• DOLAR 32.579
  • EURO 34.833
  • ALTIN 2507.537
  • ...
Erdoğan: Kılıçdaroğlu`na Alnını Karışlarım
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

 K Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ``Sayın Kılıçdaroğlu. Bak ben bunu konuşmuyorum ama sen beni gelip Ermeni diasporasıyla aynı yere oturtmaya çalışıyorsun. Yazıklar olsun, sana yazıklar olsun. Türkiye Cumhuriyeti`nin Başbakanı Tayyip Erdoğan`ı Ermeni diasporasıyla aynı yere oturtacak olanın alnını karışlarım. Haddini bil diyorum, haddini bil diyorum`` dedi.

Erdoğan, partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında yaptığı konuşmada, AK Parti olarak, siyasi tabuların, tarihi tabuların ve sorgulanamayan konuların üzerine büyük bir samimiyetle gittiklerini söyledi.

Hiçbir ismi, hiçbir konuyu, tarihi hiçbir olayı, bir istismar aracı, bir siyasi rant aracı olarak kullanmaya asla tenezzül ve tevessül etmediklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

TARİHİ ACININ KÜLLERİNİ KALDIRDI

Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

``2009 yılında, TBMM Genel Kurulunda, demokratik açılım görüşmelerinde konuşan, o zamanın CHP Genel Başkan Yardımcısı, bizim `anneler ağlamasın` diyerek başlattığımız Milli Birlik ve Kardeşlik Projemizi eleştirirken, `Dersim isyanında analar ağlamadı mı?’ diyerek, adeta tarihi bir acının küllerini kaldırdı. Hatırlayın, isim vermeme gerek yok...

BU YÜZDEN ÇARKÇI KEMAL DİYORLAR

Açıkçası, yine o zamanın CHP Grup Başkanvekili, kendisi de Tuncelili, yani Dersim`li olan, o zaman söylemiyordu ama şimdi söylüyor `Dersimliyim, Dersimli olmaktan da gurur duyarım` diyor. Bundan daha tabii, daha doğal ne olur? Ekstra bir şey söylemiyorsun. Sayın Kılıçdaroğlu, önce bu acı sözler karşısında sessiz kaldı, ardından, tepkiler büyüyünce `gereğini yapsın` dedi, ardından üçüncü bir çark daha yaparak `Dersim isyanında analar ağlamadı mı?` diyen arkadaşına sahip çıktı. Sayın Kılıçdaroğlu, sen busun. Onun için sana `Çarkçı Kemal` diyorlar. Bundan dolayı... Bak ben demiyorum, millet diyor. Niye? Gece başkasın, sabah başkasın. Sabah başka, akşam başka... Çünkü kılavuzlarını iyi seçememişsin. Onun için de çok bol kılavuz değiştiriyorsun.

 

ALNINI KARIŞLARIM

Bakın burada Üstad `Kürt` dememiştir, `Ermeni` dememiştir... Necip Fazıl, Dersim`i ve Dersimlileri, din mazlumları sınıfına alarak, onlara sadece insan gözlüğüyle bakarak, insani bir trajediyi bizlere aktarmıştır. Sayın Kılıçdaroğlu. Bak ben bunu konuşmuyorum ama sen beni gelip Ermeni diasporasıyla aynı yere oturtmaya çalışıyorsun. Yazıklar olsun, sana yazıklar olsun. Türkiye Cumhuriyeti`nin Başbakanı Tayyip Erdoğan`ı Ermeni diasporasıyla aynı yere oturtacak olanın alnını karışlarım. Haddini bil diyorum, haddini bil diyorum.’’

Dersim`i dert edinmelerinin ve tanışmalarının, dünün veya bugünün konusu asla olmadığını belirten Erdoğan, kendilerinin birileri gibi, işine geleni ayyuka çıkaran, işine gelmeyen karşısında da susan ve üzerini örtenlerden asla olmadıklarını ve olmayacaklarını söyledi. Türkiye`nin yakın tarihine ve yakın tarihindeki meselelere tam bir samimiyet içinde yaklaştıklarını vurgulayan Erdoğan, her şeyin ama her şeyin aydınlatılması için de samimiyetle mücadele verdiklerini dile getirdi.

SEYİT RIZA`NIN ŞEREFLENDİRDİĞİNDEN BAHSEDİLMİYOR

Dersim`de, adım adım çerçevesi çizilmiş, bahaneleri hazırlanmış bir operasyon var. Dersim`e yapılan operasyonların ``bir isyanın bastırılması`` olarak zihinlerde ve vicdanlarda meşrulaştırılmaya çalışıldı. Bunu iddia edenlere karşı söyleyecek çok söz var... Ama, ilk Mecliste Dersim Mebusu olarak, bizzat Atatürk tarafından davet edilen Diyap Ağa`dan hiç kimse bahsetmiyor. Dersim operasyonları sonucunda tutuklanan ve asılan Seyit Rıza`nın, 1915 olayları sırasında işgalci ordulara karşı savaştığından, dönemin valisi tarafından da `din ve namusuyla bize hizmet etti` diyerek şereflendirildiğinden kimse bahsetmiyor.

DERSİM`DE ÇOLUK ÇOCUK DEMEDEN KATLEDİLDİ

Bakın Dersim`de havadan ve karadan, gaz atılarak çoluk çocuk demeden katledildi. Bakın bu işin banisi sizsiniz. Devlet olarak özür dilenir. Ama üzerinize düşeni de yapın.

100 ADET BASILMIŞ SADECE

Bu rapor sadece 100 adet basılarak, gizli ve zat’a mahsus olarak belli yerlere gönderilmiş bir rapordur. Sayın Kılıçdaroğlu, belge ve arşivden bahsetti. Başbakanlığın arşivi açıktır. Sayın Kılıçdaroğlu görmek istiyorsan buyurursun görürsün incelersin. O şartlar içerisinde de bu konudaki bilgisizliğini giderirsin.

DERSİM`E YAPILACAK HAREKATIN AYRINTILARI

Ne var bu raporda? Sadece birkaç cümleyi aktarıyorum: Sayfa 199. 1926 yılında mülkiye müfettişi Hamdi beyin raporuna atıf yapılıyor. Dersim hükümeti cumhuriye için bir çıbandır. Bu çıban üzerinde kati bir ameliye yapmak ve ihtimalatı selameti memleket namına farzı ayımdır diyor.

Ve 201. sayfasında. Dersim Türkiye için cehalet, maişet darlığı, dahili ve harici tesvilat ve Kürtlük temalüatı ile bulaşmış tehlikeli bir çıbandır. Kesin bir ameliyeye tabii tutulması lazımdır. Bunun için evvela silah toplamak ardından ıslahat yapmak icap eder. Bu rapor eski raporları hatırlattıktan sonra kendi çözüm önerilerini ortaya koyuyor. Dersim’e yapılacak harekatın ayrıntıları, göç ettirilecek aşiretlerin listesi anlatılıyor.

HABERİN VAR MI BUNLARDAN

1935 yılında bir kanun çıkarılıyor. Adı Tunceli vilayetinin idaresi hakkında kanun. O zaman sadece Tunceli’yi kapsamıyor, şimdiki çevre illeri de kapsıyor.

Tunceli vilayetine kor komutan rütbesinde bir zat, vali ve bir kumandan olarak seçilir. Sonra bu vali ve kumandana yasada çok enteresan haklar tanınıyor. Mesela, gerek görürlerse aileleri bir yerden bir yere göç ettirebilir. Mesela idam hükümleri hemen infaz yapılır. Sayın Kılıçdaroğlu haberin var mı bunlardan?

BÜYÜK BİR DRAM YAŞANIYOR

Mesela ceza mahkemelerinde verilen kararların temyizine gerek yoktur. İşte bu kanunun ardından hazırlıklar yapılıyor. 1937-38-39 yıllarında Dersim’de maalesef büyük bir dram yaşanıyor. Havadan, karadan toplarla Dersim’de hareket eden her şey katlediliyor.

SADECE CHP VAR

Dersim olayları sırasında oralarda asker olan bir isim veriyorum. Muhsin Batur. Kim olduğunu biliyorsunuz değil mi? O dönemde sadece CHP var. Şimdi CHP kendi geçmişini güya bunlardan kurtaracak onun için bana fatura kesmek istiyor. Özür dilesin diyor. Bütün bu işlerin valisi her şeyi sizsiniz. Bizim devlet olarak özür dilememize mani bir şey yok ama. Bu işin nedeni sizin zihniyetiniz, CHP zihniyeti. Buna eski defterleri karıştırmak denmez.


 

Bu haberler de ilginizi çekebilir