde kalan eşimi ziyaretlerimizde her türlü zorluğu gördük. Yıllardır çocuklarımla cezaevi yollarında aç, susuz ve uykusuz kalıyoruz. Görüş günlerinde çocuklarımı evde bıraktığımda aklım onlarda kalıyordu. Beraberimde götürdüğümde yollarda zorluklar görüyorlardı. Çocuklarımı acılarla büyüttüm. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bir anne olan, halimizden anlayabilecek Emine Erdoğan`a sesleniyorum. Eşimi serbest bıraksınlar, kaldıramıyorum artık.” şeklinde konuştu.

BÜTÜN BAYRAMLARIMIZI BABASIZ GEÇİRDİK

Babası cezaevine girdiğinde 2 yaşında olan Mahmut Avcı`nın oğlu Musa Avcı, “Kardeşlerimle 14 yıldır babasız bir şekilde annem bizleri büyüttü. Yıllardır babamızın hasreti ve gelecek umuduyla büyüdük. Her kapı çalışında acaba babam mı diye koşuyorduk. Rabbimiz Allah`tır dedikleri için babam ve dava arkadaşları cezaevlerindedirler. Herkes gibi bizler de babamızı evde görmek isteriz. Babamızla dolaşalım, evde oturalım ve sohbet edelim istiyoruz. Her bayram geldiğinde babamızla bayram alışverişlerine çıkmak istiyoruz. Bütün bayramlarımızı babasız geçirdik.

Bu haberler de ilginizi çekebilir