• DOLAR 32.593
  • EURO 34.828
  • ALTIN 2415.25
  • ...
SON DAKİKA
Diyarbakır`da `Yeni Anayasa Arayışları` konferansı düzenlendi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Diyarbakır Barosu Başkanlığı tarafından Büyükşehir Belediyesi tiyatro salonunda düzenlenen ‘Yeni Anayasa Arayışları` konuşu konferansta yeni bir anayasanın gerekliliği ve nasıl bir anayasa olması üzerine bir konferans düzenlendi.

Düzenlenen konferansta açılış konferansını yapan Diyarbakır Barosu Başkanı Avukat Tahir Elçi, yeni yapılacak anayasada din ve etnik kimliğin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini belirtti.

Cumhuriyetin tek tipçi bir anlayış üzerine kurulduğunu belirten Elçi, “Bilindiği gibi; Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte, Türkiye toplumunun etnik, inanç, dil ve kültürel çeşitliliği yadsınmış;  ekonomik, sosyal, kültürel, eğitim ve hatta dini yaşama kadar toplumsal yaşamın tüm alanları tek bir etnik köken, tek bir dil, tek bir kültür ve inanca göre şekillendirilmeye çalışılmıştır. Başta Kürt meselesi olmak üzere, bugüne kadar yaşanan toplumsal sorun ve ihtilaflar, bu anlayış ve politikalardan kaynaklanmıştır. Bu nedenle;  dil, kültür, vatandaşlık, din-inanç ve devletin yapısı gibi esaslı konulara ilişkin anayasal düzenlemelere dair değerlendirmemizi de bu Konferansımız vesilesiyle çok kısaca dile getirmek isterim.” ifadelerini kullandı.

“Bütün diller Anayasal güvenceye alınmalı”

Türkiye`nin farklı dil, din, inanç ve kültürlere sahip toplumsal yapıya sahip olduğunu sözlerine ekleyen Elçi, “Son olarak yapılan bir araştırmaya göre, Türkiye`de etnik kimliğini ‘Kürt` olarak tanımlayarak ifade eden 15 milyona yakın bir halk bulunmaktadır. Bu büyüklükte olmazsa bile, farklı etnik özelliklere sahip ve farklı diller konuşan başka topluluklar ve vatandaşlar da bulunmaktadır. Bu nedenle; Türkiye Cumhuriyetinin resmi dili Türkçe olmakla birlikte, diğer diller de anayasal güvenceye kavuşturulmalı, toplumun ihtiyaçları gözetilerek bu dillerle de kamu hizmetlerinin sunulmasını mümkün kılacak bir anayasal düzenleme yapılmalıdır.” sözlerini kullandı.

“Anadilde eğitim verilmelidir”

Başta Kürtler olmak üzere, anadilleri farklı olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının anadilinde eğitim hakkının anayasal güvence altına alınması gerekliliği üzerinde duran Elçi sözlerini şöyle sürdürdü:

“Anadilleri Türkçe olmayan toplumsal kesimlere yapılan yüz yıllık bir haksızlığın, anayasal düzenleme dışındaki bir formülle kesin çözümü sağlanamaz Anadilinde eğitim gibi temel bir insani hak, anayasal hükümlerin altında bir norma bırakılarak geçiştirilemez. Yeni anayasada, ana dilinde eğitimin temel bir hak olduğu, devletin vatandaşlarının ihtiyaç ve taleplerini gözeterek anadilinde eğitim için gerekli düzenlemeleri yapacağı biçiminde açık bir hüküm yer almalıdır.”

“Bütün etnik kimliklere eşit mesafede durulmalıdır”

Türkiye`nin birçok etnik kimliği bünyesinde barındırdığını açıklayan Elçi son olarak şunları dile getirdi:

“Türkiye toplumu etnik, dilsel ve kültürel açıdan çeşitlilik arz ettiği gibi, din ve inançlar bakımından da zengin bir dokuya sahiptir. Toplumun bu zengin inanç dokusu gözetilerek, bütün din ve inançlar karşısında devletin mutlak tarafsızlığı sağlanmalıdır. Temel ilkelerden biri olan çoğulculuk, devletin dinler ve inançlar karşısında eşit mesafede bulunmasını, bunlardan herhangi birinden yana ya da ona karşı bir tavır içerisinde bulunmasını yasaklar. Toplumsal barışın sağlanmasında hayati öneme sahip olan bu ilke, yeni anayasada açıkça ifade edilmelidir.” (Emrah Deniz, Ali Fidancı-İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir