Siyasi parti temsilcileri, Doğu ve Güneydoğu Bölgelerinde yaşanan şiddetli çatışmalardan dolayı mevcut tabloda, 1 Kasım seçimlerinin sağlıklı yapılamayacağını belirttiler.

Koalisyonun kurulmamasının ardından YSK’nın aldığı seçim tekrarının ardından bölgede çıkan çatışma ve gelişen şiddet eylemlerini İlke Haber Ajansı’na değerlendiren siyasi parti temsilcileri,  mevcut çatışma ortamında yapılacak seçimin sağlıklı olmayacağını belirterek can ve mal güvenliği gözetilmedikçe olumlu seçiminin olmayacağını söylediler.

Seçim güvenliği konusunda değerlendirmelerde bulunan Saadet Partisi GİK üyesi ve Eski İl Başkanı Fesih Bozan, “Geçtiğimiz seçimde görüldü ki 4 partiye verilen oylarla halkımızın oyları boşa gitmiştir. Çünkü bu 4 parti mecliste haklımızın genel menfaatleri göz önüne alınarak hükümet kurmaları gerekirken kuramadılar, anlaşamadılar. Herkes ben dedi biz olamadık. Dolayısıyla halkımızın oyları boşa gittiği için, erken seçim söz konusu oldu. Mevcut olan düzen içerisinde taşımalı sistem olarak oy kullanmak çözüm değildir önemli olan seçim güvenliğini sağlamaktır. Önemli olan sorunları teşkil eden sebepleri ortadan kaldırmaktır. Köyden bir minibüsü taşıdığınız zaman, onun can ve mal güvenliğini sağlamanız lazım. Yolda taranırsa ne yapılacak. Yani çözüm taşımaktan ziyade, bu sorunları oluşturacak sebepleri ortadan kaldırmak lazım.”dedi.

“Sadece seçim günü değil seçimden sonra da  güveni sağlamak lazım”

Güvenlik kamerasıyla yapılacak olan denetimlerin geçici çözüm olduğunu ifade eden Bozan, “Seçim günü sandık başlarına konulacak kamera çözüm değildir. Geçici çözümdür. Burada önemli olan halkın seçim günü değil, diğer günlerde halkın can ve mal güvenliğini sağlamak gerekir. Seçimden sonra güvenlik ortamının kalkmasıyla vatandaş bu örgütle baş başa kalacak. Bunu düşünerek vatandaşlar yine özgür iradesiyle oy kullanamayacaktır. Milletimiz hür iradesiyle seçimini yapamıyor burada bir sıkıntı vardır. Sadece seçim günü değil seçimden sonrada vatandaşın güvenini sağlamak lazım. Bu da bir günlük bir aylık  mersele değildir, uzun süreli politikalarla barışın sağlanması gerekiyor.” İfadelerini kullandı.

İktidarın seçim gününe kadar barış sürecini sağlaması gerektiğini söyleyen Bozan, “Emniyeti sağlayacak emniyet güçlerinin can güvenliği yokken, halkın güvenliğini nasıl sağlayacaklar. Kendileri hedeftedir. Süreç sadece bir günlük değildir. İktidarın 2 aylık zaman sürecinde barış sürecini hazırlaması lazımdır.  Bu süreci vurmak, kırmakla sağlayamazlar. Halkın güvenliğini sağlamak için silahların susmasını sağlamaları lazım. Şu  an ki manzaraya bakıldığı zaman, sağlıklı bir seçim yapılacağına güzel bir niyet oluşmuyor.” şeklinde konuştu.

‘’İnsanlar baskılar altında kalacak, sağlıklı bir seçim olmayacak”

Mevcut çatışma ortamında seçimin yapılmasını doğru bulmadığını ifade eden Hak Par Diyarbakır İl Başkanı Vasıf Kahraman, “Seçimin bu ortamda yapılması doğru bir tutum değildir. Bu çatışmalar olduğu müddetçe taşıma da olsa kamera sistemiyle güvence altına alınmaya çalışması doğru bir değildir. Anti demokratik bir seçim olur. Taşıma sistemiyle kişilerin belli bir yerde oy kullanması yine insanlar belli baskılar altında kalacak sağlıklı bir seçim olmayacaktır.” dedi.

“Yapılacak seçimin sağlıklı olacağını düşünmüyorum”

Çatışma ortamının olduğu yerde insanlar özgürce oy kullanamayacağını söyleyen Kahraman, “Seçim güvenliğinin kameralarla denetim altına alınması dışarıda her hangi bir müdahalenin olmaması doğru bir tutum olur. Ama seçimi etkiler mi etkilemez mi onu bilemem. Gönül ister ki bu çatışmalar olmasaydı İnsanlar ölmeseydi millet tekrar sandık başına özgür bir şekilde gidebilselerdi. Bu ortamda insanların özgürce oy kullanacaklarını tahmin etmiyorum.

Seçime 2 aylık bir süre var. Bu 2 aylık sürede belki çatışmaları durdururlar, daha da alevlenebilir. Bazı duyumlar var bölge durumundan ötürü HDP seçimi boykot etme durumu da olabilir. Yapılacak olan seçimin sağlıklı olacağını düşünmüyorum. Güvenliğin sağlanması da çok zordur. Ancak sıkıyönetim ilan edilebilir. Bu da darbedir. Bunu da kimse kabul etmez. İç karışıklığa hatta iç savaşa götürür bizi diye düşünüyorum. “ ifadelerini kullandı.

Kahraman son olarak, “Bir an önce silahların karşılıklı olarak susması gerekiyor. PKK amaçsız silahlı mücadele veriyor. PKK’nin bir programı olsa, Kürtler için bir istemi olsa statü talep etse ne için savaştıklarını ne istediklerini bilmiyorlar. Ne yapıyorlarsa halkı eziyorlar, halkın nefretini kazanıyorlar. Benim isteğim bir an önce bu silahların bırakılmasıdır. PKK’nin silahını bırakması devletinde yeni bir ana yasa yapması o ana yasada Kürtlerinde tanınması, ana dilde eğitimi ilk okuldan üniversiteye kadar Kürtçeyle eğitim verilmesini istiyoruz. Yetkili mercilerden beklentilerimiz budur bir an önce silahların bırakılmasıdır.”şeklinde konuştu. (Mustafa Kaynak/Yunus Sırat – İLKHA)