Van halkı yaşanan depremlerin ardından tamamen mağdur bir duruma düştü. İlk olarak meydana gelen 7,2’lik depremin ardından bölgeye büyük yardımlar yapıldıysa da, yapılan bu yardımlar hem yetersiz kaldı, hem de büyük ölçüde azaldı. Yaşanan 5,6 şiddetindeki ikinci bir depremin ardından ise daha önce evi az hasarlı olanların da evleri kullanılamaz oldu. Son olarak Van valisinin yaptığı açıklama ise hasarın boyutunu ortaya koydu.

 

Vali Münir Karaloğlu Van’da sadece 2 kamu binasının sağlam kalabildiğini açıkladı. Tamamen açıkta kalan Van halkı ilk depremden sonra kendilerine verilen çadırlara yerleştiler. Ancak kar yağışlarının başlamasıyla bu kez donma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Vanlılar şehri terk etmeye başladılar. Gerek dinmeyen sarsıntılar, gerek şiddetli soğuklar ve gerekse kesilen yardımlardan dolayı tükenen depremzedeler bir an önce Van’ı terk etmek için otobüs firmalarının ve hava yolu şirketlerinin önünde bilet almak için uzun kuyruklar oluşturuyorlar. Şu ana kadar Van’dan diğer şehirlere 350 bin kişinin göç ettiği belirtilirken depremzedelerin gittikleri yerlerde de yüksek kira fiyatları gibi sorunlarla karşılaştıkları kaydedildi.

 

İmkânı olanlar Van’ı terk ederken geride ise imkanı hiç olmayan, evi depremde hasar görmemiş veya evi az hasar görmüş kimseler kaldı. Geride kalanlar da soğuk ve yiyecek ile giyecek sıkıntısı ile karşı karşıya kaldı. Van’da büyük bir koordine eksikliği devam ederken Van valiliği, hasarlı binalardan biri olan valilik binasında gıda yardımı dağıtmaya çalışıyor. Kuyrukta bekleyen depremzedelerden Cahit Bozkurt, “Bizler imkân bulamadığımız için burada kaldık televizyonlarda her gün izliyoruz. Güya Van’a tonlarca gıda ve giysi yardımı geliyormuş ama biz burada saatlerce küçük bir gıda paketi için bekliyoruz” diye konuştu.

 

Saatlerce sıra beklediğini söyleyen Fesih Kızıltaş ise, “Burada 5 saattir bekliyoruz, daha ne kadar bekleyeceğimiz de meçhul, alacağımız yardım da malum bu ne zamana kadar sürecek bunu da bilemiyoruz” diyerek tepkisini dile getirdi.

 

Öte yandan hala bir çadır bile alamayan depremzedeler bile var. Depremzedelerden Müslim Gölbaşı, “Allah rızası için bu devlet nerede. Gören varsa bana söylesin ben de gidip ondan bir tane çadır alayım. Ben devlet diye valiliğe gidiyorum. Polisin copuyla karşılaşıyorum. İl afet müdürlüğüne gidiyorum. Muhatap bulamıyorum. Onlarca yerde kuyruğa girdim ama halen bir çadır dahi alamadım. Herkesin sıkıntısını giderdiklerini ve herkese ulaşıldığını belirten o yetkililere sesleniyorum. Kaç gündür açız. Kurulan aşevleri ve hayır kurumları olmazsa bize kimse sahip çıkmayacak. Sabaha kadar sokaklarda naylonlara sarılarak yatıyorum. Ayaklarımın altı kabardı” şeklinde konuştu.

 

Van’ın şehir merkezindeki depremzedeler iyi kötü bazı yardımlar alabilirken köyde evleri yıkılan depremzedeler ise tamamen unutuldu. Van’da kurulan basın ilan çadırına toplu olarak gelen Koçköylüler, ilk günden bu yana yaşadıkları sıkıntılarının halen devam ettiğini dile getirerek tepkilerini ortaya koydular.

 

Koçköylüler adına konuşan Abdulhalık Zorba, ilk depremin yaşandığı 23 Ekim’den bu yana kendilerine bir çadırdan başka yardımın gelmediğini ve kendilerinin unutulduğunu belirterek, “Köyde su yok, elektrik yok, yiyecek yok, halimiz perişan, hayvan barınağı sözü verildi, ama gönderilmedi. Biz, yaşadığımız bu sıkıntılarla baş başa bırakıldık” dedi. Köylerinin merkeze bağlı bir köy olduğunu belirten Zorba, “Bize ulaşamayanlar daha uzak köylere nasıl ulaşacak. Kimse köyleri görmüyor” diyerek tepki gösterdi. Deprem sonrası devlet yetkililerinin verdikleri sözleri de hatırlatan Zorba, “Başbakana ve bakanlara göre şimdi herkese ulaşılmış ve sıkıntılar giderilmiş. İhtiyaç duyulan malzemeler ihtiyaç sahiplerine verilmiş. Bu ihtiyaç sahibi biz değilsek o halde kim. Bize kimse ulaşmadı. Perişan durumdayız. Depremin öldürmediği bizleri zor şartlar öldürecek” diye konuştu.

 

Diğer yandan depremden dolayı diğer illere göç eden depremzedelere bir darbe de ev sahipleri vuruyor. Van’dan Mersin’e göç eden depremzedeler için Kriz Masası kuran Mustazaf Der Mersin Şubesi Başkan Yardımcısı Abdullah Taner, konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.  Taner, depremzede ailelerin depremden sonra bir darbe de ev sahiplerinden yediğini söyledi. Mağdur depremzedelerin ev bulamadığını gören kimi ev sahiplerinin, normal değerinin çok üstünde bir meblağ ile evlerini bu insanlara kiraladıklarını söyledi. Van’dan göç eden ailelerden birinin, normal kirası 150 TL olan bir eve 275 TL ödeyerek oturduğunu ifade eden Taner, yine normal yıllık kirası 3300 TL olan başka bir evin, depremzedelere 4500 TL ‘ye kiralandığını öğrendiklerini söyledi. Taner, "Bazı insanlar bunu fırsat bilerek kendilerine pay çıkartmaya çalışıyorlar. Bu insanlara; ancak ‘vicdandan yoksun İnsan denir" diyerek fırsatçılığa tepki gösterdi.