VAN - 23 Ekim günü yaşanan deprem sonrası tüm Türkiye`nin yek vücut olarak gönlünün yöneldiği ve yardımların tırlarca ifade edilen boyutlarda Van ve ilçelerine aktığına medyadan şahit oluyoruz. Lakin depremin üzerinden bir ay geçmesine rağmen halen bir yardım elinin kendisine uzanmadığı ve bu soğuk kış gününde bir çadır dahi alamayan insanların olduğu da var olan bir gerçek.

Yaşanan deprem sonrası gelen yardımların koordine eksikliğinden dolayı insanların tamamına ulaştırılamaması ve birçok insanın çadır dahi alamamasının yanı sıra yaşanan yıkıntı ve sürekli devam eden artçı depremlerin verdiği tedirginlik sebebiyle Van adeta terk edildi, boşaltıldı. Van`dan çıkan insanlar ya batıya devletin belirlediği misafirhanelere giderek bir nevi toplu kamplarda yaşamaya mecbur edildi ya da bu çetin geçen kışı geçirmek için akrabalarının yanına giderek onlara sığındılar. İmkânları olanlar için ise fark eden bir şey yok.

Elinde herhangi bir imkân olmayan ve televizyon ekranlarında, yetkililerin ulaştırıldığını iddia ettiği imkânlara da ulaşamayanlar ya otobüs terminalinde bir bilet almak için günlerce dolandı. Ya da parasızlıktan veya bilet bulamamaktan dolayı yetkili kurumlarca Van`dan çıkmak isteyenlere tahsis edilen araçlarla Van`dan çıkmak için hummalı bir yarış içerisine girdiler.

İmkânsızlıklardan Van`ı Terk Etmek Zorunda Kalıyorum…

Van`ı terk edenlerden ya da terk etmek zorunda kalanlardan Sabahattin Baytaş, evim yıkılmadı ama oturulmaz durumda. Bundan dolayı mecburen ben de Van`ı terk etmek zorunda kalıyorum diyerek çaresizliğini dile getiriyor. Baytaş, " Gideceğim yerde akrabalarım da var ama devletin misafirhanesinde kalmayı düşünüyorum. Benim oğlum yazdırmıştı. 12 kişi gidiyoruz. Bugün saat 10.30`da gidecektik ama araçta sıkıntı olduğu için gidemedik bekliyoruz. Bakalım bu saatten sonra gidebilecek miyiz?" diyerek ümitsiz bekleyişinin ilk işaretlerini veriyordu.

Ve yıllardır yaşadığı ve bir ömür geçirdiği Van`ı, köyünü terk etmek zorunda kalan Nafiye nenenin umutsuzluğu ve çaresizliği gözlerinden okunuyordu. " Ne yapıyım oğlum. Bu yaştan sonra yerimizden yurdumuzdan olmak da varmış" diyor Nafiye nine ve sözlerine şöyle devam ediyor. "Antalya`ya akrabalarımızın yanına gideceğiz. Daha öncede iki evimiz gitti. Evlerimiz yıkıldı. Ailemizde bulunan 8 kişiyle ortada kaldık. Kimse bize sahip çıkmayınca da mecburen çıkmak zorunda kaldık."

Yaşadıkları durumun artık kendilerine çok ağır geldiğini belirten Eyüp Koç, " Evlerimiz kullanılamaz durumda. Günlerdir bu soğuk havada dışarıda naylon çadırlarda kalıyoruz. Küçük çocuğumuz var ve en sonda o da hastalandı. Tek çıkar yol buradan giderek bir akrabamızın yanına sığınmak oldu." dedi.

Günlerdir araç beklediklerini ve daha yeni kendilerine sıra geldiğini belirten Koç, "İnsanlarımız perişan durumda. Kimse durup dururken doğup büyüdüğü, ekmeğini çıkardığı bir yeri terk edip yabancı memleketlere gitmek istemez. Ama bizi bu duruma getirdiler. Maalesef gelen bu kadar yardım nereye gidiyor, kime veriliyor belli değil. Hastaneler hizmet vermiyor. İnsanlarımız büyük bir çıkmazda. Bizim ailenin neredeyse hepsi çıkmak zorunda kaldı. Ben de ancak bu kadar dayanabildim. Geride kalanlara Allah sabır versin" diyerek dua etti.

Gelinen bu noktada gitmekten başka çıkış yolu bulamayan depremzedelerden biride Cihan Çakır. "Evimiz çok hasarlı giremiyoruz." diyen Çakır, " Hasar tespit memurları gelip baktı oturulmaz raporu verdi. Ev dökülüyor. Yeğenimin üzerine çatı düştü kafatası ezilmişti ve kaval kemiği kırılmıştı. O da ameliyat ile 6 ay sonra normal hayatını yaşayabilecek. Şu an İstanbul`da tedavi görüyor. Maalesef bir yardım eli bize bu güne kadar uzanmadı. Kendi imkanlarımızla bir şeyler yapmaya çalıştık ama olmadı. Gitmeye mecbur kaldık. Bakalım Rabbim neyi nasip edecek." diyerek deprem sonrası yetkililerin vatandaşa karşı gösterdiği vurdumduymazlığa tepki gösterdi.

Serhad FM`in Sevilen Sunucusu da Van`ı Terk Etti

İslami bir yayın politikasıyla yayın hayatında 2. Yılına giren Serhad Fm`in sevilen sunucularından Abdulvahap Akay`da Van`ı terk edenler arasında. Ailece Van`ı terk ettiklerini dile getiren Akay, " evde pek bir hasar yok ama psikolojik olarak çok etkilendik. Sürekli devam eden artçı depremler dolayısıyla huzur kalmadı. Bu huzursuzluğu üzerimizden atmak ve bir nebze olsun ailece kendimizi toparlamak için 4 aile toplamda 23 kişi Van`dan bir süreliğine uzaklaşıyoruz. Rabbim tüm Müslümanlara yardım etsin" diyerek, geride kalanlar için de dua etti.

"Devletin Yardım Ettiğini İddia Ediyorlar, Ama Ben Öyle Bir Şey Görmemişem"

Van`dan kaçma imkânı bulanların yanında bir de bu imkâna sahip olamayanlar da var. Tüm kapıları çaldığı halde, kapıların yüzüne kapatıldığı ve içinde düştüğü sahipsizliğe isyan eden Müslim Gölbaşı, Valiliğe defalarca gittiğini ama şu ana kadar kendisine bir çadır dahi verilmediğini belirterek adeta isyan etti. "Çadır almak için gece saat 2`lere kadar defalarca bekledim ama çadır vermediler." diyen Gölbaşı, "Şu an çadır almaya imkânımda yok. Evimde çatlaklar var, evime de giremiyorum. Bir arkadaş geldi kendi imkânlarıyla benim çocuğumu Reşadiye`ye götürdü. Ağlaya ağlaya gitti oğlum. Aklıma geldikçe yüreğim parçalanıyor. Ben burada tek başıma sokakta kaldım. Çadır almak için başvurmadık hiçbir yer bırakmadım. 50 defaya yakın 184 `ü aradım. 0535 442 34 66 numaralı telefondan yardım alabilirsiniz dediler. aradım öyle bir şey yok, kimse yardım etmiyor." diyerek yaşanan plansızlığa isyan etti.

"Ortalıktayım, ayaklarımın altı sokakta kala kala su toplamış, hep yara olmuş ayaklarımın altı diyerek çaresizliğini ayaklarını göstererek" anlatmaya çalışan Gölbaşı, " Devletin yardım ettiğini iddia ediyorlar, ama ben öyle bir şey görmemişim.10 gün boyunca her gün saat 8`de girdiğim sırada çadır alamadan ayrıldım. Depremden bu yana gıda yardımı olarak sadece 2 kutu su verilmiş. Hiçbir yerde gelirim yok, işsizim. Kaç gündür açım, yemek yiyecek bir yer yok. Artık bir lokmaya muhtaç bıraktılar. Gidip insanlardan ekmek istemeye utanıyorum" diyerek onuruyla oynayanları Allah`a havale ettiğini söyledi.

Fikret Özkan - İLKHA