• DOLAR 32.523
  • EURO 34.809
  • ALTIN 2435.632
  • ...
SOMA Duruşmasında İlk İfadeler Ortaktı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Soma'da 301 madencinin hayatını kaybettiği faciayla ilgili 8'i tutuklu 45 sanıklı davanın Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesine devam edildi. İddianamenin okuma işlemi sırasında, bazı tanık ifadeleri, madendeki çalışma koşullarının ne kadar kötü olduğunu ortaya koydu. İddianamedeki ağlatan o tanık beyanları şöyle: Hüseyin Koç: Son 1 aydır S3 klasik ayakta sıcaklık çok aşırıydı. Devamlı da bunun sebebini soruyorduk. Kömür ısınması, motorların sıcaklığı, havanın da ısınmasına bağlıyorlardı. Biz de mecburen çalışmaya devam ediyorduk. İsmail Adalı, teknik müdür ve müdür yardımcısı olarak sürekli yer altını gezer. Sıcaklık arttığını fark etmesine rağmen bilerek gerekli tedbiri almamıştır. Amacı üretimi arttırmaktır. Aşkın Akgül: Özellikle S Panosunda sıcaklık çoktu. Daha işe başlamadan sırılsıklam terliyorduk. Bu durum özellikle son 1-2 ayda meydana geldi. Emniyetçilere söylediğimizde ölçüm yaptıklarını, oksijenin yeterli olduğunu söylüyorlardı. Sıcak kömür çıkıyordu. Bunu hatta emniyetçiler de görüyordu. Fakat herhangi bir tedbir alınmıyordu. Havalandırma yok derecede azdı. Maden çok sıcaktı. İnsanın içeri giresi bile gelmiyordu. Ahmet Çetin: Oksijen oranı düşüktü, emniyetçi her geldiğinde elindeki cihaz sürekli ötüyordu, çok sıcaktı, emniyetçi Mehmet Efe'ye 12 Mayıs 2014 tarihinde ilettiğimde bana 'sorun yok, çalışmaya devam edin' dedi. Mehmet Bekil: Son zamanlarda daha da sıcak olmuştu. Günde 10 litre su içiyordum. Yemek yiyemiyordum, yemek yemeğe kalksam oturacak yer dahi yoktu, her yer ıslaktı, konvör geçiyordu, oturacak yer yoktu.

AĞLAYIP ÇIKTI
Oturumda okunan bu tanık ifadeleri sırasında ağlayan madenci yakınlarından Uğur Çolak'ın annesi Gülsüm Çolak, bir yakınının yardımıyla hıçkırıklar içinde salon dışına çıktı. İddianamenin ardından sanık ifadelerine geçildi. Soma Kömürleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, "Bu kaza bizi çok yaraladı. Sicilimizde 3 kişinin öldüğü bir kaza bile yok. 301 eve ateş düştü ama bize 301 ateş düştü. Bilirkişi raporunun hatalı yaklaşımları oldu" dedi.

PATRON KONUŞTU
İşletme Müdür Akın Çelik ise kurtarma çalışmaları sırasında kendisinin de ölmekten 1 dakikayla kurtulduğunu belirterek, "Ben hapishanede her gün gözyaşımla yatağımı ıslatıp neden olduğunu çözmeye çalışıyorum. Bize yöneltilen suçlamaya değil, sadece arkadaşlarımızın katili olarak görmelerine üzülüyorum" diye konuştu.

KADERİNDE VAR
Genel Müdür Ramazan Doğru kekeleyerek verdiği ifadesinde iş güvenliği ile ilgisinin bulunmadığını iddia ederek "Malzemelerimiz ve kablolarımız yangına dayanıklı 1. sınıf malzemedir ama öyle bir alev geldi ki ne olsa yanacağını düşünüyorum" diyerek suçsuz olduğunu söyledi. "11 aydır da hala bu kazanın nasıl olduğunu anlamış değiliz" diyen Doğru, ailelerin tepkisi üzerine de "Tepkinizde haklısınız. Biz de çok üzgünüz. 50'ye yakın mühendisimiz çalışmaktaydı. Birçoğu kendini arkadaşlarını kurtarmak için feda etti. Şimdi herkesin suçladığı Mehmet Efe yangını söndürmek için içeri attı kendini. Arkadaşlarımız orada şehit oldu. Dışarıda kalanlar da sanık oldu. Bu maden mühendislerinin kaderinde olan bir olaydır" dedi. 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir