• DOLAR 32.515
  • EURO 34.61
  • ALTIN 2500.154
  • ...
PKK Aytaç Baran`ın çalışmasını hazmetmedi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Ramazan ayı münasebetiyle İrşad çalışmaları için Avrupa'ya gelen İTTİHAD üyesi Molla Celal Bozdaş, Diyarbakır'ın Şehitlik Mahallesinde 9 Haziran günü evinin önüne kurulan pusuda suikastla şehid edilen Peygamber Sevdalıları Platformu'na üye derneklerden Yeni İhya Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Yeni İhya Der) Başkanı ve HÜDA PAR üyesi Aytaç Baran'ın şehadetiyle ilgili Hürseda muhabirine önemli açıklamalarda bulundu.

"Aytaç hocayı PKK/HDP vurdu”

Aytaç Baran'ın PKK/HDP cenahı tarafından şehid edildiği konusunda en ufak bir şüphesi olmadığının altını çizen Bozdaş, Aytaç Baran'ın, Diyarbakır'da PKK/HDP'nin hakim olduğu Şehitlik semtinde gençlere eğitim vermesinin, muhtaç insanlara yardım eli uzatmasının örgütün tepkisini çektiğini ve bundan dolayı da tehdit edildiğine dikkat çekti.

"PKK Aytaç Baran'ın eğitim çalışmasını hazmetmedi"

Tehditlere boyun eğmeyen Baran'ın HDP'nin seçim barajını aşarak 80 milletvekili ile meclise gitmesinin kesinleşmesinden 2 gün sonra vurulmasının ayrıca üzerinde durulması gerektiğini belirten Molla Celal Bozdaş, "Aytaç hoca öyle kahramanlık hevesli falan bir insan değildi. Kimseyle pek sorunu olmayan, halim selim biriydi. PKK/HDP'nin onu seçmesinin nedeni, kendi hakimiyeti altındaki bir bölgede Aytaç hocanın ilim, irfan ve hilim ile gençlere İslami eğitim vermesi ve fakir halka yardım etmesiydi. PKK kendi bölgesi olarak gördüğü Şehitlik mahallesinde Aytaç hocanın yaptığı çalışmaları hazmedemediğinden dolayı onu şehid etti. Aytaç hocanın gençleri etrafında toplamasını, onlara İslam'ı sevdirmesini ve onlara yem etmenin yollarını kapatmasından dolayı PKK'nin hedefi haline geldi. Neden HDP seçimi kazandıktan sonra vurduğu konusu ise ayrı bir konu. Ama kısaca şunu söyleyebilirim; PKK/HDP güç elde ettiği zaman saldırganlaşan bir yapıdır. Bu saldırıyı buna bağlıyorum" dedi.

"Aytaç Baran'la birlikte Kutlu Doğum etkinliklerine çok gittim"

Aytaç Baran'ı henüz delikanlılık çağından bu yana tanıdığını anlatan Bozdaş, "Onunla pek çok Kutlu Doğum programlarına gittim. Kendisi etkinliklerde Kur'an ve İlahiler okurdu. Kendisi şehadet mertebesine layık bir insandı. Allah'ta (cc) ona o makamı bahşetti. İnsan layık olmazsa şehadet gelip onu bulmaz. Gerçekten edebiyle, ilmiyle, hilmiyle, ahlakıyla ve duruşuyla takdir toplayan bir insandı. Tabi hilim sahiplerinin, cesur olmadıkları anlamına gelmiyor. Kendisi cesur olması gerektiği yerde de çok cesur biriydi. Fakat daha çok hilmi ön plandaydı. Zaten cesur olmasaydı o zalimlerin hakim olduğu bir bölgede gençlere eğitim veremezdi ve onların tehditleri altında hayatını sürdüremezdi. Onun o cesareti onların tehditlerine boğun eğmeden çalışmalarını devam ettire biliyordu" ifadelerini kullandı.

"Devleti de PKK'yi de iyi tanırız"

Devlete bağlı yapıların PKK ve Hizbullah Cemaati'ni çatıştırmak için Aytaç Baran'ı şehid ettiği iddialarına da yanıt veren Diyarbakırlı kanaat önderi Molla Celal Bozdaş, "Devleti de çok iyi tanırız PKK'yi de. Devlet son 40 yıldır bölgemizde ne gibi planlar yaptığını çok iyi biliyoruz. Fakat bu suikastın PKK/HDP tarafından yapıldığı konusunda deliller var. Suikast gece değil gündüz gerçekleştirildi. Suikastı yapanlar bir değil, iki değil… Bunlar sokak başlarını tutmuşlar ki; hangi taraftan giderse gitsin kurtuluşu söz konusu olmasın. Bazı insanlar var, -affedersiniz- herkesi kendisi gibi ahmak zanneder. ‘Biz bir şey söylesek herkes inanır` zannediyorlar. Ortada olan deliller, bu fiilin PKK/HDP'nin yaptığı yönündedir. Yoksa Devletin işlediği cinayetleri bilmiyor değiliz. Farz edelim bölgedeki bazı güçler bu iki kesimi karşı kaşıya getirmek istiyor, neden onların oyunlarına alet oluyorlar? Eğer PKK/HDP ‘devlet yaptı` diyorsa, o zaman onlar devlete alet olmuşlar demektir" şeklinde iddialara yanıt verdi.

"Hizbullah Camiası hiçbir zaman saldıran taraf olmamıştır"

Bölgede barış ve kardeşlikten yana olduklarına vurgu yapan Bozdaş, kavga ve çatışmanın bölge halkının faydasına olmadığını belirterek, "Suriye'nin içinde bulunduğu durum herkesin malumu. Yine aynı şekilde Irak'ın durumu da meydanda. Bu ülkelerin durumu göz önündeyken eğer birilerinin oyununa geliyorlarsa, tabanlarının bunu sorgulaması gerekir. Çünkü saldıran taraf hep onlar (PKK/HDP) olmuşlar, karşı taraf sadece savunma pozisyonunda kalmış. Eğer sen birilerini öldürsen, kimse bunu kabul etmez. Hz. Ali (ra) buyuruyor ki; ‘mazlumlar zalimler kadar cesur olmadığı müddetçe zulüm altından kurtulamaz.`  Fakat mazlum haşa, zalimler gibi zulüm yapmaz. Ama mazlumlar zalimlerin zulmünü de kabul etmezler. Hizbullah Camiası inanç davası yapıyor, maneviyat davasını güdüyor. Onlara göre inançları yaşayamazlarsa, yaşamların anlamı kalmıyor. İnançlarını yaşabilmeleri için de, kendilerini savunduklarını söylüyorlar. 90'lı yıllarda da bu böyleydi, bugün de böyle. Hizbullah Camiası hiçbir zaman saldıran taraf olmamıştır, fakat kendisi savunmuştur. Zaten savunma hakkı bütün hukuklarda var. Bu İslam'da da diğer dinlerde de ve beşeri hukuklarda savunma hakkı meşrudur" dedi.

Hürseda Haber

Bu haberler de ilginizi çekebilir