• DOLAR 34.698
  • EURO 36.683
  • ALTIN 2962.86
  • ...
Meşal`in Bölge Ülkelerine Ziyareti
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İslamî Direniş Hareketi (Hamas)`ın son zamanlarda bölgede yaşadığı diplomatik trafik herkesin dikkatini çekiyor. Daha önce Katar`ın başkenti Doha`da Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile görüşen Hamas Siyasi Birim Başkanı Halid Meşal Ankara`ya geçti. Bundan önce de yine Halid Meşal başkanlığında Hamas`tan bir heyet Suudi Arabistan`a gitmiş burada başta Suud Kralı ve veliahdı ile görüşmüştü. Gerçi o zaman ziyaret basında ve diplomatik çevrelerde ciddi bir yer almamıştı. Ancak ilişkilere yeni bir ivme katacağı konusunda herkes hem fikirdi.

Bu yoğun hareketlilik ve görüşmeler bir hususa işaret ediyorsa, o da Filistin direnişinin cam şişeden artık çıktığı, “Yenilmiş Ekin” savaşının meyve vermeye başladığı, bölgede yapılacak yeni bir düzenlemede Hamas`ın göz ardı edilemeyeceği gerçeğini gösteriyor. Aynı şekilde uzun bir mücadele ve savaşta oldukça köklü olan Filistin halkına güvenilebileceğini de gözler önüne seriyor.

Ortaya çıkan tabloya göre Hamas hareketi Filistin`deki ulusal projeye liderlik etmeye veya en azından liderliğe aktif olarak katılmaya hazırlanıyor. Bu da tabii ki kendisinin içeride toplum ve farklı ulusal çevrelerle ilişkileri düzeyinde; dışarıda ise mantıklı ve kabul edilebilir taleplerle bölgede ve uluslararası çevrelerde bazı kazanımlara imza atmasını zorunlu kılıyor. Sürecin ve dönemin önemi de işte burada yatıyor.

Bilindiği gibi Katar, Türkiye, Rusya ve Suudi Arabistan Hamas hareketini silahla desteklemiyor. Zaten bunu yapamazlar da. Ancak onların siyasi ağırlıkları ve etkin rolleri Hamas hareketinin eline güçlü kartlar veriyor. Bugün mücadele sadece silah ve çatışmalarla olmuyor. Filistin halkı işgalciyle kapsamlı bir savaş içindedir. Bunun için de silah kadar, basın yayına, kanuna, siyasi tutuma, insani desteğe, bölgesel ve küresel ilişkilere ihtiyacı var. Sadece bir devletin bütün bunları gerçekleştirmesi mümkün değildir. Dünya artık birbiriyle ilişkili ve oldukça da karmaşıktır.

Hamas hareketi eski müttefiki İran dahil birçok devletle ilişkilerini koruyarak zekice davrandı. İran`ın ilişki için Halid Meşal`in ziyaretini şart koşmasına rağmen Hamas ilişkiyi kesmedi. Ziyaret, yangına dönen bölgedeki gelişmeler yüzünden gerçekleşmedi

Hamas bu ziyaret ve görüşmelerle şu anda sürdürdüğü özgürlük projesine olabilecek maksimum düzeyde destek almak istiyor. Aynı şekilde bir tarafa düşmanlık etmeden Filistin davasına destek için ümmetin güç ve enerjisini toplamak istiyor.

Kuşkusuz bölgedeki her ülkenin siyasi veya mezhebi talepleri vardır. Zaten ilişkileri ve dengeleri zorlaştıran da budur. Bu durumda Hamas hareketinin değişmez üç ana ilkesi var. Birincisi, İsrail`i tanımama; ikincisi, direniş silahını bırakmama ve bunu pazarlık konusu yapmama; üçüncüsü, bölgedeki siyasi ve mezhebi çatışmalara girmemedir.

Hamas hareketinin dahice hayata geçirdiği ve pratikte gösterdiği bu üç ilke oldukça karmaşık olan bölgedeki güçlerin taleplerini, nasihatlerini, tahrik ve teşviklerini hesaba katmadan kendisiyle uzlaşma, kendisini kabul etme zeminini oluşturdu.

İbrahim El-Medhun-Filistin Haber

Bu haberler de ilginizi çekebilir