• DOLAR 32.51
  • EURO 34.824
  • ALTIN 2490.348
  • ...
DÜ`de `Araplar Baharı Sonrası Türkiye Ortadoğu İlişkileri` paneli
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Dicle Üniversitesi Siyasal Araştırmalar Müdürlüğü tarafından ‘Arap Baharı Sonrası Türkiye Ortadoğu İlişkileri` paneli düzenlendi. 2 oturum şeklinde düzenlenen panele, Profesör Doktor Bekir Berat Özipek, Yardımcı Doçent Doktor Hüseyin Şeyhanlıoğlu, Doçent Doktor Aziz Hasan Barzani, Diyarbakır Milletvekili Altan Tan ve üniversite öğrencileri katıldı.

Arap Baharı ile başlayan ve bazı diktatörlüklerin yıkılmasıyla derinleşerek devam edeceği düşünülen havanın durduğunu belirten İstanbul Ticaret Üniversitesi öğretim üyesi Profesör Doktor Bekir Berat Özipek, “Suriye ve Libya`da işler daha kötüye gitti. Mısır`da darbe gerçekleştirildi. Meşru seçimlerle iş başına gelen Müslüman Kardeşler alaşağı edildi. Daha kısa vadede eski durumdan daha kötü bir duruma gelinmiş durumdadır. Ama eğer biz bir süreç olarak bakarsak, daha umutlu olmak için bazı sebeplerimiz var. Gerçekten de ilk aşamada bu tür sosyolojik ve tarihi değişimlerin olduğu yerde problemler yaşanabilir. Yaşananlar daha kötü duruma geldi. Ama bu uzun vadede kaçınılmaz olan bir durumdur. Burada önemli olan değişim ve dönüşüm yönünün ne tarafa doğru olduğudur. Bu yüzden Arap baharının kışa döndüğüne ilişkin eleştiriler çok da doğru değil. Tam tersine cin şişeden çıkıp ciddi bir değişim oldu.” diye konuştu.

“Batı dünyası halkın tercihlerini yok sayıyor”

Bugün Batı tarafından esen rüzgârın kötü durumda olduğunu ifade eden Özipek, son olarak şunları ifade etti: “Geçmişte Batıdan esen rüzgârlar demokrasi rüzgârını şişiriyordu. Ama şu anlarda Batıdan esne rüzgârlar kötü esiyor. Arap baharıyla halkın seçtiği rejimlerin iktidara gelmesi Batı devletlerini zor durumda bıraktı. İktidara gelir gelmez halkın istediğini yapan Muhammed Mursi`nin yerine her istediklerini yapan Sisi gibi insanlar tercih ediliyor. Mısır`da darbe olduğunda Avrupa Birliği bunun darbe olup olmadığını araştıracağını söyledi. Ama bunu araştırdığımızda Mısır`da halen yaşananlara darbe denilmiyor.  Burada yaşanan bir diğer sıkıntı da halkın seçtiği insanların yeteri kadar deneyime sahip olmamaları ve iktidara yeteri kadar sahip olamamalarıdır. Mısır`da bu durum yaşandı. Ama bütün kadro ve bürokratlar eski rejimin adamlarıydı. Bu yüzden Mısır`da Muhammed Mursi tutunamadı.”

“İngilizler sınırları kendi menfaatine göre çizdi”

Ortadoğu`daki düzensizliğin batının çıkarlarına göre kurulduğunu belirten Dicle Üniversitesi Siyasal Araştırmalar Müdürü Hüseyin Şeyhanlıoğlu, “Kürt coğrafyası 4`e bölünmüş, Kürdistan 4`e bölünmesini Türkler, Araplar ve Kürtler istemedi. İngilizler kendilerine göre Türkiye`nin sınırını petrolün bittiği yerden başlattı.  Son yüz yılda yaşanmış sıkıntıları yaşatan bulgular, tehlikeler ve mayınlar gelecek bir yüzyıl daha olacaktır. Biz geleceğe dair ortak ve birliktelik için yakınlaşma kurmak zorundayız. Aksi takdirde bu işin önünü alabilir miyiz?  Orta doğuda kurtulmak için çözüm süreci iyi bir adımdır. Devam ettirilmedir. Bu felaketin durdurulması için bir şeyler söylenmedir. Avrupa`da 65 yıldır bir savaş olmuyor ve en uzun savaşsız dönemlerden biridir. Ama ortada doğuda sürekli savaş var.” ifadelerini kullandı.

“Farklı kimlikler bölge için renkliliktir”

Bizim kültürümüzde ve coğrafyamızda birlikte yaşamanın bir adet olduğunu vurgulayan Şeyhanlıoğlu, son olarak şunları söyledi: “Ulus devletli merkezi yapı olan otoriter sistem, bu coğrafyanın tabiatına aykırıdır. 5 Ocak 1514 Osmanlı idaresi Diyarbakır`da kurulduğu zaman, burada 14 farklı millet vardı. Bütün milletler de kendi aralarında çok iyi yaşıyorlardı. Hiç biri kendi arasında sorun yaşamıyordu. Bugün yaşanan durumda ise insanlar birbirine tahammül edemez duruma geldiler. Farklı kimlik ve inançlar bir renkliliktir. Bu renkliliklerin devam ettirilmesi gerekir.” (Emrah Deniz / Ali Fidancı - İLKHA)








 

Bu haberler de ilginizi çekebilir