HÜDA PAR Batman İl Başkanlığı; HÜDA PAR genel başkan yardımcıları İsa Aydın, Cemal Çoban, partinin genel sekreteri ve sözcüsü Serkan Ramanlı'nın da katılımıyla Batman bağımsız milletvekili adayı Dr. Aydın Gök'e destek amacıyla program düzenledi.

Özel bir düğün Salonunda saat 13.30`da başlayan “Aday Destek Programı”na HÜDA PAR İl Başkanı M. Emin Doğru, ilçe başkanları, kentte faaliyet yürüten çok sayıda STK temsilcisi, bölgenin kanaat önderleri, âlimler ile çok sayıda vatandaş katıldı. Programda hür aday Aydın Gök de hazır bulundu.

Kur`an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, HÜDA PAR İl Başkanı M. Emin Doğru`nun açılış ve selamlama konuşmasıyla devam etti. Doğru, konuşmasında geçtiğimiz günlerde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden eski Batman Milletvekili Nezir Nasıroğlu`nun oğlu Abit Nasıroğlu için üzüntülerini belirterek başsağlığı diledi.

Yıllardır halkın hak etmediği bir şekilde yönetildiğini ve temsil edildiğini söyleyen Doğru, “Hür davanın hür neferleri olarak bu kötü gidişata artık dur deme zamanının geldiğine inanmaktayız. Dolayısıyla, yaşantısı, inancı ve samimiyetiyle içimizden çıkan hür adaylarımızı meclise göndermenin tam zamanı olduğunu buradan haykırıyoruz. Bu seçim halkımız için büyük bir fırsattır. Bu fırsat kaçırılmamalıdır. Şimdi tam zamanı, hür adaylarımızı meclise gönderme zamanıdır.” dedi.

“İnşallah7 Haziran günü Aydın Gök`ü Batman`ın temsilcisi olarak göreceğiz”

Açılış ve selamlama konuşmasının ardından konuşmak için kürsüye çıkan HÜDA PAR Genel Sekreteri ve Sözcüsü Serkan Ramanlı, “Bizler 3 yıllık bir parti olarak seçim yasasında var olan seçim barajı sebebiyle parti olarak seçimlere girmeme kararı aldık. Bizim amacımız, her ne şartta olursa olsun bu aziz milletin temsilcilerini hakkın ve adaleti savunmak üzere mecliste görmekti. Seçim barajı temsilde adaletin yerine gelmemesi için uzun zamandır uygulamaya koydukları bir sistemdir. Parti logomuzun seçimlerde olmaması sebebiyle Batman için pek kıymetli ve aziz kardeşimiz olan Dr. Aydın Gök`ü bağımsız aday olarak destekleyeceğiz. İnşallah 7 Haziran günü kendisini Batman`ın temsilcisi olarak göreceğiz.” diye konuştu.

“Kendi heveslerinin, ideolojilerinin dayattığı esaslar üzerine kurulan partilerden değiliz”

“Elimizden gelen tüm gayreti göstererek hem davamızı, hem partimizi ve hem de adayımızı bütün bir Batman halkına doğru biçimde aktarmakla mükellefiz” diyen Ramanlı şunları kaydetti: “Eğer bizler, üstlenmiş olduğumuz davayı halkımıza doğru ve etkili bir biçimde aktarabilirsek bu davayı sahiplenmeyecek tek bir insanın bile olmayacağına inanıyoruz. Çünkü bizler ilk günden bu yana bizim referansımızın İslam olduğunu söylüyoruz. Bizim sunmuş olduğumuz öneriler İslam`da olan önerilerdir. Kendi heva ve heveslerinin, kendi ideolojilerinin dayattığı esaslar üzerine kurulan partilerden değiliz.”

Ramanlı, konuşmasını sunum eşliğinde seçim beyannamelerini aktararak devam etti.

Ardından kürsüye gelen Batman`ın bağımsız adayı Dr. Aydın Gök bir konuşma yaptı. Gök, konuşmasının başında Kutlu Doğum etkinliği için Batman'dan Diyarbakır`a gelirken geçirdiği kaza sonucu hayatını kaybeden Yıldız Araz ve geçtiğimiz günlerde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden eski Batman Milletvekili Nezir Nasıroğlu`nun oğlu Abit Nasıroğlu için üzüntülerini belirterek başsağlığı diledi.

Her amel, her icraat ve her adımda referansın İslam olması gerektiğini söyleyen Gök,beşeri düzenlerin tarih boyunca zulmün, adaletsizliğin, sömürünün ve ahlaksızlığın sebebi olduğunu söyledi.

“Kutsal devlet anlayışıyla, bütün İslami değerlere savaş açtılar”

Ülkede de 90 yıllık Kemalist ideolojinin Müslüman halka yıllarca zulmettiğine dikkat çeken Gök, “Müslüman Kürtler ise katmerli zulüm gördüler. Kemalizmin baskısıyla kabul ettirmeye çalıştığı her bir ilke, İslami bir değeri, İslami bir ilkeyi hedef aldı. Ulusalcılıkla, ümmet şuurunu ortadan kaldırmaya çalıştılar. Laiklikle, İslam`ı mescitlere hapsettiler. Kutsal devlet anlayışıyla, bütün İslami değerlere, mukaddesatlara savaş açtılar. Sistem kendine göre makul bir insan profili çizdi ve herkesi bu profile uydurmaya çalıştı. Kendilerince makul insan profiline uymayanları da gerici, yobaz, devlet düşmanı, laiklik düşmanı, rejim düşmanı diye yaftaladılar, ya infaz ettiler, ya sürgün ettiler veya zindanlara attılar.” ifadelerini kullandı.

“28 Şubat ölmedi, kalbimizde yaşıyor` demeye getirdiler”

28 Şubat döneminde on binlerce Müslüman, mütedeyyin insanın mağdur edildiğini hatırlatan Gök, “28 Şubatçıların bin yıl sürecek dedikleri süreci hükümet ‘bitirdik` dedi. Fakat çok geçmeden idamla yargılananlar delil yetersizliğinden beraat ettiler. Oysa dün çocuklarına Kur`an dersi veriyor diye insanları ordudan attılar. Bugün de Kur`an dersi verdiler, kutlu doğum programı düzenlediler diye Adana`da STK temsilcilerini cezaevine atıyorlar ve 140 yıl ceza veriyorlar. İdamla yargılanan generalleri delil yetersizliğinden beraat ettirenler, Kur`an dersi verenleri de delil gereksizliğinden 140 yıla mahkûm ettiler. Demek ki 28 Şubat süreci bitmedi, hala devam ediyor. ‘28 Şubat ölmedi, kalbimizde yaşıyor` demeye getirdiler.”

Sık sık sloganlarla konuşması kesilen Gök, Kürt meselesine de değindi.

“En büyük mağdur Müslüman Kürt halkı olmuştur”

Gök konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Kürt meselesi, önemli bir sorun olarak orta yerde duruyor. Kürt meselesi doğurduğu sorunlarla beraber devam ediyor. Şüphesiz bu mesele, ne devletin ali menfaatlerine ne de örgütün çıkarlarına kurban edilmeyecek kadar önemli bir meseledir. Bu meselenin doğurduğu PKK sorunu ve 30 yıldır devam eden çatışmanın en büyük mağduru Müslüman Kürt halkı olmuştur. Kürt meselesi, iki tarafın karşılıklı çıkar dayatmalarına kurban edilmeden bir an önce çözüme kavuşturulmalı, Kürtlerin ve diğer etnik grupların da talep ettikleri İslami insani ve fıtri hakları verilmelidir. Yeni anayasada da bu hassasiyet unutulmamalı ve yeni sivil anayasa etnik, ideolojik vurgular içermemelidir. İnşallah 6-8 Ekim vahşetinin eş mimarları, eş zalimleri ve tüm faşist zihniyetliler, seçim barajından ziyade mazlumların ahında, annelerin gözyaşlarında boğulacaklardır.”

Yapılan konuşmaların ardından program son buldu. (M. Fatih Akgül - İLKHA)