• DOLAR 32.504
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
Van`da Çok Başlılık Halkı Mağdur Etti
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Fikret Özkan / Van
 

Van’da yaşanan depremlerin ardından imkânı olanlar şehri terk ederken imkân bulamayanlar çadırlarda yaşamaya devam ediyor. Zorlu kış şartları çadırlarda yaşamı çekilmez hale getiriyor. Son yirmi günde 2 çocuğun zatürreden hayatını kaybetmesi yaşanan felaketin boyutlarını başka bir açıdan gözler önüne seriyor. Van’da yaşanan depremi ve sonrasında yaşananları Doğruhaber’e değerlendiren Van Olay Gazetesi yazarı Abdulhelim Almalı, Türkiye’de defalarca karşılaşılan deprem olayına rağmen Van depreminde gerek valilik ve gerekse belediyenin iyi bir sınav veremediğini, adeta bu kurumların enkaz altında kaldığını söyledi.
 

ÇİFT BAŞLILIK HALKI MAĞDUR ETTİ
Deprem sonrasında olaylara müdahale ve yardımların dağıtılması konusunda yaşanan çift başlılığın sorunları çözümsüz hale getirdiğini belirten Almalı, “Bir taraf bürokratik şov peşinde diğer taraf ise ideolojik hesaplar peşinde oldu. . Çift başlılık belasından disiplinsizlilik, yağmacılık, insanımızın mağduriyetliğinin polemiklik malzemesi yapılması, bir takım kışkırtıcı ideolojik yaklaşımların halkı ajite etme vs. gibi birçok olumsuzluklar ortaya çıktı” dedi.
 

VİCDAN TURİSTLİĞİ YAPANLAR OLDU
“Kendilerine ulaştırılmak üzere iyi niyetlerle gönderilen yardımları alabilmek için Kürtçe konuşmayı şart koşan zihniyetin ne kadar kokuşmuş olduğunu bir kez daha görmüş olduk” diyerek gelen yardımların bazı kurumlarca istismar edildiğine işaret eden Almalı, “Bu zihniyet inanç eksikliği olan insanlarda, insanlıktan nasibi olmayan ideolojiye sahip olanlarda baş gösterir. Kullanılmayacak malzemelerini sırf vicdanen rahat etsinler diye gönderenler de bir nevi deprem turistleri gibi vicdan turistliğine oynamışlardır” diyerek yapılan yardımlarda ideolojik yaklaşımı eleştirdi.

SAFLAR AÇIKÇA BELLİ OLMUŞTUR
Son depremle birlikte inanç ve ideolojik grupların nasıl bir imaja, nasıl bir zihniyete ve nasıl bir hedefe hizmet ettiklerinin de açık bir şekilde ortaya çıktığını ve bu bölge insanına hizmet edenlerle etmeyenlerin saflarının iyice belli olduğunu belirten Almalı sözlerini şöyle sürdürdü: “Toprağın konuşmaya başladığı andan itibaren herkes sahip olduğu ahlak üzere hareket etmeye başladı. Kimileri nasıl bir yardım yapabilirim, ihtiyaç sahibi olanlara nasıl bir faydam dokunur telaşıyla Allah’ın rızasını hedefine koyup hareket etti. Kimileri ise afete uğramış olan toplumun bir ferdi olmasına rağmen bunu ideolojik hesaplar uğruna nasıl kullanabilirim, nasıl yağma yapabilirim, nasıl kin ve nefret tohumları ekebilirim telaşıyla sokağa çıktı.”

MÜSLÜMAN’IN PSİKOLOJİK TEDAVİYE İHTİYACI YOK
Bölgede verilen psikolojik tedavinin suni bir tedavi olduğunu dile getiren Almalı, asıl tedavinin manevi tedaviler olduğunu söyledi. Müslümanların kendilerini maneviyatla tedavi ettiklerini ifade eden Almalı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Depremden kurtulabilenlere verilmek istenen sözde psikolojik destek bir Müslüman için anlamsızdır. Çünkü namaz kılan bir toplumun psikolojiye, zekât veren bir toplumun da sosyolojiye ihtiyacı yoktur. Bizler psikolojimizi Rabbimize sığınarak ve her şeyin O`nun emri gereği olduğuna iman edip tevekkül ederek düzeltiriz. Çaresiz kaldığımızda değil, her anımızda yüzümüzü O’na döner dua eder ve yalnız o’na ibadet eder yalnız O’ndan yardım dileriz. İşte o zaman huzuru bulur, kalbimizde sekineti hissederiz. Tıpkı yıllar yılı insanları psikolojik danışmanlıklarla uyutanların bugün duanın büyük bir şifa vesilesi olduğuna şahitlik etmeleri gibi”

Ölme Balam bekle çadır gelecek

Van depremi ardından yaşanan en büyük endişe havanın soğuk olmasından dolayı çocukların hasta olması. Bu güne kadar 2 çocuğun soğuklar nedeniyle hayatını kaybetmesi tehlikenin ne boyutlarda olduğunu gösteriyor. Abdulhelim Almalı da bu durumu yazdığı bir şiirle dile getiriyor. Almalı, Van şivesiyle yazdığı şiirinde kışın dondurucu soğuğuyla mücadelesinde özürlü çocuğunu kaybeden bir babanın duygularına tercüman oluyor. İşte bir babanın feryadı…

Vile balam, ha bekle sen, şimdi devlet gelecek,
Biliyem üşiyisen sen ölsen ne fark edecek
Gız avrat hardasan bak çocuk donacak
Ölme balam bekle çadır gelecek.

Bak hele bak, bir de herif olmuşsan
Sabah akşam yardım bekliyisen.
Televizyonlar yardım anlatii, sen hele sayıkliyisan
Ölme balam bekle çadır gelecek.

Ha avrat niye bana gızisan.
Durmadan bana sızlanıp durisan,
Ben ne idem provokatörlükten korkiram.
Ölme balam çadır gelecek.

Bak balam devlet büyüklerimiz geldi
Kimi çorap verdi kimi iş verdi
Fırsat verselerdi belki sana da uğrarlardı
Ölme balam bekle çadır gelecek.

Bak babo bakanlar gelmiş, sakın yanlış anlama
He oğlum bize değil çadır kentlere gelmiş
Oralarda daha eyi hizmet ederlermiş.
Ölme balam bekle çadır gelecek.

Balam seni deprem değil, soğuklar öldürdü.
Adına medya derler, bende bilmirem.
Şimdi o tüm Türkiye’ye haber salacak
Ölme balam bekle çadır gelecek.

Hele şükür vali felaketi fark etmiş
Buyurmuş ki, Van hayalet şehre döndü demiş
Sen donduktan sonra, çadır kentler oldu don(buz) kenti
Ölme balam bekle çadır gelecek.
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir