• DOLAR 32.598
  • EURO 34.836
  • ALTIN 2508.878
  • ...
"Kobani olaylarında eksik olan yasa değil devletin iradesidir"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Yeni iç güvenlik paketi yasası hakkında açıklamalarda bulunan Bursa Baro Başkanı Avukat Ekrem Demiröz,  “Kobani olaylarını bahane göstermeye çalışıyorlar. Orada eksik olan yasa değil, eksik olan devletin iradesidir.”dedi.

Bursa baro başkanı Demiröz, tasarının baştan sona tehlikeli maddeler içerdiğini, polise geniş bir ateş açma yetkisinin verildiğine, amaçlananın polis devleti oluşturmak olduğuna ve bu yasanın toplumsal huzuru sağlamak değil, iktidarın kendini koruma amaçlı olarak çıkarıldığına dikkat çekti.

“Tasarı baştan sona tehlikeli maddeler içeriyor”

Türkiye’nin hızla hukuk devletinden ve demokrasiden uzaklaştığını belirten Av.Demiröz, “Kuvvetler ayrılığının kökü kazıyor, yargı yetkisi idareye devredilerek, yasama, yürütme ve yargı tek idareye terk edilmek isteniyor. Şu anda meclis genel kurulunda tartışılan ve kamuoyunda iç güvenlik yasa tasarısı olarak bilinen tasarı bu sürecin en önemli halkalarından biridir. Bu süreç diktatörlüğe gidiştir. Tasarı baştan sona tehlikeli maddeler içeriyor. Ancak bu tasarıda üç ana tuzak var; yargı yetkisinin idareye devri, gösteri ve yürüyüş hakları ile özel yaşamın gizliliğini tarihe karışması ve polise verilen öldürme yetkisinin arttırılması.” İfadelerini kullandı.

“Hâkim, savcı izni olmaksızın istenilen zaman veya yerde gözaltına alınılabilir”

“Bu tasarı yasalaşırsa herhangi birimiz hâkim ve savcı izni olmaksızın, vali ya da kaymakamın sözlü emri ile herhangi bir zamanda ve herhangi bir yerde gözaltına alınabilir” diyen Av.Demiröz,  “48 saat boyunca gözaltında kalabiliriz. Avukatın dahil ulaşabileceğin kimsenin olamadığı 48 saat söz ediyoruz. Yine polis istediği anda aracını durdurabilir, elbiselerini dahi çıkartarak üzerini arayabilir, suç işlemiş olup olmaman önemli değil çünkü sen artık makul şüphelisin. Yine hâkim ve savcı kararı olmadan 48 saat boyunca polis seni dinleyebilir ve ne yazık ki bu işlemlere ilişkin tek denetim Ankara’daki bir hâkime bırakılmış durumdadır.” şeklinde konuştu.

“Gösteride gazdan etkilenmemek için yüzünü kapatırsan, cezası en az 2 yıl 6 ay”

Anayasal hakkın olan toplantı ya da yürüyüşe katıldığında sana 3 gün boyunca çıkmayacak boyalı su sıkılabileceğine ve 3 gün boyunca o boya ile dolaşmak zorunda kalınabileceğine dikkat çeken Demiröz,  “Hele o katıldığın demokratik bir gösteride atılan gazdan etkilenmemek için dahi olsa yüzünü kapatırsan yandın. Çünkü cezan en az 2 yıl 6 aydan başlıyor. Yani alacağın ceza ne ertelenebilir ne de hükmün açıklanması geri bırakılır. Yine bu gösteride vurulup öldürülebilirsin. Çünkü tasarıda birkaç anlamsız kısıtlama dışında polise geniş bir biçimde ateş açma yetkisi veriliyor.”dedi.

“Bu tasarıya karşı çıkanlar vatan hainliği ile suçlanıyor”

Bu yasa tasarısı topluma sunulurken, sanki yasalar yetersizmiş gibi, sanki polisin eli kolu bağlıymış gibi bir algı yaratılmaya çalışıldığını belirten Demiröz, “Bu tamamen halkı kandırmaya yönelik bir algı yönetimidir. Oysa yapılmak istenen değişikliliklerin tamamı yasalarımızda var ve polis gerekenden fazla yetkiye sahip. Şimdi yapılmak istenen ise, kötüye kullanıma açık, ağırlaştırılmış bir kolluk yapılanmasıdır. Yani amaçlanan polis devletidir. Eğer böyle olmasaydı demokratik toplumsal olaylarda o kadar gencimiz kör olur, sakat kalır ya da öldürülür müydü? Bu tasarı gözaltında kayıplara ve yargısız infazlara koşulsuz kapı açacak bir düzenlemedir. Bu tasarıya karşı çıkanlar vatan hainliği ile suçlanıyor. Biz hepimiz vatanseveriz ve yurtseveriz. Hiçbirimiz kaostan ya da terörden yana değiliz. Biz toplumsal güvenliğin yanı sıra hak ve özgürlüklerin olduğu bir Türkiye’den yanayız. Hiç unutulmasın güvenlik gerekçesi ile özgürlüklerinde vazgeçen toplumlar güvenliklerini de kaybederler.” ifadelerine yer verdi.

“Kobani olaylarında, eksik olan yasa değil, eksik olan devletin iradesidir”

6-8 Ekim’de yaşanan Kobani olaylarına vurgu yapan Demiröz, “Kobani olaylarını bahane göstermeye çalışıyorlar. Orada eksik olan yasa değil, eksik olan devletin iradesidir. Asıl olan iktidarın tüm hukuksuz uygulamalarına karşı muhtemel kalkışmalara, toplumsal demokratik eylemlere karşı iktidar kendini korumak ve bu yasal hakları ezip yok etmeye çalışıyor. Bu yasa toplumsal huzur ve güvenliği sağlamak için değil, iktidarın kendisini koruma amacıyla çıkarılmak isteniyor. Bu nedenlerle bu yasa teklifi bir an önce geri çekilmelidir. Aksi durumda yaşanacak olayların, ölümlerin ve kayıpların tek sorumlusu iktidar olacaktır.”şeklinde konuştu. (Zeki Aras/Sezer Özer-İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir