Alimlerin Fazileti
Âlimin şerefçe âbide üstünlüğü, Resulullah`ın (Sallallahu aleyhi ve selem) şerefçe en âmi bir sahâbîye üstünlüğüne teşbih edilmiştir. Aliyyu`l-Kârî der ki: "Burada Efendimiz aleyhissalâtu vesselâm ilmin faziletini beyanda, mübâlağa üslübuna yer vermiştir. Zira "...benim, en âlânıza üstünlüğüm gibidir" demiş olsaydı, bu ifade de ilmin fazilet ve şerefini belirtmede kâfi idi..."
Abdulkuddüs Yalçın / İnzar Dergisi
Allah Teâlâ buyuruyor: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" [Zümer:9]
"Allah`ın kullarından ancak âlimler O`ndan hakkıyla korkarlar" [Fatır:28]
Ebu Ümâme (radıyallahu anh)`den rivayet edilmiştir. Dedi ki: "Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)`e biri âbid diğeri âlim iki kişiden bahsedilmişti.
"Âlimin âbide üstünlüğü, benim sizden en basitinize olan üstünlüğüm gibidir" buyurdu." [Tirmizî]
Yine Tirmizî`nin bir rivayetinde şöyle gelmiştir: "Efendimiz aleyhissalâtu vesselâm sonra buyurdular ki: "Allah Teâlâ Hazretleri, melekleri, semâvat ehli, deliğindeki karıncaya, denizindeki balıklara varıncaya kadar yeryüzündeki varlıklar, halka hayrı öğretene mağfiret, bereket ve her türlü hayır duasında bulunur."
Burada Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), Aliyyu`l-Kârî`nin açıklamasına göre, âbidle farz ibadetlerini yapabilecek kadar ilmi olup, kâmil şekilde ibâdetini yapan kimseyi; âlimle de, ibadetlerini eksiksiz yapmakla birlikte ulûm-ı şer`iyyeyi iyi bilen kimseyi kastettiğini belirtir.
Âlimin şerefçe âbide üstünlüğü, Resulullah`ın (Sallallahu aleyhi ve selem) şerefçe en âmi bir sahâbîye üstünlüğüne teşbih edilmiştir. Aliyyu`l-Kârî der ki: ...
"Allah`ın kullarından ancak âlimler O`ndan hakkıyla korkarlar" [Fatır:28]
Ebu Ümâme (radıyallahu anh)`den rivayet edilmiştir. Dedi ki: "Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)`e biri âbid diğeri âlim iki kişiden bahsedilmişti.
"Âlimin âbide üstünlüğü, benim sizden en basitinize olan üstünlüğüm gibidir" buyurdu." [Tirmizî]
Yine Tirmizî`nin bir rivayetinde şöyle gelmiştir: "Efendimiz aleyhissalâtu vesselâm sonra buyurdular ki: "Allah Teâlâ Hazretleri, melekleri, semâvat ehli, deliğindeki karıncaya, denizindeki balıklara varıncaya kadar yeryüzündeki varlıklar, halka hayrı öğretene mağfiret, bereket ve her türlü hayır duasında bulunur."
Burada Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), Aliyyu`l-Kârî`nin açıklamasına göre, âbidle farz ibadetlerini yapabilecek kadar ilmi olup, kâmil şekilde ibâdetini yapan kimseyi; âlimle de, ibadetlerini eksiksiz yapmakla birlikte ulûm-ı şer`iyyeyi iyi bilen kimseyi kastettiğini belirtir.
Âlimin şerefçe âbide üstünlüğü, Resulullah`ın (Sallallahu aleyhi ve selem) şerefçe en âmi bir sahâbîye üstünlüğüne teşbih edilmiştir. Aliyyu`l-Kârî der ki: ...