13 STK`dan Başörtüsü Zulmüne Sert Tepki
Gaziantep, Adıyaman, Şanlıurfa merkez ve ilçelerinde faaliyet gösteren 13 sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu İnsani Hak ve Özgürlükler Platformu düzenlediği basın açıklamasıyla başörtü zulmüne sert tepki gösterdi. Açıklamada, başörtülü öğrencilerin velilerini tehdit eden Emniyet mensuplarından hesap sorulması istendi.
Örtünme Namaz ve Oruç Gibi Farzdır
Tesettür konusunda Diyanet İşleri Başkanlığını fetvasını okuyan çiftçi şu ifadeleri kullandı:
"İslami tesettür ve buna bağlı olarak başörtüsü hakkında, devletin resmi bir kurumu olan Diyanet İşlerinin resmi görüş ve fetvası aynen şöyledir:
Din işleri Yüksek Kurulu başkanlığı:
Sayı: B,02.1.DİB.0.10/212
Konu: Tesettür
Karar No:6/Kara Tarihi: 3.2.1993
Soru: Başörtüsünün dinimizce hükmü nedir?
Cevap:)1 Gerek erkeklerin ve gerekse kadınların gözlerini haramdan korumaları ; 2)Kadınların, el, yüz ve ayakları dışında kalan kısımları ,aralarında dinen evlilik caiz olan erkeklerin yanında, vücut hatlarını ve rengini göstermeyecek nitelikte bir elbise (örtü) ile örtmeleri; 3) Başörtülerini, saçlarını, başlarını boyun ve gerdanlarını iyice örtecek şekilde yakalarının üzerine salmaları dinimizin; Kitab,Sünnet ve İslam alimlerinin ittifakı ile sabit olan KESİN EMRİDİR.Müslümanların bu emirlere uymaları,dini bir vecibedir…"
İslam Aleminin Öncülüğüne Soyunan Türkiye`de Neden Başörtüsüyle Okula Gidilemiyor?
"Soru ve sorun şu; devlet tesettürün ve buna bağlı olarak başörtüsünün Allah`ın(cc) bir emri olduğunu Müslüman birey için dini bir vecibe olduğunu bildiği halde, neden yasaklama yoluna gider?" diyen çiftçi,
"Neden teminat altında olduğuna söz verdiği, kişinin inancına, ibadetine, hürriyetine müdahale edip engel olur?İyice anlaşılması için şunu soralım(Canlı örnekleri çoktur.)Türkiye`den;Almanya ya Belçika ya İngiltere`ye ABD ye göçenler kız çocuklarını ilkokuldan itibaren, hiçbir sorun ve engelle karşılaşmadan başı örtülü olarak okula gönderilebiliyorken yüzde 99`u Müslüman olan ve yeri geldiğinde İslam aleminin öncülüğüne soyunan Türkiye`de neden bir Müslüman, çocuğunu kendi vergisi ile yapılan okullarda okutamıyor? Bu husus çelişki olmaktan da öte açık zulüm değil midir?" dedi.
Kendilerinin Allahın farz kıldığı örtünme emrinin gereğini yerine getirmek için çalışırken İslam düşmanı insanların, emniyet güçlerinin ve ahlaksızlığı yaymayı ilke edinmiş bir kısım medyanın zulmüne maruz kaldıklarını ifade eden Çiftçi, şöyle konuştu.
`Bıçakla okula gelmek isteyen öğrenciyi, içki içip sarhoş olan bir öğrenciyi okula alamadığımız gibi başörtüsü ile gelen öğrencileri de okula alamayız diyor…` Allah`ın emrini yerine getirmeye çalışan iffet timsali tertemiz çocuklarımızla insanlara zarar veren ahlaksız insanları aynı kefeye koyma garabetinde bulunuyor.
Gaziantep`te örtülü çocukları okula alan tek bir okul bulunuyordu. Bu okulun müdürü, bizzat Gaziantep Milli Eğitim Müdürü tarafından aranarak "çocukları okula almayacaksın, alırsan karşında bizi bulursun!" tehdidiyle o okulun da başörtülü öğrencilere zulmeden okullar kervanına katılmasına sebep oldu. Annesinin başörtüsüne el uzatıldığı için canını vererek şehit olan ve kanını bu mukaddes dava uğruna akıtan Şehit Kamil`in medfun olduğu bu topraklarda şu anda başörtüsünden dolayı kız öğrencilerin sürgün edilmeleri, ikna odalarına alınmaları ve tecrit edilmeleri akıllara şu soruyu getirmektedir: Acaba Fransızlar, İtalyanlar yine topraklarımızı mı işgal etti?"
Başörtülü Öğrencilerin Velileri Tehdit Edildi
Türkiye farklı kentlerde yaşanan başörtü zulmüyle ilgili örnekler veren Çiftçi
Bursa`da ise polis, kızını örtülü olarak okula getiren velilere `bu şekilde kızlarınızı okula getirirseniz sizi örgüte üyelikten tutuklarız` diye tehdit edip bu masum ve de insancıl girişimleri terörize etmek istemedi mi? Mahkeme de velileri emniyet müdürlüğüne her gün gidip imza atma şartı ile tutuksuz yargılanmalarına hükmederek polisin zulmüne ortak olmadı mı?…
`Haydi Kızlar Okula` sloganıyla kızları okula davet eden Adana Yüreğir ilçesindeki Gaffar Okan İlköğretim okulundaki idareciler, tesettürlü öğrencileri okula almamakla kalmayıp bir de velilere para cezası verme ve çocuklarını ellerinden alma gibi zorbalık kokan tehditlerde bulunmadılar mı?
Hükümet Başörtüsü Sorunu Yokmuş Gibi Davranıyor
Mütedeyyin olarak bildikleri hükümetin başörtüsü konusunda beklenilen tepkiyi göstermemesi; başörtüsü sorunu yokmuş gibi davranmasının yasakçı zihniyetin daha da cesaretlenmesin sebep olduğunu ifade eden Çiftçi, açıklamalarına şöyle devam etti:
Hiçbir Polise, Hâkime İnsanlara Zulüm Etme Yetkisi Verilmemiştir
Şunu demek istiyoruz: Siyasiler çıkıp azınlık haklarından, gayr-i Müslim vakıflardan bahsederken bu memleketin asıl sahibi olan Müslümanlardan ve çektiklerinden neden bahsetmiyorlar?
İnsan hakkı ihlallerine sıfır tolerans tanıdıklarını defalarca ve her fırsatta dile getiren hükümet yetkilileri, tek gayesi tesettür emrini yerine getirmek olan başörtülü öğrencilerin okullara alınmamalarını, hakarete uğramalarını, insanlık dışı bir uygulama olan tecride tabi tutulmalarını, hatta ve hatta dövülmelerini ve ailelerinin polis tehdidine maruz kalıp mahkemelere sevk edilmelerini insan hakkı ihlali olarak görmüyorlar mı?
Hiçbir polise, hâkime insanlara zulüm etme yetkisi verilmemiştir. Maalesef siyasiler inançlarla ilgili mağduriyetleri giderme noktasında ağır aksak bir tempo içersindedir, bu da mağduriyetlerin daha da büyümesine neden olmaktadır.
Başörtüsü Allah`ın emridir ve bu emir bütün Müslümanları bağlamaktadır. Bundan dolayı yaşanan bu zulme sessiz kalmamaları ve bununla beraber kendi kızlarını ve akrabalarının çocuklarını tesettüre alıştırarak bunlardan okula gidenler varsa bunları başörtülü olarak okula göndermeleridir. Hatta çevresindeki diğer insanları da bu konuda teşvik etmelidirler.
Bilinmelidir ki başörtüsü İslam`ın izzeti ve bayrağıdır."
Velileri Tehdit Edenlerden Hesap Sorulmalıdır
-Polisin Bursa`da öğrenci velilerini tehdit etmesi ve hatta inancının gereğini yaşamaya çalışan insanları bundan vazgeçmemeleri durumunda onları örgüt üyeliği suçlamasıyla tutuklayacaklarını açıkça ve pervasızca söyleyebilmiş olmalarının hesabının sorulması,
-Öğrenci sürgünlerine derhal son verilmesi"
Basın açıklamasını düzenleyen İnsani Hak ve Özgürlükler Platformu`na Üye Dernekler
ŞANLIURFA:
MUSTAZAF-DER, YAR-DER
HİLVAN: SELAM-DER
VİRANŞEHİR: CAMİ-DER
CEYLANPINAR: ENSAR-DER VE BİL EĞİTİM-DER
BİRECİK: UHUVVET-DER
MUSTAZAF-DER, UMUT-DER, RAHMET-DER, İLİM-DER
KÂHTA: MUSTAZAF-DER