• DOLAR 32.588
  • EURO 34.81
  • ALTIN 2498.91
  • ...
Sovyetlerden Ayrılan Müslüman Bölgeleri
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Riyad Makaev – Doğruhaber/Analiz

1917 Bolşevik devrimi ile birlikte Rusya`da iktidarı ele geçiren Komünist partisi, komşu tüm İslam bölgelerini de tek-tek işgal ederek hegemonyası altına almıştı. Bolşevik rejimine karşı mücadele veren Müslümanlar Sovyetler Birliğinin boyunduruğu altına girmiş oldu. 75 sene hükmünü sürdüren Komünist rejim 1991`de aniden geldiği gibi yıkıldı ve Sovyetler Birliği dağılmış oldu…

Siyonistlerin bir oyunun neticesinde Rusya`ya silahla cebren kabul ettirilen bu Komünist rejim milyonlarca insanın ölümüne sebep oldu. Ayrıca büyük savaş ve soykırımların müsebbibi oldu. Komünist rejimin en belirgin özelliklerinden bir tanesi ise ateist olmaları idi. Dolaysıyla, iktidarı ele geçirir-geçirmez ilk işleri dini müesseseleri kapatmak oldu. İlerleyen senelerde hem Hıristiyan hem de Müslüman din adamlarını sürgün ederek çoğunu katletti. Komünist rejim propagandası ile dini bir uyuşturucu olarak tanıttı. İlk dönemde Müslümanlar bu propagandaya karşı çıksa da ilerleyen yıllarda artık devletin uygulamış olduğu zulüm karşısında buna direnmek pek mümkün olmadı. Dolaysıyla, Sovyetler Birliğinde dini, haşa Allah`ı inkâr eden, hatta mütedeyyin insanlardan nefret eden bir topluluk meydana geldi. Camiler, sinema salonlarına çevrildi veya yıkıldı, medreseler kapatıldı, din hocaları cezaevlerine gönderildi. Dini kitaplar toplatıldı ve yakıldı. Evinde Kur`an bulunan adam rejime karşı terörist damgası ile cezaevine gönderilirdi. Namaz kılmak yasak, oruç tutmak yasak, hacca gitmek zaten imkânsız hale geldi. Çünkü dünyaya kapalı, dış ülkelere seyahat edeni bir vatan haini olarak gören bir rejim vardı.

1991`de Komünist rejim yıkıldı ve İslam bölgeleri tek-tek işgalden kurtulmuş oldu. Ancak, zulüm yine bitmedi. 75 sene içerisinde Komünist rejimin yetiştirdiği maneviyattan uzak, dini bir uyuşturucu olarak gören Komünist zihniyetliler, İslam bölgelerinde bağımsız Cumhuriyetlerin başına geçirildiler. 

AZERBAYCAN

Azerbaycan, Sovyetlerden ayrılarak bağımsızlığına kavuşmuştu ama Sovyetler Birliğinde Dışişleri Bakanlığı yapan ve KGB Başkanı olarak görev yapan Haydar Aliyev, din ile alakası olmayan ve dindarlara sempati duymayan biriydi. Azerbaycan`da bağımsız olmasına rağmen yıllarca ezan okunmadı ve camilere ve medreselere izin verilmedi. Hala Azerbaycan`da Müslümanlar bir azınlık gibiler. Kendilerine Müslüman derler ama din ile alakaları kalmamıştır. İsimleri Müslüman isimleridir. Tabi ki mütedeyyin insanlar hiç yok demek değildir bu. Ancak, 75 sene içerisinde Komünist rejimin uygulamış olduğu din karşıtı propagandanın en çok etki gören ve hala bu etkisinden kurtulamayan bölgelerinden bir tanesidir Azerbaycan.

KAZAKİSTAN

Kazakistan ise Komünist rejimden en çok etkilenen cumhuriyetlerden en önde gelenidir. Azerbaycan`da hiç olmazsa da Müslüman isimler takılırdı çocuklara. Kazakistan`da ise Rus isimleri takmaya başladılar. Dinden en çok uzaklaşan toplum Kazakistan toplumu oldu. Sebebi ise bölgede Kazak`tan daha çok Ruslar yaşıyor olmasıydı. Dilini, dinini unutan kendi ecdadından utanan toplum meydana getirilmişti Kazakistan`da. Sovyetler Birliğinden ayrılarak bağımsızlığına kavuşunca Kazakistan`daki zulüm bitmedi. Sultan Nazarbayev gerçekten “Sultanlık” taslamaya devam etti. Yine Aliyev gibi Komünist rejimin yetiştirdiği dinle hiç alakası olmayan hatta denebilir ki nefret eden bir şahsiyettir. Bağımsızlık elde edildikten sonra bölgede Hıristiyan misyonerlik faaliyetleri yoğun bir şekilde devam etti. Kazaklardan çok sayıda Hıristiyanlığı kabul edenler oldu. Müslümanlara yönelik zulüm devam ederken Hıristiyanlara her türlü yeşil ışık yakıldı. Ülkede Müslümanlar olası bir tehlike olarak görülüyordu. Kazakistan`da hala Müslümanların ciddi problemleri var. Resmi dairelerde çalışanlara namaz kılmayı bile yasaklayan bir İslam bölgesinden bahsediyoruz. Her seçimde yeniden seçilen Nazarbayev, Komünist rejimini hala devam ettiriyor ve Müslüman halkına karşı zulüm uyguluyor.

ÖZBEKİSTAN

Özbekistan Orta Asya`nın en çok Müslümanlara zulüm eden cumhuriyetlerindendir. Dünyada en çok dini yaşadıkları gerekçesiyle Müslümanların cezaevinde tutulduğu ülke Özbekistan`dır. Özbekistan`ın Başkanı İslam Kerimov da Komünist rejiminin yetiştirdiği firavunlardan bir tanesidir. Bir polis devleti kuran Kerimov hala Müslümanlara karşı ciddi zulüm uygulamaktadır. İnsan haklarının hiçe sayıldığı ülkede Müslümanların hiç bir söz hakkı yoktur. İmam Buhari`nin, İmam Müslim`in, Şeyh Nakşibendi Hazretlerinin bulunduğu Buhara sadece turistlerin uğradığı bir kent olarak kalmıştır.

Türkmenistan, Kırgızistan, Tacikistan ve diğer Müslüman bölgeleri diğer bölgelerden farklı değildir. İslam konusunda çok ciddi engeller olan bu cumhuriyetlerde hala dini gerekçelerle insanlar devlet tarafından takip edilmektedir. Ülkeleri petrol ve doğalgaz bakımından en zengin ülkelerin arasında zikredilen Orta Asya Cumhuriyetlerindeki Müslümanlar hala geçim sıkıntısı yaşamaktadır. Ülkede yoksulluk, işsizlik ve geçim sıkıntısı had safhada…  Genç kızlar yurt dışında fuhuş yaparken, genç adamlar ise inşaatlarda ve en adi işlerde çalışmak zorunda kalmaktadırlar. Ayrıca,  ülkede hızla yaygınlaşan uyuşturucu ve içki alışkanlıkları da bölgedeki Müslüman toplumların en büyük problemlerinden biridir

RUSYA

Rusya`dan bağımsızlık alamayan Tataristan ve Kuzey-Kafkasya Cumhuriyetlerinde durum az da olsa farklılık gösteriyor. Ancak, dini problemler hala devam ediyor. Rusya Müslüman halklarını, din adamları üzerinden kontrol altında tutmaktadır. Ilımlı İslam ve Kültürel İslam adı altında Müslümanları uyuşturarak namaz kılan, oruç tutan, hacca giden, zekât veren daha fazlasını istersen terörist diyen bir rejimden bahsediyoruz. Müftüleri Rus istihbaratı FSB`nin güdümünde olan, yüz binlerce Müslümanın katili olan, “gerekirse Allah ile bile savaşırım” diyen Rusya Başkanı Vladimir Putin`in adına camii inşaatı yapan Rusya`dan bahsediyorum. Çeçenistan, Dağıstan hala Müslümanların devlet tarafından dinini gerçek anlamıyla yaşamak istemelerinden dolayı takip edildiği bölgelerden birkaç tanesidir. Vahhabilerin, Selefilerin ve şimdi DAEŞ gibi grupların en çok sempatizan bulduğu ülkeler Rusya ve Orta Asya Cumhuriyetleridir. Tüm bunlar ülkelerinde İslam dinine karşı uygulanan baskıdan ve gerçek anlamıyla dinini yaşamaya izin vermemelerinden kaynaklanmaktadır. Resmi makamlar gençlerin radikal gruplara katılmasının sebebi olarak işsizliği gösterse de Müslümanlara karşı uyguladığı şiddeti ve adaletsizliği dünya kamuoyundan gizlemede pek başarılı olamıyorlar.

Ne diyelim, Allah Müslümanların yar ve yardımcısı olsun!

Bu haberler de ilginizi çekebilir