• DOLAR 32.367
  • EURO 34.986
  • ALTIN 2325.236
  • ...
“Halkın gür sesi meclisin duvarlarında yankılanmalıdır”
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Hür Dava Partisi`nin (HÜDA PAR) Diyarbakır`da düzenlediği aday tanıtım programında konuşan Genel Başkan Zekeriya Yapıcıoğlu,  mecliste bulunan mevcut siyasi partilerin halkın sorunlarını göz ardı ettiğini belirterek, “Artık zamanı gelmiştir. Mecliste İslami bir muhalefet partisi olmalı ve halkın gür sesi meclisin duvarlarında yankılanmalıdır.” dedi.

HÜDA PAR tarafından Diyarbakır`da düzenlenen bağımsız adayları tanıtma etkinliğinde konuşan Yapıcıoğlu, dünyevi olarak yükselen makamların aksine, daha fazla tevazulu davranacaklarını belirtti.

“Mecliste İslami bir muhalefet partisi olmalı ve halkın gür sesi meclisin duvarlarında yankılanmalıdır”

Bu ağır yükün kendilerinin sorumluluğunu arttırdığını ve büyük bir mahcubiyet yaşadıklarını belirten Yapıcıoğlu, şunları söyledi: “Genel başkanlığını yapmaktan büyük bir şeref ve onur duyduğum HÜDA PAR`ın yönetimi adayları belirlerken Diyarbakır`da desteklenecek bağımsız milletvekili adayı olarak beni seçtiği için bugün rozetimi çıkarmış olarak huzurlarınıza geldim. Ama emin olunuz, benim için şu yakama taktığım Hür Dava`nın rozeti, eğer kısmet olursa meclis rozetinden 100 kat daha değerli ve şereflidir. Bu bir vazifedir. Mecliste şu an grubu bulunan 4 parti var. Zaten temamızda da belirttiğimiz gibi ‘Mecliste söyleyecek sözümüz var` meydanlarda çok söyledik. Yeri geldiğinde muhataplarımızla karşılaştığımızda onların yüzlerine de çok söyledik. Gerek halkımızın huzurunda, gerekse de partimizin birçok programında dile getirdik. Artık zamanı gelmiştir. Mecliste İslami bir muhalefet partisi olmalı ve halkın gür sesi meclisin duvarlarında yankılanmalıdır.”

“Siyasetin gündemi ile milletin gündemi birbiriyle örtüşmüyor”

Sadece söylemekle bir şeylerin olmayacağını; çalışmanın, koşmanın ve yorulmanın çok gerekli olduğunu ifade eden Yapıcıoğlu, “Tek başımıza koşmamızın bir anlamı olmayacaktır. Seçimlere yaklaştığımız için siyasiler her gün reklamlarda boy gösteriyor. Her gün bir şeyler tartışılıyor. Ama emin olunuz biz o kanaatteyiz ki siyasetin gündemi ile milletin gündemi birbiriyle örtüşmüyor. Siyasetçiler birbirleriyle didişmekten milletin sorunlarına çare aramayı adeta unutmuşlar. Hatta milletin neyi kendine dert edindiğini de unutmuş gibi görünüyorlar.” dedi.

“Nasıl bir topluma dönüştük!”

2002 yılından bu yana suç oranın üç kat artığına vurgu yapan Yapıcıoğlu, dindar nesil yetiştireceğiz diyen hükümete, ‘bu nesli cezaevinde mi yetiştireceksiniz` diye sorarak konuşmasına şöyle devam etti: “2002 yılında cezaevinde bulunanların sayısı 52 bin idi. Şu an ki sayı ise 163 bindir. Her tarafta yeni ceza evleri açılıyor. Siverek`te yeni bir ceza evi yapıldı. Toplamda cezaevi sayısı 400`ü geçti. 167 bin kişi ceza evinde, bunlardan daha fazla sayıda cezası kesinleşmiş ve aranan insan var. Sadece 2012 yılında savcılıklara giden dosya sayısı 6 milyonun üzerindedir. Bu dosyalardan 3 milyondan fazlası faili meçhuldür. Bir yılda 6 milyon dosya savcının önüne gidiyorsa, bir yerde bir arıza vardır demektir. Hükümet ne yapıyor? Mersinde Özgecan Aslan gibi üniversite öğrencisi kızcağız, vahşice katledildikten sonra idam cezalarını artıralım diyorlar. Cezaları artırmanın fayda vermediğini biliyoruz. Nüfus artıyor ama evlilik sayısında bir artış yok. Son bir yılda boşanma sayısı yüzde 4,5 daha arttı. Aileler parçalanıyor. Sadece Diyarbakır`da 1 yıl içinde Bin`in üzerinde çocuk cezaevine girdi. Çocuklar ile ilgili açılan dosya sayısı son 10 yıl içinde 10 kattan daha fazla artmış. Nasıl bir topluma dönüştük! Dindar bir nesil yetiştireceğiz diyen hükümet, bu şekilde mi dindar bir gençlik yetiştiriyor? Cezaevlerinde mi yetiştireceksiniz?”

“Sistem sorunu 100 yıldır vardır ve her alanda devam etmektedir”

Çözüm sürecinde muhatapların kendi parti veya örgütsel çıkarlarını ön plana çıkardıklarını ve halkın çıkarları için kimsenin bir şey yapmadığını aktaran Yapıcıoğlu, “Onlara Memleketin meselesini sorarsanız ‘Öcalan`ın özgürlüğü` derler. Başka bir mesele yokmuş gibi davranıyorlar. Çünkü Öcalan özgürleşirse bütün Kürtler özgürleşir düşüncesi var. Bu memleketin bundan başka hiçbir sorunu yok mu? Yani özgürleşirse sorunlar bitmiş mi olacak? Hükümet çözüm sürecinde sadece elinde silahı olan Kürtlerin, elindeki silahı almak veya çatışmaları bitirmek istiyor. 2 yıllık çatışmasızlıktan sonra Kürt sorununun bittiğini söylediler. Aslında sorun Kürtler değildir, asıl sorun sistemdir. Sistem sorunu 100 yıldır vardır ve her alanda devam etmektedir.” şeklinde konuştu.

“Biz milletin gündemini gür bir şekilde meclis gündemine taşıyacağız”

“Milletin gündemini gür bir şekilde meclis gündemine taşıyacağız” diyen Yapıcıoğlu, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Sistem hâlen halkın değerleriyle barışmış değil. Millet adına siyaset yaptığını söyleyenlerin derdi başka. Şüphesiz milletin derdi ile dertlenip onun gündemini kendine gündem edinen vardır. Lakin onlarında sesi çıkmıyor. Biz milletin gündemini gür bir şekilde meclis gündemine taşıyacağız. Bunun için gayret sarf edeceğiz. Lakin neticenin ancak çalışma sonucu ve Allah`ın takdir etmesiyle olacağını unutmamalıyız. Dünyalık makam olarak görünürde yüksek gibi görünen sandalyeler, yükseldikçe bizim kardeşlerimize ve milletimize karşı tevazudan dolayı başımız biraz daha öne eğilecektir.” 

(Ali Fidancı - İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir