• DOLAR 32.491
  • EURO 34.886
  • ALTIN 2485.47
  • ...
Katil israil KANA Katliamını Gerçekleştirdi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DOĞRUHABER / TARİHTE BUGÜN / 18 NİSAN

GÜNÜN AYETİ
“And olsun! İnsanı biz yarattık ve nefsinin ona ne fısıldadığını da biliriz! Çünkü biz ona şah damarından daha yakınız!” (Kaf suresi 16. ayetin meali)

GÜNÜN HADİSİ
'Bana tavsiyede bulun!' diyen birine Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle dedi: Herhangi bir şey yapmak istediğinde sonucunu düşün! Eğer güzel ise, ona devam et! Kötü ise ondan sakın!”  (İbni Mübarek)

GÜNÜN SÖZÜ
"Mümin kişi, neticeyi gördüğünde pişmanlıktan emin olur" (Lokman Hekim)

18 NİSAN/TARİHTE BUGÜN

1877: "93 Harbi" olarak meşhur olan Osmanlı - Rus Harbi yapıldı. 93 Harbi, 1877-1878 yılları arasında Osmanlı padişahı II. Abdülhamit ve Rus çarı II. Alexander döneminde yapılmış bir Osmanlı-Rus Savaşıdır. Rumi takvime göre 1293 yılına denk geldiğinden Osmanlı tarihinde 93 Harbi olarak bilinir. Hem Osmanlı Devleti'nin batı sınırındaki Tuna (Balkan) Cephesi'nde, hem de doğu sınırındaki Kafkas Cephesi'nde savaşılmıştır. Savaşa hazırlıksız yakalanan Osmanlı Devleti, çok ağır bir yenilgi almıştır. batıdaki Osmanlı savunma hatlarını kıran Rus ordularının önü açılmış, dirençle karşılaşmadan İstanbul'un eşiğine (Yeşilköy) kadar ilerleyerek Osmanlı Devleti'nin varlığını tehdit etmiş ve bunun sonucunda Osmanlı Devleti Ayastefanos Antlaşmasını imzalamak zorunda kalmıştır. Ancak Batı Avrupa ülkelerinin bu antlaşmanın koşullarından hoşnut kalmamaları sonucu bu antlaşma geçerliliğini yitirmiş ve yeniden imzalanan Berlin Antlaşması ile Osmanlı Devleti, çok fazla toprak kaybetmiş, Balkanlar'daki nüfuzunu büyük ölçüde yitirmiştir.

1949: İrlanda Cumhuriyeti ilan edildi. İngilizler İrlanda'da biri Kuzey İrlanda, diğeri Güney İrlanda'da olmak üzere iki parlamento kurarak İrlanda'yı kontrolleri altında tutmaya çalışmışlardı. Protestan olan Kuzey İrlanda parlamentosu hemen toplandıysa da Katolik olan Güney İrlanda boyun eğmedi. Bundan önce zaten İrlandalı gönüllüler, IRA çatısı altında toplanarak İngilizlere karşı bir mücadele başlatmışlardı. İngilizler Güney İrlandalılara boyun eğdiremeyince onlarla masaya oturdular. Bunun sonucunda Güney İrlanda 1921'de bağımsız bir devlet olurken Kuzey İrlanda İngiltere'ye bağlı kaldı. Fakat IRA İrlanda'nın bir bölümünün bağımsız bir bölümünün İngiltere'ye bağlı kaldığı bir anlaşmayı kabul etmedi. Böyle olunca bu anlaşmayı destekleyenler karşı çıkanlar arsında iç savaş çıktı. Bu savaş devam ederken 1949'un 18 Nisanında İrlanda Cumhuriyeti kuruldu. Lakin günümüze kadar İngilizlerin İrlandalılara bağımsızlığı çok gören politikası sonucu İrlanda sorunu devam etti.

1954: Albay Cemal Abdunnasır, Mısır'da krallığı darbeyle devirerek iktidarı ele geçirdi. Aslında Cemal Abdunnasır, 1952 yılında yöneticilerinden olduğu Hür Subaylar adlı örgüt aracılığıyla darbe yaparak Kral Faruk'u devirmişti. Ancak Abdunnasır, Mısır toplumunca kabul gören biri değildi. Başa geçmesi halinde bir meşruiyeti olmayacaktı. Bunun için üzerinde kolay otorite kurulabilen biri olan Orgeneral Muhammed Necib'i yönetime getirdi. Bu arada perde arkasından Mısır'ı yöneterek kendine yer vermeye başladı. 2 yıl geçip de artık kendisi için zeminin hazır olduğuna inandığında 18 Nisan 1954de Orgeneral Muhammed Necib'i görevden alarak başa geçti. Yönetimi boyunca Mısır'da tam bir firavuni düzen kuran Nasır, modern Arap Milliyetçiliğini müslümanlara musallat etmiş ve Müslüman Kardeşlerin şahsında İslama savaş açmıştır.

1960: CHP'yi ve basını soruşturmak üzere TBMM'de Tahkikat Komisyonu kuruldu. İnönü:  "... Biz demokratik rejimi kurduk. Bu demokratik rejimi, istikametinden ayırıp baskı rejimi haline getirmek tehlikeli bir şeydir. Bu yolda devam ederseniz, ben de sizi kurtaramam..." dedi.
Partisi CHP'nin, siyasi bir parti değil de devletin kendisi olduğunu,
Milli Şef olduğu dönemde camilerin ahıra çevrildiğini
Milli Şef olduğu dönemde Kur'an okuma ve yaşamanın yasaklandığını
Milli Şef olduğu dönemde ezanın Türkçe okutulduğunu
Milli Şef olduğu dönemde ikinci bir partinin açılamadığını
Milli Şef olduğu dönemde Amerikan baskısıyla çoklu demokrasiye geçildiğini
Milli Şef olduğu dönemde Doğu ve Güneydoğu'da, Dersim'de, oluk oluk kan aktığını unutan İsmet Paşanın partisinin icraatları soruşturmaya başlanınca "baskı rejimi kurmak tehlikeli bir şey" demesi ne kadar komik değil mi?

1983: Beyrut'taki ABD elçiliğine düzenlenen istişhadi saldırıda 63 kişi öldü. bomba yüklü bir kamyonetin şöförü, ABD'nin Beyrut-Lübnan'daki büyükelçilik binasının giriş kapısına dalmasıyla gerçekleşen eylemden sonra Amerika, İran destekli dediği örgütleri sorumlu tuttu.

1988: Körfez'de İran-ABD güçleri çatıştı: Amerika'nın Ortadoğu petrolleri üzerinde hakimiyetini kaybetme korkusu ve bölgeye daha bir kazık çakma isteği Amerika'yı körfeze iyice yerleşmeye itmişti. Amerika zaten İran Irak savaşının çıkmasıyla 1981 Martında gerek duyulursa diye "Hızlı İntikal Kuvvetleri" adında 200 bin kişilik bir kuvvet oluşturmuştu. Hal böyle olunca siyasi arenada olduğu gibi İran ve Amerika defalarca restleşti. Bunların birinde Amerika 1988 Nisanından sonra Körfezin güneyinde bulunan ve İran'a ait olan petrol platformlarını bombalamaya başladı. Ancak BM'in araya girmesiyle bir savaş çıkmadan barış yapıldı.

1996: Kana Katliamı: İsrail katil birlikleri Lübnan'daki bir BM yerleşim birimini bombaladı. Çoğu kadın ve çocuklardan oluşan 109 Filistinli hayatını kaybetti. İşgalci israil, 2006 yılında da Kana'da 3 katlı bir binayı Hizbullah üssü diye bombalamış, yıkılan binada 37'si çocuk 60 sivil katledilmişti.

1999: Türkiye'de erken genel seçimler yapıldı: DSP birinci parti oldu. Cumhuriyet Halk Partisi yüzde onluk barajı aşamadı. 28 Şubattan sonra Türkiye'de sağlıklı bir siyasi zemin bir türlü kurulamadı. Darbenin etkisi geçinceye kadar hep azınlık veya koalisyon hükümetleriyle yönetilen Türkiye, uçurumun kenarına geldi. Hatta, siyaset analistleri Türkiye'nin hep koalisyonlarla yönetileceğini söylemekteydiler. 99 seçimlerinde de Türkiye'yi siyasi ve ekonomik krize sürükleyecek DSP, MHP ve Anavatan koalisyonu başa gelmiş ve geldiği gibi erken seçimle iktidarı Ak Partiye bırakmıştı.

 

2007: Malatya'da İncil basan Zirve Yayınevinde üç Hıristiyan Misyoner boğazları kesilerek öldürüldü.

2007: Avrupa Birliği'nin desteklediği İnternet İzleme Vakfı, istismar edilen çocukların yüzde 80'inin kız ve yüzde 91'inin 12 yaş altında olduğuna dikkat çekti. Burada anne babaların çocuklarının internet kullanımına daha bir duyarlı olmaları gerektiğini ifade etmeliyiz. Çocukların çağın nimetlerinden biri olan interneti amacına uygun kullanılabilmeleri için ebeveynlerden başlayan ve tüm toplumu kapsayan bir mekanizma kurulmalıdır.

2009: Oxford Üniversitesi araştırmacıları, global intihar vakalarının portresini çıkardı. Buna göre dünyada yılda yaklaşık bir milyon kişi intihar ediyor. Yani 40 saniyede 1 kişi intiharla ölüyor. İntiharın en yaygın olduğu ülkelerin başında Litvanya, Finlandiya, Letonya, Macaristan, Çin, Japonya ve Kazakistan geliyor. Dünya ortalamasının altında intihar oranına sahip ülkeler ise ABD, Kanada ve Avustralya.

2011: Yüksek Seçim Kurulu, 12 bağımsız milletvekili adayının adaylıklarını, milletvekili seçilme yeterliliğini etkileyecek eski mahkumiyetleri bulunduğu gerekçesiyle iptal etti. 2011 Haziran ayında yapılacak seçimler öncesinde bu iptal kararı, Türkiye'yi siyasi bir krize sokacak ve Doğu ve Güneydoğu'da sokaklarda çatışmalar yaşanacaktı. Yaşanan çatışmalarda ise her zaman olduğu gibi olan yine halka olacaktı
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir