Siyonist israil ve Amerika Devletinin İran`la gireceği herhangi bir savaşta İran İslam Cumhuriyeti`nin saflarında yer alacağını belirten Grup: "Küresel haçlı emperyalizmi ve bölgedeki ileri karakolu siyonist rejim İslam’a karşı sürdürdükleri bu savaşta karşılarında yalnızca İranlı Müslümanları bulmayacaklardır; İslam’ın bayrağını en yükseklerde tutmak ve gerektiğinde bu uğurda feda olmak, yeryüzünün bütün Müslümanlarının en büyük İslami vazifesidir" diyerek İran`a olan desteklerini belirttiler.

 

 

Allah subhanehu ve Teala’ya hamd, Resulüne, ehl-i beytine ve seçkin ashabına selatu selam olsun.

 

 

 

“İman edenler, bir haksızlığa, bir saldırıya, bir baskıya ve zulme uğradıkları zaman, zâlimlere, saldırganlara ve baskı yapanlara yardımlaşarak hadlerini bildirenlerdir. Şura 39

 

Bugün İslam dünyası tarihi bir dönüm noktasında bulunmaktadır; siyonist İsrail`in yıkılışın eşiğine geldiği bir süreçte, emperyalist ve siyonist rejim, İran İslam Cumhuriyeti’ne saldırı planları yapmakta, İslam’ın ve Müslümanların bu azametli kalesine saldırı tehditlerini sürdürmektedir. Onların bu tehditlerinin ve saldırı planlarının tek hedefi, kendilerinin de belirttikleri üzere, Filistin işgalcisi bu gayri meşru rejimin varlığını güvence altına alabilmek, çıkarlarını korumak, bölgede emperyalizm ve siyonizme karşı yükselen direniş cephesini yıkabilmektir.

 

Kuşkusuz ki yüzbinlerce şehid kanının üzerinde yükselen İslam Cumhuriyeti nizamı, yeryüzündeki bütün Müslümanların izzetinin simgesi, Allah’ın dininin şiarları ve nizamının azametli bir kalesidir. Şehidperver İran halkı, başkomutanları İmam Hamenei’nin rehberiyeti altında bu nizamı en güzel bir şekilde savunacakları gibi, Aziz ve Kahhar olan Allah’ın gaybi yardımları da ilahi bir vaad olarak düşmanların üzerine gazap, ölüm ve hüsran olarak yağacaktır.

 

Küresel haçlı emperyalizmi ve bölgedeki ileri karakolu siyonist rejim İslam’a karşı sürdürdükleri bu savaşta karşılarında yalnızca İranlı Müslümanları bulmayacaklardır; İslam’ın bayrağını en yükseklerde tutmak ve gerektiğinde bu uğurda feda olmak, yeryüzünün bütün Müslümanlarının en büyük İslami vazifesidir.

 

İslam Ümmeti tek bir ümmet, tek bir bilek ve tek bir yürektir; bütün yeryüzü Müslümanları da İslam’ın askerleri ve fedaileridirler.

 

Kıyam, fedakarlık ve şehadet ayı olan bu Muharrem günlerinde, Hz. Seyyidüşşüheda`nın bayrağına ellerimizi uzatarak, Özgür Kudüs’te buluşmayı ve Cuma namazlarını Mescid-i Aksa’da kılmayı en büyük arzu ve hedef olarak olan bilen bizler, bu azgın düşmanlar karşısında siperlerimize dolmayı sabırsızlıkla beklemekteyiz; İslam’a karşı topyekün saldırı hesapları yapan evrensel istikbar ve siyonizm, kadınıyla, erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla doğudan batıya hepimizi karşısında bulacak, Rabbimize şehid olarak ulaşıncaya kadar da düşmanın karşısındaki cihadımızı sürdüreceğiz.

 

Bizler onların kof gövdelerinden ve kurulu gürültülerinden korkmuyoruz; zira bizler, yeryüzü tağutları ve müstekbirleri ile savaşmayı en büyük ibadet ve bu uğurda şehadeti ise kendimize saadet biliyoruz.

 

 

 

“İman edenler ve hicret edip Allah yolunda cihad edenler var ya, işte bunlar, Allah`ın rahmetini umabilirler. Allah, gafur ve rahimdir.” Bakara 218

 

“Müminlerden öyle erler vardır ki, Allah’a verdikleri söze sadık kaldılar; onlardan kimileri adaklarını yerine getirdi, kimileri ise sırasını beklemektedir. Onlar sözlerinden asla dönmediler.” Ahzab 23

 

Türkiye Filistin Gönüllüleri

 

-İslami Gündem-