`Anneler ağlamasın diyenler yüreğimi parçaladılar`
Anneler ağlamasın diyenlerin evladını vahşi bir şekilde katlederek kendisini 209 gündür ağlattığını belirten Yasin Börü`nün annesi Hatice Börü, 209 gündür gözlerimden yaşın hiç eksik olmadığını söyledi.
Kobani bahaneli halka yönelik yapılan saldırılarda, Kurban Bayramı günü fakir ve muhtaç ailelere et dağıtırken PKK/HDP yanlılarınca vahşice katledilen Yasin Börü`nün annesi Hatice Börü, yaklaşan “Anneler Günü”nde kendi payına yine yaşlı gözler ve dağlanmış bir yürek kaldığını söyleyerek, “Anneler ağlamasın diyenler tam 209 gündür benim yüreğimi parçaladılar, gözlerimden yaşın eksik olmamasına sebep oldular. Onları Rabbime şikâyet ediyorum.” ifadelerini kullandı.
“Ben ve Yasin`im anne oğuldan ziyade iki arkadaş gibiydik”
Oğlu Yasin için anneliğin kıymetinin sadece bir gün ile sınırlı olmadığını söyleyen Hatice ana, Yasin`in aldığı İslami terbiye ve yaşadığı hak davasının bu anlayışa müsaade etmediğini söyledi.
Hatice ana, “Onun için anne her gün önemli idi. Bundan dolayı Yasin hiçbir gün gerek bana gerekse de babasına karşı bir saygısızlık yapmadı, rahatsızlık vermedi. Bundan dolayı ben ve Yasin`im anne oğuldan ziyade iki arkadaş gibiydik.” ifadelerini kullandı.
Yasin: ‘Anne müsaade edersen ayaklarından öpmek istiyorum`
Yasin ile yaşadığı bir anısını yaşlı gözlerle hıçkırarak anlatan Hatice ana, Yasin ile ilgili olarak yaşadığı her an aklına geldikçe günlerce ağladığını ve ona olan hasretinin daha da büyüdüğünü ifade etti.
Hatice ana, “Bir gün dernekte sohbette anne ve babanın evladı üzerindeki hakkı konusu işlenmişti. Yasin o akşam eve gelince bana önce bir baktı ve şöyle söyledi: ‘Anne müsaade edersen ellerinden öpmek istiyorum.` dedi ve ellerimi tuttuğu gibi öptü. Sonra da ‘Bana müsaade edersen ayaklarından öpmek istiyorum.` dedi. Bunu merak ettim ve niye böyle bir şey yapmak istediğin söyledim. Bana ‘Anne hakkı ödenmez.` dedi. Zaten Yasin`den de bu beklenirdi. Zira o böyle bir terbiye ile büyümüştü. İslami bir çerçevede kendisini yetiştirmişti.” şeklinde konuştu.
“Yasin`in katledilmesinden bu yana her günüm kâbus oldu”
Yasin`in katledilmesinin üzerinden 209 gün geçtiğini ve Yasin`inden ayrı olarak geçirdiği bu günlerin acısını tarif etmesinin mümkün olmadığını söyleyen Hatice ana, Yasin`in katledilmesinden bu yana her gününün kâbus olduğunu ve akıttığı gözyaşlarının sel olduğunu söyledi.
Hatice ana, “Onu katledenler şunu bilsinler ki; bu günden sonra onların işleri rast gitmeyecekse, hayat onlar için kâbus olacaksa bu benim akıttığım gözyaşlarından ve onlar için yaptığım beddualarla olacaktır.” dedi.
“Yasin`in başına gelenlerden hükümette sorumludur”
Oğlu Yasin`in katledilmesinde hükümetinde en az saldırganlar kadar suçlu olduğunu ve 6-8 Ekim günlerinde yaşana vahşet karşısında devletin bölgenin mazlum halkını saldırganlara karşı korumasız bıraktığını belirten Hatice ana, “Yasin`in başına gelenlerden onlarda sorumludurlar. Ben örtülü olduğum için korkudan çıkıp Yasin`imi arayamadım. Ancak Yasin`imi bu duruma getireceklerini bilseydim, beni parçalayacaklarını bilseydim bile yine çıkar ona ulaşmaya çalışırdım. Ancak üzerinden günler geçti ona ulaşamadım. Ulaştığımda ise Yasin`i morgda buldum.” ifadelerini kullandı.
“Yasin`den sonra binlerce Yasin doğdu”
Yüzbinlerce insanın katılımıyla kutlanan Diyarbakır Kutlu Doğum etkinliğine katılan ve üzerlerinde Yasin`in fotoğrafı olan tişörtler giyen genleri gördüğünde bir anda karşısında Yasin`i gördüğü ve bu tablo karşısında çok sevinç duyduğunu ancak daha sonra oturup hüngür hüngür ağladığını söyleyen Hatice ana, “Yasin`imin de orada olmasını o kadar isterdim ki. Biliyorum ki Yasin`in gidişiyle binlerce Yasin geldi. Fakat acısını bir türlü unutamıyorum. Ölene kadar da unutmayacağım bu acıyı.” diyerek özlemini dile getirdi.
Demirtaş Öcalan ve aveneleri bu yaptıklarının bedelini ödemeli!
Demirtaş, Öcalan, Zübeyde Zümrüt ve Yasin`imin katledilmesine sebep olanların yaptıklarının yanlarına kar kalmasını ve bu şekilde ortalıkta dolaşmalarının kendisini çok daha fazla kahrettiğini söyleyen Hatice ana, o gün saldırganların sokağa salınmasını sağlayan ve bu emirleri verenlerin tamamından davacı olduğunu ve bu kişilerinde yargılanmasını istediğini ifade etti.
Hatice ana, “Ancak bunun yanında çözüm sürecine zarar gelmesin diye bunlara bir şey demeyen ve bunları yargılamayan hükümette burada en az onlar kadar suçludurlar.” şeklinde konuştu.
“PKK medyasının Özgecan hamiliği ikiyüzlülük”
“Özgecan annesi için neyi ifade ediyor idiyse Yasin`imde benim için bunu ifade ediyordu. Ancak Yasin`imi fakir ailelere kurban eti dağıttığı bir sırada vahşice katledenler utanmadan Özgecan`ı sahiplenme adına açıklamalarda bulunmaları insani kahrediyor.” diyerek PKK medyasının Özgecan hamiliğini ikiyüzlülük olarak değerlendiren Hatice ana, bunun açık bir utanmazlık ve aymazlık olduğunu söyledi.
Umreye gittiği zaman Kâbe`nin örtüsüne sarılarak ve Ravza`da günlerce ağlayarak yüksek sesle Yasin`e zulmedenleri ve onu bu şekilde vahşice katledenler ile onları yetiştirenlere beddua ettiğini belirten Hatice ana, “Selahattin Demirtaş`a ve oğlunun işlediği cinayeti bildiği, gördüğü halde ona keyifle sarılan annesine beddua ettim. Televizyonda gördüm. Annesi de bizim gibi örtülü. Yarabbi bu nasıl bir düşmanlık. O anne karşıma çıksaydı da, ona ben seni Resülullah`a şikâyet ettim. Sen Resülullah`ın yüzüne nasıl bakacaksın demek isterdim.” şeklinde konuştu. (Fikret Özkan – İLKHA)