• DOLAR 32.51
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
Tarihte bir benzeri olmayan katliam: Rabia katliamı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

M. ERKAN YAVUZ – İSTANBUL

Mısır`da darbeci Abdulfettah Sisi komutasındaki Mısır ordusunun ve polis güçlerinin 14 Ağustos`ta gerçekleştirdiği ‘Rabia Katliamının 2. yıl dönümü… Mısır`ın ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi`nin darbeyle görevinden alınmasını barışçıl bir şekilde protesto etmek isteyen on binlerce darbe karşıtına güvenlik güçleri tarafından yoğun ateş açıldı. Keskin nişancılar, tetikçiler ve baltacılar tarafından yapılan saldırılarda binden fazla barışçıl gösterici hayatını kaybetti. Gerçek mermi ve göz yaşartıcı gaz kullanan güvenlik güçleri, sabah namazını kılan göstericilerin üzerine ateş açtı, o saldırıda 80`e yakın kişi yaşamını yitirdi.

DARBE YÖNETİMİ MİLYARLAR HARCADI AMA MEŞRUİYET KAZANAMADI

Tüm dünyanın gözleri önünde binlerce insanın katledildiği büyük bir facianın yaşandığına dikkat çeken Rabia Platformu Başkanı Cihangir İşbilir, “Darbeye destek veren uluslararası aktörler de darbeye ses çıkarmadıkları gibi bu büyük katliama da ses çıkarmadılar. Bu katliama sessiz kaldılar. Uluslararası insan hakları izleme örgütü bu katliamı, tarihin en büyük katliamlarından biri olarak niteledi. Ve darbe yönetimine de insanlığa karşı suç işlediği atfedildi. Bunun sebebi de bu kadar süre içerisinde son yüzyıllarda bu kadar insan öldürülmedi. O günden bu yana da katliamda hayatını kaybedenlerin envanterleri de daha tam açığa çıkarılmış değildir. Darbe yönetimi 2 yıl önce 14 Ağustos`taki suçlarını örtbas etmek için kendisine verilen uluslararası krediyi sonuna kadar kullanarak meşruiyetini kazanmaya çalışıyor. Darbe yönetimi, milyarlarca dolar harcamasına rağmen darbeden önceki ekonomik istikrarı sağlayamadığı gibi, Rabia katliamının izlerini de silemedi.” şeklinde konuştu.

İSLAM ÂLEMİNİN UYANIŞ ÜMİTLERİNİ BOŞA ÇIKARMAK İSTİYORLAR

Rabia Meydanı`nın İslam âleminin tüm istek, arzu ve ideallerine merkez olan bir meydan olduğuna dikkat çeken İşbilir, “14 Ağustos`ta sadece Mısır halkının değil bölge halklarının da istekleri ve idealleri tanklar altında ezildi. Her ne olursa olsun er veya geç darbe yönetimi gidecek ve oradaki halk kalacaktır. Darbe yönetimi, Rabia Katliamı ve diğer katliamların hesabının da kendisine sorulacağını bildiği için, daha başka yöntemlerle iktidarını tahkim etmeye çalışıyor. Bu katliamın sorumlusu olarak Sisi gözükse de asıl sorumlular Sisi`nin önünü açan ve küresel anlamda ona destek veren ABD, İngiltere, Almanya, BAE, Suudi Arabistan ve İran bu katliamlara sessiz kalarak bölgede İslam âleminin uyanış ümitlerini de boşa çıkarmak istiyorlar. Çünkü Mısır sıradan bir ülke değil, bölgede İslami hareketlere ve çalışmalara yönelik baskılar Mısır darbesinden sonra daha da arttı. Dediler ki, ‘Bölge halkı Mısır darbesine ve Rabia Katliamına ses çıkarmıyorsa ben burada istediğim her şeyi yapabilirim` dediler. Mısır, darbeden bu yana baskıcı yönetimlerle ve zorbalıklarıyla boğuşuyor. Rabia Katliamı büyük bir terördür. Bu yüzyılın gördüğü en kanlı terör olayıdır. Bölgedeki terörü de azdıran ve tetikleyen bir etki yapmıştır.” dedi.

İHVAN, İSLAM DÜNYASININ İZZETİNİ, ONURUNU TEMSİL ETTİĞİNİN ŞUURUNDA HAREKET EDİYOR

Mısır`da yaşanan katliamlardan dolayı İhvan`nın sessiz kalmasına yönelik eleştirileri çok acımasızca ve fırsatçı olarak buluyorum. Her siyasi hareketin hataları olduğu gibi İhvan`ın da bazı hataları olmuştur fakat bu hatalar böyle bir durumda hiçbir zulmün, baskının ve zorbalığın gerekçesi olamaz. Yaşanan durumları ortaya koyarak gerek İhvan`ı ve gerekse de İhvan`ı yanlış değerlendirmiş gibi gösterilen Türkiye hükümetini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan`a haksız ithamlarda bulunanların olduğunu görüyoruz. Bunlar art niyetli değerlendirmelerdir. O zaman da söylediğimiz gibi İhvan hata etmiş olabilir, yanlış politikalar yürütmüş olabilir ama bu yanlış politikalar hiçbir zorbalığın, zulmün gerekçesi olarak ortaya konulamaz. Burada ihvan hem mağdur hem de mağduriyetle beraber hala büyük bir olgunlukla şiddete, silaha başvurmadan İslam dünyasının izzetini, onurunu temsil ettiğinin şuurunda hareket ediyor. Dolayısıyla birilerinin çıkıp ta ‘Şöyle yapsa böyle olurdu` gibi değerlendirmeleri ben bugün için pek anlamlı bulmuyorum.” ifadelerini kullandı.

İHVAN`A YÖNELİK ELEŞTİRİLER ADİL DEĞİL!

İhvan yaşananlardan sonra gerekli tecrübeyi çıkarmıştır. Hiçbir şekilde İhvan`ı ve benzer şekildeki hareketler olan Tunus`ta Nahda`yı, Gazze`de Hamas`ı bu tür girişimlerinden dolayı suçlamanın adil olduğunu düşünmüyorum. Madem bölgede demokrasiyi çok yüceltiyorsunuz bu hareketler demokratik tecrübeleri tanımış ve ona göre kendini ortaya koymuş hareketlerdir. Bu hareketleri eleştiren çevrelerin anti demokratik uygulamaları eleştirmek yerine zalimin elini güçlendirecek şekilde mazlum ve mağdur kesimlerin hataları üzerinden söylem geliştiriyorlar. Ben bunu samimi ve adil bir yaklaşım olarak görmüyorum.” dedi.

RABİA KATLİAMINDA NELER OLDU?

2013 Mısır katliamı ya da Rabia Katliamı olarak adlandırılan 14 Ağustos 2013 tarihinde 2013 Mısır darbesi geçici Mısır başbakanı General Abdülfettah El Sisi komutasındaki Mısır Silahlı Kuvvetleri ve polis güçleri tarafından Muhammed Mursi destekçisi sivillere ve Müslüman Kardeşler`e karşı gerçekleştirilen Mısır meydanlarındaki halka ateş açılmasıyla başlayan silahlı eylemlerdir. Kahire`deki Adeviyye Meydanı ve Nahda meydanındaki darbe karşıtlarına Mısır ordusunun ilk müdahalesinde resmi rakamlara göre 278 kişi hayatını kaybetmiştir. Olaylar sonrasında ülkede 1 aylık olağanüstü hâl ilan edilmiş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Muhammed El Baradey görevinden istifa etmiştir. 14 Ağustos tarihinde gerçekleştirilen ilk müdahalenin ardından Mısır Sağlık bakanlığı 464 kişinin hayatını kaybettiğini duyurmuştur. Ülke genelinde devam eden müdahalelerde El-Kardaka kentinde, olaylar sonrası 1 kişi hayatını kaybetmiş, 14 kişi yaralanmıştır. Süveyş`te ise 11 kişi katledilmiş, yaklaşık 160 kişi yaralanmıştır. Yine ülkede 14 Ağustos tarihinden itibaren 1 aylık olağanüstü hal ilan edilmiş, Aralarında kadın ve çocukların aralarında bulunduğu siviller keskin nişancılar tarafından katledilmiş, yaralılara saldırılmış, göstericilere gaz bombası atılmış Müslüman Kardeşler 15 Ağustos 2013 tarihli açıklamasında ölü sayısının 2200, yaralı sayısının 10 bine yakın olduğunu bildirmiştir. Yine olaylarda İhvan liderlerinden Muhammed Biltaci`nin 17 yaşındaki kızı Esma da keskin nişancılar tarafından katledilmiştir.








 

Bu haberler de ilginizi çekebilir