• DOLAR 32.555
  • EURO 34.896
  • ALTIN 2429.68
  • ...
KÜRT HALKI BUNLARI HAK ETMİYOR
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Şükrü Gündüz / Doğruhaber

Mezopotamya`nın bereketli topraklarında yaşayan Müslüman Kürt halkı yıllarca barış, huzur ve kardeşlik içinde yaşadı. Kürt halkının içinden Selahaddin Eyyubi gibi Kudüs`ü fetheden, gittiği topraklara barış götüren büyük komutanlar çıktı. Binlerce âlim yetiştirdi bu bereketli topraklar. Birinci dünya savaşından sonra bu coğrafyada emperyalistler tarafından masa başında çizilen sınırlardan sonra Kürt halkı büyük acılarla baş başa kaldı. Aileler çizilen sınırlar ile dört farklı ülkenin sınırı ile birbirinden koparıldı. Irak`ta Saddam, Suriye`de Esad gibi diktatörler Kürtlere kan kusturdu. Türkiye ve İran tarafında kalan Kürtler de birinci kuşak rejimler tarafından büyük zulümlere maruz kaldı.

KESİNTİSİZ ZULÜM VE BASKI…

Cumhuriyetin kurulmasından sonra Müslüman Kürt halkına yönelik baskı, zulüm ve katliamlar gerçekleştirildi. Kürtlerin âlimleri ve önderleri idam edildi. Marksist ve Leninist ideolojiyi benimseyen Pkk`nin kurulmasından sonra Kürtler kendi ırkından olan kişiler tarafından katliamlara maruz kaldı. Bugün gelinen noktada Kürtler hala acı çekmeye devam ediyor.

Bu Marksist ve Leninist yapı güya Kürtlerin haklarını savunmak için başlattığı saldırılarda bölge halkı, iki ateşin ortasında kaldı.  Müslüman Kürt halkı gayr-ı İslami ideolojik yapılarından dolayı devleti ve örgütü sevmiyordu. Çatışmalardan uzak duran ve çatışmalara destek vermeyen bölge halkı bu tavrının bedelini ağır bir şekilde ödedi. Hem devlet hem de örgüt bölge halkına kan kusturdu. Bölge halkını korku ve baskıyla sindirip yanına çekmek isteyen devlet ve eli kanlı örgütün saldırıları sonucu bölgede; çocuk, kadın, yaşlı, genç çok sayıda insan feci bir şekilde öldürüldü. Bölge halkının bir kısmı bu ağır hayat şartlarına ve baskılara dayanamayıp asırlardır yaşadıkları topraklarını, köylerini terk etti. Sadece devletin değil, Pkk`nin baskıları nedeniyle de çok sayıda köy boşaltıldı ve insanlar göçe zorlandı.

HÜKÜMETİN YANLIŞ POLİTİKASI PKK`Yİ KUDURTTU

İslam ile yoğrulan bu kadim coğrafyada Müslüman Kürtler bu acıları hak edecek bir şey yapmadı. Ama maalesef Kürt halkı acı çekmeye devam ediyor. AK Parti`nin iktidara gelmesinden sonra attığı adımlar Kürtler tarafından büyük destek gördü. Ama maalesef devlet ile Pkk arasında yürütülen çözüm sürecinde yapılan yanlışlar barış ve kardeşlik hayallerine darbe vurdu. Yapılan uyarıları dikkate almayan hükümet yetkilileri gelinen noktada yaptıkları yanlışları en üst perdeden itiraf ederken hala gereken adımları atıp Pkk ile Kürt sorununu bir arada tutmaya devam ediyor. Bu yanlışlar Kürt halkına acı ve gözyaşı olarak geri dönüyor.

1984 YILINDA BAŞLAYAN ZULÜM DEVAM EDİYOR

1984 yılında saldırılara başlayan örgüt, kadın, çocuk, yaşlı, genç binlerce Kürdü katletti. Yine Kürtlere ait evleri, işyerlerini ateşe verdi. Bununla da yetinmeyen örgüt, çocukları dağlara kaçırdı. Uyuşturucu ticareti yaparak para kazanan örgüt bölgede uyuşturucu kullanımını gençler arasında yaygınlaştırdı.

JİTEM, DERİN DEVLET PKK ELELE KÜRTLERİ ÖLDÜRDÜ

JİTEM, derin yapılar ve marjinal Türk solu ile ortak hareket eden örgüt, kendisi dışındaki bütün örgütleri yok etti. 90`lı yıllarda devletin güvenlikçi politikası örgütü daha da güçlendirdi. İki ateş arasında kalan halk malından ve canından oldu. Bugüne kadar 90`lı yıllarda Kürtleri öldürüp, Pkk`nin kucağına iten devletin kirli yapılarından hesap sorulmadı. Açılan göstermelik soruşturmalar beraatle sonlandırıldı.

MÜSLÜMAN KÜRTLERE DÜŞMAN MUAMELESİ YAPILIYOR

PKK, Müslüman olmayan etnik unsurlarla beraber hareket ederken, Müslüman Kürt halkına, Irak`ta, Suriye`de ve Türkiye`de sürekli saldırıyor.  Ezidi Kürtlerin ve Hıristiyan Arapların, hatta Suriye Ermenilerinin PKK ile aralarında sorun yok. Hatta Kobani`de PKK/PYD saflarında Işid`e karşı çarpışan bir sürü Avrupalı-Amerikalı gayr-i müslim savaşçı mevcut. Türkiye kamuoyunda PKK`nin İsrail`den destek gördüğüne dair onlarca haber çıktı.

HAKKINI ARAYAN İŞÇİYİ AJANLIKLA SUÇLUYORLAR

HDP`li belediyelerde çalışan işçilerden örgüt adına haraç toplanırken, örgütün düzenlediği bütün eylemlere katılmaları için işçilere baskı yapılıyor. Haklarını isteyen işçiler hain ve ajan ilan ediliyor.  “Ağrı Belediyesi`nde çalışan taşeron işçilerin koşullarının çok ağır olduğunu ve haklarının kendilerine verilmediğini belirten DİSK Ağrı Şube Başkanı, işçilerin belediyeden haklarını talep etmeleri durumunda hedef haline getirilerek kendilerinin ajanlıkla suçlandığını söyledi.”

BELEDİYE İŞÇİLERİNE ÖRGÜT TALİMAT VERİYOR

Belediyelerde işçilerin toplantılarına katılan örgüt elemanları işçilere talimat veriyor KCK`nın “Serhildan”, HDP`nin “Demokratik Tepki” vermesi yönünde defalarca çağrı yaptığı halktan bir cevap gelmeyince, Belediye kanalları kullanılarak çalışanlar üzerinde “Serhildan” baskısı oluşturulmaya çalışıldığı bildirildi. Bağlar Belediyesi`ne ait şantiye binasında yapılan toplantı “Serhildan`a katılım” konusu etrafında şekillendi. Memur, işçi ve hizmet alımı esasına göre alınan personel dâhil tüm çalışanlar “Acil” koduyla çağrıldı. Toplantıyı idare edip konuşan, daha doğrusu direktifler yağdıran kişinin hiçbir belediye çalışanı tarafından tanınmayan bir şahıs olması dikkat çekti. Esrarengiz şahış, başlayacak “Serhildan`a” tüm çalışanların katılımının zorunlu olduğunu, katılmayanların ise gerekli “cezaya” çarptırılıp sonucuna katlanacaklarını söyleyerek çalışanları katılım konusunda mecbur kılıp zorluyordu.

DİNDARLAR TUTUKLANDI ÖRGÜTE ALAN AÇILDI

Çözüm süreci devam ederken, örgütün cezaevlerindeki yöneticileri serbest bırakılırken dindar insanlara kumpaslar kurularak cezaevine atıldılar. Halkın değerlerini koruyan, çocuklarına İslami terbiye veren insanlar cezalandırıldı, sivil kuruluşları kapatıldı. Bu kuruluşlar yüzlerce saldırıya uğramasına rağmen hiçbir saldırının faili yakalanmadı.

İSLAM`A SAVAŞ AÇTI

Marksist ve Leninist ideoloji ile hareket eden örgüt İslami değerlere ve ahlaka savaş açtı. Eşcinsel sapıklar savunuldu. Namus kavramına saldırılar yapıldı. Kadınlara; “biz kimsenin namusu değiliz” şeklinde sloganlar attırıldı. Bu daha ileri taşınarak Peygamber Efendimizin ‘Kadınlar size Allah`ın emanetidir` hadisi hedef alınarak ‘biz kimsenin emaneti değiliz` pankartları açıldı. Bununla yetinmeyen örgüt halkın gözünü boyamak için başörtülüleri aday gösterip halkı kandırmaya devam ediyor.

KOBANİ BAHANELİ VAHŞET

2014 yılında Kurban Bayramında 6-8 Ekim`de Müslüman Kürt halkı, kendi ırkından kişiler tarafından saldırıya uğradı. Yasin Börü ve arkadaşları vahşice katledildi. Bu katliamın talimatını veren ve çağrısını yapanlar bunu Kürtler için yaptıklarını savunarak katliamı destekleyen açıklamalar yaptı.

EKONOMİYE ZARAR VERİLDİ

Bugüne kadar yapılan saldırılar ve çıkan olaylar nedeniyle bölge ekonomisi çok büyük darbe aldı. Ekonomik zarar sadece bölge ile sınırlı kalmadı. Tüm ülke ekonomisi bundan zarar gördü. Bölgedeki binlerce esnaf iş yerlerini kapattı. Yüzlerce kişi batı illerine göç etti.

BELEDİYELER HİZMET ETMİYOR HENDEK KAZIYOR

Halka hizmet etmesi gereken belediyeler, halka hizmet dışında paraları başka yerlere kullanıyor. HDP`li belediyeler kültürel faaliyetler adı altında eşcinselliğin savunulduğu panellere sponsor oluyor. Belediyenin iş makineleri ile yollar kazılarak kullanılamaz hale getirilirken, hendekler açılarak örgüte yardım ediliyor.

Kürtlerin hakları denilerek, Kürtlere ait onlarca TIR ve araç yakıldı. Kürt halkı milyonlarca lira zarara uğratıldı.

İNSANLAR İŞ YERLERİNİ AÇAMIYOR

Esnaflar korkudan işyerlerini açamıyor. Bugüne kadar Kürlerin hakları(!) için yüzlerce Kürt esnafın dükkânı ateşe verildi ve yağmalandı. Esnafa kepenkleri kapattırıldı, yüzlerce esnaf dükkânını kapatıp iflas etti.

ÇOCUKLAR DAĞA KAÇIRILIYOR

Çocukları örgüt tarafından dağa kaçırılan anneler çocukları için günlerce oturma eylemi yapıp örgütten çocuklarını istedi. Çocuklarını isteyen anneler tehdit edildi ve saldırıya uğradı. Maalesef bu annelerin feryadı duyulmadı. Çocukları zorla dağa kaçırılan annelerin çocukları Kürt halkının hiçbir faydasına olmayan kirli çıkarlar için kurban edildi.

BİR AYLIK MEMUR MAAŞLARI ATEŞE VERİLDİ

Kürt hakları savunulurken! Kerkük-Yumurtalık petrol boru hattına saldırı düzenlendi. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Doğal Kaynaklar Bakanlığı yaptığı açıklamada 1 aylık memur maaş tutarı olan 250 milyon dolar zarara uğradıklarını açıkladı. Bakanlığın resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, “Petrol boru hattı, Kürdistan bölgesinin ana gelir kaynağıdır. Memur maaşları bu hattan ihraç edilen petrolün geliriyle temin ediliyor. Kürdistan hükümetine ve halkına buradan elde edilen gelirle katkı sağlanıyor. Bu boru hattı, Kürdistan`ın bölgedeki her türlü olumsuz gelişmeye karşı tek dayanağıdır” ifadesi kullanıldı. Açıklamada, saldırı nedeniyle bölge ekonomisinin büyük zarara uğradığı ifade edildi.

BARZANİ, PKK KUZEY IRAK`TAN ÇEKİLSİN!

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi`nin (IKBY) lideri Mesud Barzani, PKK`nın Kuzey Irak`tan çıkmasını istedi. Barzani`nin makamından yapılan resmi açıklamada “Sivillerin bu savaşın kurbanı olmaması için PKK, savaş alanını Kürdistan bölgesinden uzak tutmak zorundadır” şeklinde açıklama yapılmıştı.

KÜRT HALKI BUNLARI HAK ETMİYOR

Barış ve kardeşliği isteyen Kürt halkı bu ateşte yanmayı hak etmiyor. Kürtlerin haklarını savunacaklarını söyleyenler tarafından öldürülen bu halk çok ağır bedeller ödedi. Artık bu halk çocuklarının ölmesini ve birilerinin kendisi adına dayattığı saldırıların sonlandırılması için gereken adımların atılmasını istiyor. Barış ve kardeşlik için büyük fedakarlıklar yapan bu halk artık anaların ağlamasını, bebeklerin yetim kalmasını istemiyor; geleceği çalınan yavrularının kurtulmasını istiyor….

Bu haberler de ilginizi çekebilir