• DOLAR 32.602
  • EURO 34.879
  • ALTIN 2498.367
  • ...
GÖRÜLMEMİŞ ZULÜM
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Bursa’da eğitimine başörtüsü ile devam etmek isteyen Melek Kayalık ve ailesi okul idaresinden, müfettişlerden, polisten defalarca tehdit aldı. Son olarak da mahkemeye sevk edilen baba Aziz Kayalık ile ilgili skandal bir uygulamaya gidildi: Her gün en yakın karakola gidip imza atacaksın!
 
Mehmet Şah Mikyas / doğruhaber
Bursa’da kızının başörtülü okuma isteğine destek olan Aziz Kayalık ve Mehmet Polat’a, mahkeme tarafından tüm hukuk kurallarını ters yüz eden bir uygulama getirildi. Kızlarının okumasını isteyen babalar önce polis engeline maruz kaldı daha sonra tutuklanmak üzere mahkemeye sevk edildiler. Mahkeme de skandal bir kararla mağdurların her gün en yakın emniyet müdürlüğüne gidip imza atma şartıyla tutuksuz yargılanmalarına hükmetti.
 
TEK AMACIM KIZIMIN BAŞÖRTÜLÜ OKUMASIDIR
Melek Kayalık’ın babası Aziz Kayalık, hâlâ yaşanmakta olan skandal gelişmeyle ilgili olarak: “Tek isteğimin kızımın okuması olduğunu söylememe rağmen onlar sanki başörtüsü büyük bir tehlikeymiş gibi bizi okula almıyorlardı. İdarenin polisi aramasıyla polis geldi ve bizi savcılığa çıkardı. Savcı tutuklanma isteğiyle beni mahkemeye sevk etti. Hakim de her gün en yakın emniyet karakoluna gidip imza atmamıza karar vererek tutuksuz yargılanmamıza hükmetti. Büyük bir mağduriyet yaşıyoruz” dedi.
 
HÜKÜMETİN TAVRI YASAKÇILARI CESARETLENDİRİYOR
Yaşanan skandala tepki gösteren avukatlar ve sivil toplum temsilcileri, hükümetin tavrını net olarak ortaya koymamasının yasakçıları cesaretlendirdiğini belirttiler. Hükümetin birçok alanda düzenleme yapmasına rağmen inanç alanında ağır aksak ilerlediğini ifade eden Özgür Der Başkanı Rıdvan Kaya, bu tutumun da inançlı kesime zulmedenleri daha da cesaretlendirdiğini kaydetti.
İkra Der Başkanı, Av. Abdulgani Orhan da "Başörtülü okula gitmek hiçbir şekilde yasak olmamasına rağmen, bu tür haksızlıklara Türkiye genelinde cüretkârca emniyetin teşebbüs etmesi çok tehlikeli ve Türkiye için ciddi bir tehdittir.” dedi.
 
BAŞÖRTÜSÜNE DÜŞMAN OLANLAR VAR
Duruma isyan eden velilerden Aziz Kayalık, tek isteğinin kızının inançlarına uygun bir şekilde okuması olduğunu belirterek birilerinin bu hakkı ellerinden almak istediğini söyledi. Çocuklarının eğitim hakkının kanunsuz bir şekilde gasp edildiğini dile getiren Kayalık, “Başörtüsü için toplumsal mutabakat istiyorlar. İşte biz bu mutabakata varız. Kızlarımız başörtüsüyle okumak istiyor. Biz de kızlarımızın başörtüsüyle okumasını istiyoruz. Ancak bazı başörtüsü düşmanları bunu engellemek istiyor. Çocuklarımızın eğitim hakkı gasp ediliyor. Bu da yetmezmiş gibi velileri olarak bizim de özgürlük hakkımız gasp ediliyor” dedi.
 
POLİS HER GÜN TACİZ ETTİ
Kızının Bursa’nın Gürsu ilçesine bağlı İsabey Yüksel Bodur ilköğretim okulunda okuduğunu ve eğitimine başörtüsüyle devam etmek istediğini kendisinin de kızına destek olduğunu anlatan Aziz Kayalık, bir ay boyunca kızıyla beraber okula gittiğini fakat okul yönetiminin engeliyle karşılaştığını söyledi. Okul yönetiminin engeli yetmezmiş gibi bir de polis engeliyle karşılaştığını ifade eden Kayalık, günlerce polis zulmüne maruz kaldığını belirtti. Kayalık, “Bizim eğitim hakkımızı başörtülü olarak talep etmemiz birilerini rahatsız etmiş olmalı ki, okula gelen sivil polisler her gün bizi taciz ediyor ve okuldan dışarı çıkarıyorlardı. Tek isteğimin kızımın okuması olduğunu söylememe rağmen onlar sanki başörtü büyük bir tehlikeymiş gibi bizi okula almıyorlardı. Bir kez yine okula gittik. Okul yönetimi yine polisi aramıştı. Polisler okula geldiklerinde bu kez bizi yaka paça gözaltına aldılar. Emniyette ifademiz alındıktan sonra bir hukuk skandalına imza atıldı ve sırf kızımın okumasını istediğim için beni savcılığa sevk ettiler” dedi.
 
HÂKİM, POLİS ZULMÜNE ORTAK OLDU
Çıkarıldıkları savcılık tarafından ikinci bir skandalın yaşandığını dile getiren Kayalık, bu kez de tutuklanmak üzere mahkemeye sevk edildiklerini söyledi. Kayalık, “Savcı, beni ve Mehmet Polat’ı tutuklatmak üzere mahkemeye sevk etti. Olan bitenleri hâkime anlattım. Yaşadığımız zulmü dile getirdim. Ancak anlaşılan hâkim de polislerle aynı kafadaydı ve bizi her gün en yakın emniyet karakoluna gidip imza atmam yükümlülüğüyle tutuksuz yargılanmamıza karar verdi.
 
POLİS TEHDİT ETTİ
Çocuklarının iki aydır okula alınmadıklarını anlatan Aziz Kayalık, bu da yetmezmiş gibi polislerin kendilerini tehdit ettiğini söyledi. Kayalık, “En son okula gittiğimizde polisler bizi tehdit etti. Bir daha kızınızı okula getirirseniz sizi Hizbullah’a üye olmaktan tutuklarız, dediler. Biz de şu anda kızlarımızı okula götüremiyoruz. Kızlarımızın psikolojileri bozuldu. Bu da yetmezmiş gibi bir de mahkemenin verdiği karar doğrultusunda her gün polis karakoluna gidip imza atıyorum. Acil bir işim olduğunda şehir dışına çıkamıyorum. Büyük bir mağduriyet yaşıyoruz. Yetkililerin bir an önce bu skandalı görmelerini ve mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz” diye konuştu.
 
SAVCI BİLGİ VERMİYOR
Bir aydan fazladır karakola giderek imza verdiğini belirten Kayalık, bu işlemin ne zamana kadar devam edeceğini sorduğunda emniyetin kendisini savcıya yönlendirdiklerini belirtti. Savcının da kendisine bilgi vermediğini anlatan Kayalık, çıkacağı ikinci mahkemenin tarihini de bir türlü öğrenemediğini dile getirdi.
 
SUÇLU; POLİS VE MİLLİ EĞİTİMDİR
Bursa’da yaşanan eğitim skandalına Sivil Toplum Kuruluşları da tepki gösterdi. İkra Eğitim Derneği (İkra-Der) Başkanı Avukat Abdulgani Orhan, yaşanan skandalın sorumlusunun Emniyet Müdürlüğü ve polisin talimatına uyan Milli Eğitim Müdürlüğünün olduğunu söyledi.
Bugün başörtüsünün ilköğretimde hiçbir yasağının hukuken olmadığını buna rağmen tam tersine okula göndermemenin suç olduğunu ifade eden Avukat Orhan, böyle bir dönemde bu tür olayların Türkiye genelinde cüretkâr bir şekilde emniyet kanalıyla yapılmasının çok tehlikeli olduğunu belirtti. Polisin bu tutumunun Türkiye için ciddi bir tehdit olduğunun altını çizen Orhan, “Dindar insanların inancı gereği kanunlara uyup çocuklarını okula gönderen insanların, ‘siz bir daha böyle okula gelirseniz ben sizi teröristsiniz diye terör örgütü üyeliğinden dolayı cezaevine atacağım ve sizi perişan edeceğim, Türkiye’de başörtüsü yasağı var kızlarınızı böyle okula göndermeyeceksiniz’ dercesine elinde sopayla öğrencilerin ve velilerin karşılarına çıkmaları gerçekten çok ciddi bir tehdittir” dedi.
 
YASAKÇI KADROLAR HALA İŞ BAŞINDA
Özgür-Der başkanı Rıdvan Kaya da Türkiye’de birilerinin hala başörtüsünden rahatsız olduğunu belirterek, “Polisin, okul yönetiminin, kararı veren hâkimin açıkça başörtüsünden rahatsız olma ihtimali olabilir. Bu anlamda Türkiye’de yaygın bir şekilde geçmişten gelen bir devlet geleneği var. Bu gelenek İslam karşıtlığı üzerine kuruludur. Dolayısıyla son yıllarda insan hakları alanında bir takım adımlar atılmakla beraber o geleneğin kurumsal olarak sürdürülmesi ve bu gelenekten yetişen bayağı bir kadronun olduğu malum” diye konuştu.
 
HÜKÜMETİN TAVRI YASAKÇILARI CESARETLENDİRİYOR
Hükümetin birçok alanda düzenleme yapmasına rağmen inanç alanında ağır aksak ilerlediğini ifade eden Rıdvan Kaya, bu tutumunda inançlı kesime zulmedenleri daha da cesaretlendirdiğini kaydetti. Kaya, “Şunu bekliyoruz. Özellikle siyasiler çıkıp açıkça insan haklarından yana olduklarını deklare edip ve bu noktada düzenlemeler yapmaları lazım. Hiçbir polise, hâkime insanlara zulmetme yetkisi verilmemiştir. maalesef siyasiler inançlarla ilgili mağduriyetleri giderme noktasında ağır aksak bir tempo içerisindedir. Bu da mağduriyetlerin daha da büyümesine neden olmaktadır. Bu noktada hükümetten ciddi bir tavır bekliyoruz” şeklinde konuştu.
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir