Dicle Üniversitesi Hastaneleri Bölge Kan Merkezi Müdürü Profesör Doktor Saim Dayan, Türkiye’de ihtiyaç duyulan kanın ancak yüzde 80’inin gönüllü kan bağışı ile karşılanabildiğini belirterek, takas sistemine son verilerek yüzde yüz “Gönüllü Kan Bağışına” geçmek gerektiğinin altını çizdi.

Kan nakli yapılırken doğru karar verilmesi gerektiğini söyleyen Profesör Dayan, kan nakline karar verirken zararının da hesap edilmesi gerektiğine dikkat çekti.

“Kan naklinin yararı olduğu kadar zararı da söz konusudur”

Kan naklinin tam anlamıyla bir doku nakli olduğunu söyleyen Profesör Dayan, doku naklinde karşılaşılan mahsurların ve sorunların çoğunun da kan naklinde de söz konusu olduğunu belirtti.

Profesör Dayan, “Dolayısıyla nasıl ki, doku nakillerinde karar verilirken ince elenip sık dokunuyorsa, kan transfüzyonu kararı verilirken de aynen öyle ince eleyip sık dokumalı ve en doğru karar verilmelidir. Kan nakli iki ucu keskin bıçak gibidir. Yararı olduğu kadar zararı da söz konusudur. Karar verirken kar zarar hesabının mutlaka yapılması gerekir. Bir ünite kan nakli ile elde edilen yarar tıbbi tedaviler ile de elde edilebileceğinden dolayı bir ünitelik nakil kararları genellikle doğru verilmiş kararlar değildir." dedi.

Profesör Dayan, 18-65 yaşı arası olanlar ve 50 kilogram üzerinde olan her sağlıklı bireyin kan bağışında bulunabileceğini söyledi.

“Para karşılığı kan bağışlayanlara itibar edilmemelidir”

İki bağış arasında en az iki ay süre olması gerektiğini söyleyen Profesör Dayan, erkeklerin bir boyunca en fazla dört kez, kadınların ise üç kez kan bağışında bulunabileceğine dikkat çekti.

Profesör Dayan, “Para veya benzeri maddi menfaatler karşılığında kan bağışında bulunan şahısların genel özelliklerine bakıldığında bu şahısların bu işi meslek haline getirdikleri ve çoğunun hastalık bulaştırma açısından riskli insanlar olduğu bilinmektedir. Bu nedenle para karşılığı kan bağışlayanlara itibar edilmemelidir.” ifadelerini kullandı.

Kan bağışının tıbbi olarak kanıtlanmış kilo aldırıcı veya verdirici özelliğinin olmadığını söyleyen Profesör Dayan, “Kan bağışı esnasında kullanılan malzemeler tek kullanımlık ve sterildir. Dolayısıyla kan bağışı esnasında kullanılan malzemeler ile herhangi bir hastalığın bulaşması söz konusu değildir.” açıklamalarında bulundu. (İLKHA)