• DOLAR 32.382
  • EURO 35.041
  • ALTIN 2326.314
  • ...
Her yem dosttan gelmiyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Hüseyin Kaya - Doğruhaber/Haber Yorum

Eski istihbaratçılar yazdıkları kitaplarda “yemleme” diye bir istihbarat tabiri kullanırlar.

Yemleme için şöyle bir tanımlama yapılır: “Bir istihbarat servisi tarafından, karşı servise aktarılmak üzere bir dubl-ajana verilen hakiki bilgiler. Bu bilgilerin veriliş maksadı ajanın hasım servis nezdindeki itibarını artırmaktır.”

Bazen bu yemleme işi istihbaratlar arasında değil de kamuoyunu yönlendirmek için basına yönelik olarak yapılır.

Büyük yemlemeler “büyük ve itibarlı” gazetelere, küçük yemlemeler de diğerlerine yapılır.

Bazen aynı istihbarat birimi birbirine zıt bilgileri (ki bunlar kısmen doğrudur) farklı basın kuruluşlarına da verebilir.

Amaç kamuoyu oluşturmak da olabiliyor, karşı istihbaratlara mesaj vermek de olabiliyor.

Şimdi diyeceksiniz ki, “Bu ansiklopedik bilgileri neden anlatıyorsun, günümüzün iletişim çağında bunları bilmeyen var mı?”

Aslında haklısınız; ama Gürsel Tekin`in açıklamasına değinmeden önce böyle bir giriş faydalı olur diye düşündüm.

Ne demişti CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, bir bakalım. Tekin, bir süre önce Taraf Gazetesine verdiği bir röportajda “Türkiye 2 gün içinde Suriye`ye girecek” dedi.

Bununla yetinmiyor Tekin ve devam ediyor:

“Kaynağım çok sağlam, çok güvenilir. Bu kaynak daha önce Süleyman Şah Türbesi`ndeki askerlerimizin adeta orada mahsur kaldığını, IŞİD`in insafına teslim edildiğini de önceden haber vermişti. Bu kaynağımın belirttiğine göre, Türkiye belki yarın akşam, belki öbür gün Suriye`ye askeri operasyon yapacak. Suriye`ye girecek.”

Tabii aradan bir 10 gün geçti ve Türkiye, Suriye`ye girmedi.

Bunun bir “istihbarat yemlemesi” olduğunu düşünemeyen Tekin, kıvırdı ve “Türkiye, Suriye`ye girmediği için mutluyum” dedi.

“Çok sağlam, çok güvenilir” olan kaynağı, daha önceden doğru bilgiler verip güvenini kazanınca bu sefer onun üzerinden başka bir operasyona girişti. Tekin kötü duruma düştü; ama bu yemleyenlerin umurunda değil, çünkü işlerini yaptırdılar.

İşin kötüsü ise Tekin de daha meseleyi tam olarak anlamamış.

Biri ona her “yem”in dosttan gelmediğini, yemlemeyi yapanların amacının bazen balık avlamak olduğunu anlatmalı.

Yoksa bu kadar balığın olduğu bir denizde balıkçıların çok yorulmasına bile gerek kalmaz.

Bu haberler de ilginizi çekebilir