• DOLAR 32.352
  • EURO 35.103
  • ALTIN 2310.121
  • ...
Mahkum Aileleri: Çocuklarımızı yalnız bırakmayacağız
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

M. Sıddık Bilge - Yunus Sırat / Diyarbakır

İslâmî hassasiyetlerinden dolayı yıllardır cezaevinde bulunan ve sevk adı altında memleketlerinden çok uzakta bulunan, başka şehirlere sürgün edilen tutuklu ve hükümlü aileleri, her ne şart ve koşulda olursa olsun çocuklarına sahip çıkacaklarına ve hiçbir zaman onları yalnız bırakmayacaklarına vurgu yaparak, çocuklarının Bayramlarını kutladılar.

OĞLUMA 40 GÜN BOYUNCA İŞKENCE YAPTILAR

1994`te yaptığı İslâmî çalışmalar nedeniyle gözaltına alınan, çeşitli işkencelerden geçen ve tutuklanıp 21 yıldan bu yana cezaevinde bulunan Hasan Süslü`nün babası Ahmet Süslü, bir bayramı daha evladından uzak geçireceği için üzgün olduğunu dile getirdi. Bugüne kadar yaşadıkları acıları ve mağduriyetleri anlatan Ahmet Süslü, oğlunun sırf İslâmî duyarlılığı sebebiyle 1994 yılında gözaltına alındığını, 40 gün boyunca çeşitli işkencelere maruz kaldığını ve 21 yıldan bu yana da tutuklu bulunduğunu söyledi. Kendilerine yapılanların zulüm olduğunu söyleyen baba Süslü, “Allah bize bu zulmü, yapanların yanına kâr bırakmasın. Oğlum daha 17 yaşındaydı. Camiden çıkarıp cezaevine koydular. 21 senedir yatıyor. Temiz ahlaklı, namazında niyazında bir çocuktu. Allah, hakkımızı yanlarına bırakmasın.” Diyerek hukuksuzluğa tepki gösterdi.

OĞLUMUN YENİDEN YARGILANMASINI İSTİYORUM

Oğlunun 40 gün boyunca işkenceler altında sorgulanıp ifadesinin alındığını belirten Hasan Süslü`nin babası Ahmet Süslü, oğlunun suçsuz olduğunu ve yeniden yargılanmasının önünün açılması için çağrıda bulundu. “Ergenekon ve PKK`den dolayı cezaevlerinde yatan suçlular serbest bırakıldı.” diyen Süslü, “Bizim oğlumuzu neden bırakmadılar. Suçu neydi? Namaz kılmak mı? Kur`an dersi vermek mi? Yoksa dindar bir kişiliğe sahip olmak mı?” diye sordu.

BU İNSANLAR NE SUÇ İŞLEMİŞ CAMİDE DERS VERMEKTEN BAŞKA

20 yıldan beri cezaevinde yatan Mustafa Dayan`ın babası Sabri Dayan ise, 8 çocuğu olduğunu ve her birisini cami, medrese ve Kur`an kurslarına göndererek İslâmî bir ahlakla yetiştireceğinin altını çizdi. Çocuklarını kendi elleriyle camiye gönderdiğinin altını çizen Dayan, bir akşam polis tarafından yapılan baskınla oğlunu yakaladıklarını ve suçunun ne olduğunu sordu. 20 yıl geçmesine rağmen bu zulme bir anlam veremediğini ifade etti.

Oğlunun şu ana kadar kimseye zarar verdiğinin görülmediğini ifade eden Dayan daha sonra, “28 Şubat`ta idam cezası verildi. Avukat, ‘Bu adamın suçu ne? Bu insanlar ne suç işlemiş camide ders vermekten başka. Yüzde 99`u Müslüman olan bir ülkede camide ders verene nasıl idam cezası verirler`dedi. Ben şeker hastası olduğumdan dolayı ayaklarım ağrıyor ve yürüyemiyorum. Oğlum ise 20 yıldır il dışında cezaevinde olduğu için her zaman gidemiyoruz.” Diyerek yapılan hukuksuzluğu dile getirdi.

KAÇ BAYRAM OLDU OĞLUMU GÖRMEDİM

Mehmet Emin Can`ın annesi Fadime Can ise oğlunun yaptığı İslâmî çalışmalardan dolayı 15 yıl önce tutuklanıp cezaevine konulduğunu belirterek, bir bayramı daha oğullarından ırak geçirdiklerini ifade etti. Anne Can, oğlunun camilerde çocuklara Kur`an-ı Kerim dersi verdiği ve İslâmî hizmetlerde bulunduğu için cezaevine konulduğunu hatırlattı.  Oğlu Emin`in tutuklandığı dönemde üniversite okuduğuna dikkat çeken Fatma Can, “Bir gün polis eve geldi, oğlumu istedi. Sebebini sorduğumuzda ifade alıp hemen bırakacaklarını söylediler. 2000 yılının 2`inci ayında oğlumu aldılar. Akşam üzeri getireceklerdi. Aradan 15 sene geçmesine rağmen, oğlumun ömrü hapislerde geçmesine rağmen hâlâ da onu getirmediler.” Diyerek uğratıldıkları mağduriyeti dile getirdiler.

Oğlunun serbest bırakılmasını isteyen gözü yaşlı anne, yaşlı olduğunu, gözlerinin görmediğini ve tansiyon hastası olduğu için oğlunu ziyarete gidemediğine dikkat çekti.

Yaklaşık 7 yıldan bu yana çok hasta olduğunu belirten Mehmet Emin Can`ın babası ise, “Nasıl gidip oğlumu göreceğim, hatırlamıyorum, kaç bayram oldu oğlumu görmedim. Aklımdan eser de kalmadı. Arkadaşlarımı ve yakınlarımı dahi tanıyamıyorum artık. Camiye gidecek gücüm dahi yok. Ya oğlumu bırakın göreyim ya da beni de onun yanına atın. Hiç olmazsa onu bayramda göreyim.” İfadelerini kullandı.

EŞİ HASTA, ÇOCUĞU ENGELLİ, BİZ DE YAŞLIYIZ

Yaşadıklarını anlatırken duygularına hâkim olamayan anne Fatma Can ise oğlunun çok zararsız bir insan olduğunu ve suçsuz yere gençliğinin cezaevlerinde geçtiğini söyledi.

Oğlunun cezaevine konulmasıyla 3 torununun sahipsiz kaldığına dikkat çeken anne Can son olarak, “Daha çocukları 2-3 yaşlarındayken babalarını alıp cezaevine attılar. Şimdi çocukları 16-18 yaşlarına geldiği halde oğlum daha da cezaevinde. Oğlum, cezaevine atıldığından beri eşi hastadır. Bir çocuğu da engellidir.” İfadelerini kullandı.

Kurban Bayramı dolayısıyla oğlu Murat`a duyduğu özlemi anlatan 75 yaşındaki baba Yusuf Salur ise bir baba olarak herkes gibi çocuğunun yanında olmasını istediğini söyleyerek, uzun yıllardan bu yana göremediği oğluna büyük özlem ve hasret içerisinde olduğunu söyledi.

Oğlunun bir bayramı daha babasız geçireceğini dile getiren baba Salur, “Oğlumu görmeyeli 21 yıl oldu. Yaklaşık 41 bayramdır oğlumu gönül rahatlığıyla görmüyorum. Beni oğlumdan ayırdılar. Tokat`a sürdüler oğlumu. Oğlum, bir bayramı daha babasız geçirecek. Oğlumuzun hasreti bizi yaktı, yanıyoruz. Ben ve eşim hastayız. Bir düzenlemeye gidilip yaşanan bu zulmün son bulmasını ve cezaevindekilerin bırakılmasını istiyoruz.”  dedi.

17 YAŞINDA CAMİDEN ALIP CEZAEVİNE KOYDULAR

Yıllardır suçsuz yere cezaevinde yatan oğlu için adaletin tecelli etmesini isteyen baba Salur, son olarak şunları söyledi: “Oğlum eğer suç işlemişse bu suçu bütün Müslümanlar işliyor demektir. Eğer namaz kılmak, Kur`an-ı Kerim okumak, çocuklara Kur`an-ı öğretmek suçsa, gelsinler beni de alsınlar. Bu suçları ben de işliyorum. Hem de her gün işliyorum. Cezaevine konduğunda daha 17 yaşında bir çocuktu. Çocuklara Kur`an dersi veriyor, Allah`ın kendisinden istediği ne ise bunları yaşamaya gayret ediyordu. Bu nedenle camiden alıp cezaevine götürdüler. Oğlum yıllarca suçsuz yere cezaevinde tutuldu. Bu masumları cezaevlerine atanlarda ne Allah korkusu var, ne de merhamet var. Bunlar her şeyden mahrumdur.”
























 

Bu haberler de ilginizi çekebilir