• DOLAR 32.367
  • EURO 35.069
  • ALTIN 2325.165
  • ...
`Postmodern darbenin asıl hedefi dindarlar olmuştur`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

28 Şubat süreci ile ilgili yazılı bir açıklama yapan Eğitim Bir Sen Muş Şubesi Başkanı Mahir Barışan, 28 Şubat sürecinin Türkiye tarihinin en karanlık dönemi olduğunu ifade ederek, Post modern darbenin asıl hedefinin dindarlar olduğunu vurguladı.

28 Şubat'ın, oluşturduğu maddi ve manevi tahribat bakımından milleti onlarca yıl geriye götüren bir etki ortaya koyduğunu belirten Barışan, "28 Şubat karanlığında gerçekleştirilen yolsuzluklar, usulsüzlükler, hortumlamalarla milletin bütün bir maddi varlığı tarumar edilerek ekonomik yönden tahribat yapılmıştır. Ancak asıl tahribat değerler üzerinde gerçekleştirilmiş, milletimizin bin yıllık medeniyet değerlerinden koparılması ve nesillerin köklerinden habersiz yetiştirilmesi için düşmanca tutum takınılmış ve hak-hukuk-adalet gibi kavramların ayaklar altına alındığı uygulamalara imza atılmıştır." dedi.

Postmodern darbenin asıl hedefinin dindarlar olduğunu belirten Barışan," 28 şubatta asıl tahribat dini kurumlar üzerinde gerçekleştirilmiştir. İmam Hatip liseleri ve Kur`an kurslarının kapatılması anlamına gelen katsayı adaletsizliği ve 8 yıllık kesintisiz eğitim uygulamaya sokulmuş, kamuda çalışan başörtülü öğretmenlerin görevine son verilmiş, mütedeyyin kamu personeli soruşturmalar, sürgünler ve göreve son vermelerle zulme uğratılmıştır." ifadelerini kullandı.

"Failler hakkındaki hakikat örtbas edilmeye devam edilmektedir"

Barışan, "28 Şubatçılar bugün yargı önündedir. Milyonlarca insanı etkileyen bir antidemokratik hareketi gerçekleştirenler yargı önünde ibretlik bir cezaya çarptırılmalıdır. Ancak mahkeme, pek çok mağdurun müdahil olma talebini, ‘doğrudan zarar görmemiş` yaklaşımıyla kabul etmemektedir. Bu ifadeden anlaşılan, 28 Şubat mağdurlarının zarar gördüğü kabul edilmekte ancak illa hedef gözetilerek zarar verilme gibi berrak görüntü aranmaktadır. Bu tavrı kabul etmek mümkün değildir. Yine tüm dünyanın gözü önünde apaçık işlenen bir fiilde 28 Şubat sürecinin ticaret-ekonomi, medya, bürokrasi ve (sözde) STK ayaklarının yargı önüne hâlâ çıkarılmamış olması, yargılamanın salt birkaç TSK personeli üzerinden yürütülmesi yargılama sürecini başından beri sakatlamış olup hâlâ sürmektedir. Kısacası gerçek failler hakkındaki hakikat örtbas edilmeye devam edilmekte, yargılama bir gösteriye dönüşmektedir." dedi.

28 Şubat sürecinde yaşanan ihlallerin/hak kayıplarının telafisi için atılan adımların yeterli olmadığını ifade eden Barışan,"Memuriyetlerine son verilen mağdurların, memuriyetten ayrı kaldıkları dönemlerin tamamı için mahrum kaldıkları özlük ve mali hakları iade edilmemiştir. Bu konuda kısmi bir düzenleme sağlanabilmiştir. Yine o döneme ilişkin sosyal güvenlik yönünden oluşan haksızlık giderilememiştir. 6353 sayılı Kanun, memuriyetlerine son verildiği tarih ile 2006 yılına kadarki dönem için sosyal güvenlik primlerinin kurumlarınca karşılanmasına imkân verse de, memuriyetten ayrı kaldıkları dönemin tamamı noktasında hiçbir düzenleme mevcut değildir." şeklinde açıklamada bulundu. (İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir