Savunma Amaçlı Kurulan NATO Saldırı Aracı Oldu
Sovyetlerden gelen tehdide karşı bir savunma sistemi olarak ABD ve Avrupa ülkeleri tarafından 1949`da kurulan NATO, 1991`de Varşova Paktı`nın kendini lağvetmesi ve S.S.C.B`nin dağılmasından sonra yeniden tanımlandı ve yeni bir &`;düşman” belirledi. Yeni devirde bu düşman &`;İslam ve İslam beldeleri olacaktı.
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Nitekim İngiltere Başbakan’ı Margaret Thatcher, 1990’lı yılların hemen başında İskoçya’da düzenlenen NATO toplantısında şu ifadeleri kullanıyordu: “Bizim yaşayabilmemiz için mutlaka bir düşmanımızın olması gerekiyor.
Sovyetler çöküp düşman olmaktan çıktı. Düşmanı olmayan ideoloji yaşayamaz. Sovyetlerin yerine bir düşman bulmamız lazım, işte o düşman İslam olacaktır.” Evet, İngiltere Başbakan’ı Thatcher’in bu söylemi Hıristiyan Batı için gayet olumluydu.
Zaten haçlı zihniyetinin, İslam dünyasıyla geçmişten gelen ve bir türlü dinmeyen düşmanlığı da sürmüyor muydu? Dolayısıyla NATO tekrar aktif hale getirildi ve İslam dünyasının başına musallat edildi.
Sonuç olarak ABD’nin küresel güç olarak, NATO ise kurulduğu günden bu yana kan, gözyaşı ve acıdan başka bir şey üretmedi.
ABD ve kullandığı aracı NATO, geçmişten günümüze bu kirli misyonu Batı’da, Avrupa’da değil, sadece İslam dünyasında Müslümanlara karşı sürdürdü ve hâlâ devam ediyor.
Başta Türkiye olmak üzere İslam dünyasının bu kanlı işgalcilere dur deme vakti gelmemiş midir?..
doğruhaber
Bu haberler de ilginizi çekebilir
-
İşgalci barbarların adım attığı her yerde katliam ve yıkım yaşanıyor. İşgalci barbar ordusunun son olarak Nuseyrat Kampı'na yönelik 8 günlük saldırıları sırasında 75 kişi katledilirken Beyt Hanun beldesinden çekilmesinin ardından da geriye büyük bir yıkım kaldı.
-
TBMM Genel Kurulu'nda söz alan HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, siyonist işgal çetesinin Filistin halkına yönelik sürdürdüğü barbarlığın dünyanın gözleri önünde devam ettiğine dikkat çekti. Dinç, hiçbir gündemin Gazze’yi geride bırakmaması gerektiğine dikkat çekti.
