• DOLAR 32.523
  • EURO 34.892
  • ALTIN 2480.57
  • ...
Kutlu Doğum davetiyesi suç sayıldı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesi`nin İslami faaliyetlerde bulunan 24 STK üyesine toplamda 115 yılı bulan hapis cezası vermesine tepkiler gelmeye devam ediyor.

Kanal A'da Çarşamba günleri canlı yayınlanan “A Politik” programına telefonla bağlanan Diyarbakır Bağımsız milletvekili adayı avukat Zekeriya Yapıcıoğlu, derneğin yasal faaliyetleri suç sayılarak 24 kişi ceza yağdırılmasına sert tepki gösterdi.

“Dernek faaliyetleri örgütsel faaliyet olarak kabul edilmiş”

Program sunucusu Mehmet Toprak`ın, “Adana`da dini bir STK`ya 2011 yılında bir operasyon düzenleniyor. Bu operasyonda yaklaşık 30 kişi gözaltına alınıyor. Bu gönlerde mahkeme karar veriyor, 24 kişiye toplanda 115 yılı bulan cezalar veriyor. Öncelikle bu hangi STK`dır, bu kadar ağır cezaları hakkedecek ne yaptı?” yönündeki sorusuna, söz konusu Sivil Toplum Kuruluşu`nun (STK) kapatılan Mustazaflarla Dayanışma Derneği`nin (Mustazaf-Der) Adana şubesi olduğunu belirten Yapıcıoğlu, “30 kişi hakkında dava açılmıştı, bunlardan 27 tanesi ceza aldı, 10 kişinin cezası ertelendi, 17 kişiye de toplam 115 yıl 4 ayı ceza verildi… Cezaların hangi gerekçeyle verildiği konusunda net bir şey söylemek mümkün değil. Çünkü sadece kısa karar açıklandı. Gerekçeli karar henüz yazılmadığı için ancak savcının esas hakkındaki mütalaası ve iddianameye bakarak gerekçeyi anlamaya çalışıyoruz. Savcının 2 farklı mütalaası var. 13.11.2009 tarihinde, 17 Ocak 2012 tarihli. 2013`te mütalaa tekrar edilmiş ve 2015`e kadar herhangi bir değişiklik yapılmamış… Mütalaalardan anladığımız kadarıyla, Dernek faaliyetleri tamamen örgütsel faaliyet olarak kabul edilmiş. 2004 yılından beri düzenli bir şekilde yayınlnan aylık İlim ve kültür dergisi İnzar isimli dergi örgütsel doküman olarak kabul edilmiş” diyerek kararın skandal ötesi olduğunu gözler önüne serdi.

Savcı: “Hizbullah strateji değiştirdi”

Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesi`nin yasal faaliyetleri suç sayarak sanıklara ceza verdiğini söyleyen Yapıcıoğlu, “Düşünebiliyor musunuz, 127 aydır çıkan İnzar dergisinin, bugüne kadar bir tek sayısı hakkında herhangi bir toplatma kararı, bir tek yazısı ve yazarı hakkında yazılan yazılardan dolayı açılmış herhangi bir dava yok. Buna rağmen bu dergi, savcının iddianamesinde belirttiği gibi, ‘Her ne kadar emniyet müdürlüğünün yazısından bu derginin yayınları hakkında bir yasaklama ve toplatma kararı bulunmasa da, şüphelilerin herhangi bir eylemi belirlenmemiş olsa da, Hizbullah`ın geçmişteki pek çok eylemi gerçekleştirmiş olması nedeniyle, bu kişilerin ‘Terör örgütü` üyesi olarak kabul edilmesi gerekir.` diyor. Örgüt üyeliğine gerekçe olarak da, ‘Hizbullah örgütü strateji değiştirerek legal alanda çalışmaya başladı. Bunların yaptığı da, legal görünümlü illegal faaliyetlerdir.” diyor. Yani derneğin legal faaliyetlerini illegal faaliyet gösterilerek bir cezalandırma var” dedi.

“Kutlu Doğum davetiyesi suç sayıldı”

Savcının hazırladığı mütalaadan bir sanıkla ilgili bir bölümü okuyan Yapıcıoğlu, “İzninizle cezalandırılan bir sanıkla ilgili mütalaada geçenleri aynen okumak istiyorum. ‘Sanığın yapılan ev aramasında örgütsel içirikli 40 adet İnzar Dergisi, bu derginin 21 adet eki, 300 adet konferans CD`si, Kutlu Doğum haftası davetiye kartı, derginin ek olarak vermiş olduğu CD`ler.` Bir de dernek çalışmasıyla ilgili evrakların ele geçirildiği belirtiliyor.” diyerek Mahkemenin Kutlu Doğum haftası davetiye kartını suç delili saydığını söyledi.

“Karar kesinlikle siyasi bir karardır”

“Seçim sürecinde HÜDA PAR camiasına verilen bu cezaların ne anlama geldiği” yönündeki bir soruyu yanıtlayan Yapıcıoğlu, verilen cezaların devlet içindeki yapılanmalar tarafından verilip verilmediği konusunda net bir şey söylemek istemediğini belirterek, “Ceza alan sanıklar daha önce yargılanmışlar. Savcının iddianamesinde de var. Bunlardan kimi beraat etmiş, bazıları ceza almış ve cezasını yatmış. Bir kısmı da haklarında açılan davalar ertelenmiş. Eski dosyalarında yargılama konusu yapılan deliller, tekrar bu dosyanın içine konulmuş. 28 Şubat brifingli yargısının bile cezalandırmak için yeterli görmediği uyduruk deliller, bugün yani 2015 Türkiye`sinde ceza sebebi sayılarak, sanıklara toplam da 115 yıla aşkın ceza verilmiş. Elbette 28 Şubat dönemimde ,Genel Kurmay tarafından brifinglerle yönlendirilen yargının bile cezalandırmak için yeterli görmediği delillerin bugün ceza vermek için yeterli delil olarak kabul edilmesi, bütün yargılama kuralları altüst edilerek –her nekadar sanıklar daha önce yargılanmışsa da yeni deliller elde edilmiştir- demek suretiyle yargılanmanın yenilenmesi yoluna gitmeden direk dava açmak suretiyle bu davanın görülmüş olması, yeni delil olarak söylenen şeyin de, yasal yayınların ve dernek faaliyetlerinin gösterilmiş olması elbette düşündürücüdür. Karar kesin olarak siyasi bir karardır” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.

“Acaba bu kadar mantık dışı kararla ilgili hükümet ne yapacak?”

Verilen kararla bir camiayı illegaliteye çekmek isteyenlerin bunu başaramayacağını söyleyen Yapıcıoğlu, “Eğer verilen kararla bir camiayı illegaliteye çekmek düşüncesindeyseler, bunu başaramayacaklar. Bunu asla yapamayacaklar. Dernek üyelerinin dernek kongresine delege olarak katılmasını, dernek üyelerinin kendi aralarında telefonla görüşmelerini, derneğin telefonuyla yapılan görüşmeleri suç delili olarak kabul eden bir mantık, sağlıklı bir mantık değildir. Beklentimiz şu ki; daha önce pek çok farklı kesimler hakkında ideolojik nedenlerle veya siyasi hesaplarla hukuka aykırı bir şekilde operasyonlar yapan, davalar açan, hem emniyet hem de yargı mensuplarıyla ilgili bazı tedbir ve önlemler alınarak hesap soruldu. Şimdi biz bekleyip göreceğiz; mızrağın çuvala sığmadığı bu kadar absürt, bu kadar mantık dışı bir kararla ilgili acaba daha önceki kararlarla ilgili, yargılamalarla ilgili harekete geçen hükümet ne yapacak, bekleyip göreceğiz” diyerek hükümetten beklentilerinin olduğunu ifade etti.(Hürseda Haber)

Bu haberler de ilginizi çekebilir