• DOLAR 32.343
  • EURO 35.103
  • ALTIN 2307.58
  • ...
Mardin kMM, Şubat ayı toplantısını yaptı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Mardin Küçük Millet Meclisi  (MkMM) 9.`cu Şubat ayı toplantısı Kızıltepe Hububat Merkezi çok amaçlı konferans salonunda gerçekleşti. Toplantıya her zaman olduğu gibi, Mardin`in  hiçbir belediye başkanı katılmazken Mardin milletvekillerinden sadece Abdürrahim Akdağ katıldı.

Toplantıda, Mardin Milletvekili Abdürrahim Akdağ, HÜDAPAR Kızıltepe ilçe teşkilat yöneticisi Mahmut Kılınç, Kızıltepe Kürt Demokratlar Platformu  Başkanı Kasım Buğurcu İRFAN-DER başkan yardımcısı Abdullah Kavan, OHAK-DER Başkanı Muhammed Burhan Hedbi, Mardin Küçük Millet Meclisi koordinatörü ve Mardin Toplumsal Federasyonu Başkanı Mehmet Şerif Öter ve Çevre Gönülleri Derneği Başkanı Menduh Çakar birer konuşma yaptı.

Mardin kMM toplantısında, Charli Hebdo saldırısı ile gündeme gelen İslam adına yapılan terör olayları ile Avrupa`da yükselen İslamofobi ön plana çıktı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Mardin küçük millet meclisi koordinatörü Başkanı Mehmet Şerif Öter, “MkMM tamamıyla Sivil Toplum Kuruluşlarından oluşmuştur. Kuruluş amacı vekil, müvekkil buluşması, yani milletvekilleri ve belediye başkanlarının yani seçilmişlerin kendi seçmenleri ile bir araya gelip, onların sorunlarını dinlemesi ve böylece diyalog ortamı kurulmasıdır. Bu toplantıda Gördüğünüz gibi belediye başkanları herhalde çok yoğunlar, şimdiye kadar hiç katılmazlarken, koltukları gene boş kaldı. Milletvekillerimizden ise, sadece Mardin Milletvekili Abdürrahim Akdağ  katıldı.” dedi.

“İslam ve terör sözcüğünün yan yana olmasından rahatsız oluyorum”

İslam ve terör sözcüklerinin yayana getirilmesinden rahatsız olduğunu söyleyen Kızıltepe Kürt Demokratlar Platformu  Başkanı Kasım Buğurcu, İslam`ın şefkat ve merhamet dini olduğunu belirterek, “ Özellikle bu iki sözcüğün yan yana gelmesinden rahatsızlık duyuyorum. İslam`ın kökenine baktığımız zaman, İslam`ın selamet merhamet dini olduğu ayeti kerimelerde de teyit edilmiştir. Yani İslam rahmet dinidir. Tabi İslam`ı birkaç kelimeye sığdırmak mümkün değildir. Karşılaştırmak babından bir örnekten bahsetmek istiyorum. Zeyd bin Harise 6 yıl Resulullah (s.a.v) evinde kalmış. Vazifesini bitirdikten sonra sahabeler soruyorlar. Resulullah (sav) nasıl birisiydi? Zeyd bin Harise, ‘6 yıl içerisinde yaptığım hatalara karşı kesinlikle kalbimi kırmadı. Beni ikaz etmek isteğinde en ince ve en zarif bir şekilde ikaz ederdi.` demiştir. İslam`a baktığımız zaman, bir merhamet şefkat ve selamet dini iken, bizler de  öyle bir Peygamberin ümmeti iken, bazı kesimler birtakım sembolleri kullanarak İslam adına İslam düşmanlığı yapıyorlar. Bunları İslam`ın güzel merhamet ve şefkat yüzünü başkalarının gözünde karartmak, küçük düşürmek ve İslam`a darbe vurmak için yapıyorlar. Bunlara aldanmamalıyız.” şeklinde konuştu.

“Suriye`de 250 bin insan öldürülürken sessiz kalanlar, Charlie Hebdo için kol kola girdiler”

Yaptığı konuşmada, Ortadoğu ve Afrika`da yaşanan katliamların görmezden gelindiğini vurgulayan İRFAN-DER Başkan Yardımcısı Abdullah Kavan, “Gerek ülkemizde, gerekse Avrupa`da en çok konuşulan iki husus  var, biri IŞİD olayı, Biri de Charlie Hebdo olayı. Dikkat ediniz, özellikle Charlie Hepdo olayı üzerinden bütün liderlerin toplanması, öncelikle toplum içerisinde şöyle bir kanaat oluşturdu. ‘Ortadoğu`da ve Afrika da bu kadar Müslüman öldürülürken toplanmayan liderler, birbirine kenetlenmeyen şahıslar, Paris olayında bir araya geldiler. 2 milyar insanı, İslam`ı temsil eden Peygamber Efendimize hakaret edilmesi kesinlikle kabul edilecek bir şey değildir. Suriye`de şu ana kadar 250 bin insanın öldürülmesi ve  bunların içerisinde her ırktan insanlar varken, bu liderlerin gıkı çıkmazken, -hatta Charlie Hebdo olayının ardından, aynı günde 16-20 dolayında Müslüman katledildi- hiç kimse duymazken, bütün bir medya Charlie Hepdo olayını gündeme getirerek, terörist bir olay olarak göstermeye çalıştılar. Özellikle Avrupa liderleri ya da Avrupa medyası, konu Müslümanlar ya da eylemleri olunca, el birliği yapıyorlar. Fakat İslam beldelerinde özellikle Ortadoğu ve Afrika`da bu kadar katliam yapılırken, medya bunu işlemiyor. Resulullah`a (sav) hakaret yapılması olayı, özgür ifade adı altında sanki insan haklarıymış gibi gösterilmeye çalışılıyor.” diye konuştu.

“IŞİD üzerinden İslam düşmanlığı yapılıyor”

IŞİD üzerinden İslam`a ve İslami camialara düşmanlık yapıldığına dikkat çeken Kavan, “Bölgemizi ilgilendiren bir de IŞİD hadisesi var. Özellikle sol kesimler, bunları çokça işlemeye başladı. Bütün İslami cemaatleri, tarikatları, İslamî hizmetlerde bulunan yapıları IŞİD` le bağlayıp, İslam`a saldırı söz konusuydu.  IŞİD çıkmadan önce de, özellikle bölgemiz açısından söylüyorum, bu hareketler daha önceden de vardı. Kızıltepe ilçemizden örnek verirsek, buradaki kardeşlerimiz de çok iyi biliyor. IŞİD karşıtlığı üzerinden İslam`a düşman olarak yetiştirilen bir nesil var. Kürtlerin hürmet gösterdiği, saygı gösterdiği, sakallı, alim insanlara, şeyhlerimize karşı yetişen bir nesil var ve bir düşmanlık söz konusu. Bu şahsiyetleri gördüğü zaman hemen IŞİD`le bağlantı kuruyorlar. Maalesef böyle bir tabloyla karşı karşıyayız. Bunun iki tane sebebi var; IŞİD üzerinden bütün İslami yapıları bununla bağlayıp İslami çalışmaları sekteye uğratmak, diğeri de özellikle İslami yapıları hedef göstermek. Gerek Avrupa gerek buradaki kesimler olsun, niye bunları yapıyorlar bu cesareti nerden alıyorlar? Cesaretlerini aldıkları noktalardan bir tanesi, cemaatlerin dağınıklığı ve birbiriyle uğraşmaları, diğeri ise İslam devletlerinin birbirine düşman olması. Bu iki yönden cesaret alıyorlar. Sunni-Şii üzerinden yada değişik frekanslar üzerinden çatıştırma gereğini duyuyorlar. Ve bundan güç alıyorlar. Bunun için hem bölgemizde, hem Avrupa`da İslamofobiyi iyi işliyorlar. Müslümanların arasında güç birliği olmadığı sürece, bunu ilerletmeye devam edecekler.” ifadelerini kullandı.

“İslam`ı tartışmakla değil, tanımakla mükellefiz”

Müslümanların tartışabileceği, ama İslam dinin tartışılmayacağını dile getiren OHAK-DER Başkanı Muhammed Burhan Hedbi, ise konuşmasında, “Keşke tartışmamız gereken, İslam olmasaydı da, Müslümanlar olsaydı. O zaman şöyle bir şey diyebilirdik. Ey insan, Müslümanlar melek değiller. Onlar da hata yapabilirler. Bu bağlamda tartışmamız gereken şey eğer İslam ise, bütün arkadaşlardan özür diliyorum. Bu beni aşar sanırım hepimizi de aşar. Ama eğer söz konusu Müslümanlar ise, tartışabiliriz. Biz ancak İslam`ı tanımakla mükellefiz. Tartışmakla değil.” dedi.

“Kürdistan`da İslam`ı temsil yetkisi olmayanlar temsilcisi gibi lanse edilmeye çalışılıyor”

Mardin Milletvekili Abdürrahim Akdağ da toplantıda yaptığı konuşmada, İslam âleminin İslam`ı öğrenmeye, içselleştirmeye ve pratiğe dökmeye muhtaç olduğunu belirterek, “ Birbirimizle karşılaştığımız zaman, selam veririz. Selam emin olmak, emniyette olmak, güvende olmak, zarardan uzak olmak, hayırda bir arada olma manasına gelir. Her gün onlarca, yüzlerce defa bunu yapanların birbirlerine hürmetsizlik etmesi, birbirine kötülük düşünmesi, zarar vermesi, bu işin aslına ve tabiatına aykırı bir durumdur. Bunu üzülerek söylüyorum. Bir buçuk milyar olarak tarif ediliyor İslam âlemi. İslam âlemi, İslam`ı öğrenmeye, bilmeye, içselleştirmeye ve pratiğe dökmeye muhtaçtır. Çok değer verdiğim bir yazar bir kitabında şunu diyor: ‘Biz İslam ile insanlar arasına girmemiş olsaydık, insanlar Kur`an ve Kur`an`ın uygulaması ve pratiği olan sünnetle karşılasalardı, fevç fevç, grup grup,  bölük bölük İslam`a gireceklerdi.` Yine çok saygıyla andığım Türkiye`nin saygın psikologlardan Nevzat Tarhan şunu diyor, ‘İnsanın kişiliği iki şeye borçludur. Biri dil, diğeri dindir. Dil tek başına eksik, din de tek başına olmaz.` Ama üzülerek söylüyorum bu gün Kürdistan`da İslam`ı temsil yetkisi olmayan İslam üzerine bir söz söylemeye hakkı olmayanlar, bugün adeta İslam`ın temsilcisi gibi lanse edilmeye çalışılıyor. Kusura bakmasınlar, karşılarında cahil, köksüz, soysuz, irfansız bir toplum yok. Etraflarına baksınlar, Hz.Nuh`u (as) görecekler, Cizre`de İbrahim`i (as) görecekler. Urfa`da binlerce evliya ve enbiya bu topraklarda yatıyor. Vefat eden, eli öpülecek binlerce âlimlerimiz var. Şu anda hayatta olan ilim, irfan, mektep ve medrese medeniyet şiarı olan insanlarımız vardır. Birileri ‘Kürtlerin kimliklerini kişilikleri savunuyorum` diyorsa, dinini de savunmak mecburiyetindedir. Yoksa bu davayla çelişki içerisinde olur. Ben bir kardeşiniz ve bir milletvekili olarak bu iki değeri birbirinden ayırmam.” diye konuştu.

“6-8 Ekim olaylarında yapılan vahşeti herkes gördü”

Bu gibi toplantılarda Kürtler adına yapılan terörün de konuşulması gerektiğine vurgu yapan HÜDA PAR Kızıltepe ilçe teşkilat yöneticilerinden Mahmut Kılınç, 6-8 Ekim olaylarında Kürdistan coğrafyasında yapılan vahşetin herkes tarafından görüldüğünü belirterek,“ İslam adına yapılan terör olayları, gerçekten önemli bir başlıktır. Keşke bu başlıkla birlikte toplantılarımızda Kürtler adına yapılan terörü de dile getirebilseydik. Geçen dönemlerde özellikle 6-8 Ekim olaylarında Bölgemizde yaşanan vahşetleri hepimiz birlikte gördük, şahit olduk. Bölgemizin de Kobani adı altında nasıl Kobani`ye çevrilmek istendiğini, Yasin Börü`lerin fakir fukaraya et dağıtırken, üçüncü katlardan nasıl aşağıya atıldığı vahşeti hepimiz gördük. Kürtlük adına Kürdistan coğrafyasında yaşanan vahşetleri de bu gibi toplantılarda dile getirebilseydik, çok daha anlamlı olurdu.” şeklinde konuştu.

“İslam ümmeti vasat bir ümmettir”

Kılınç konuşmasının devamında, “Hepimizin malumu İslam ümmeti vasat bir ümmettir. Bunu Kur`an-ı Kerim defaatle dile getiriyor. Aslında İslam adına terörlerin yâda İslam adına İslami cemaatlerin teröre nasıl kanalize edildiğini anlamak için iki şeyi bilmemiz lazım. İlkin, Ümmetin o vasat ruhunu unutturmak için İslam ümmetinde iki aşırı örgüt oluşturdular. Hepinizin malumu geçen dönemlerde bunu adı Vahabilik`ti bazı yerlerde El Kaideydi farklı, farklı isimlerle bir aşırı uç herkesi kâfir, münafık kendisi dışındaki tüm oluşumları gayri Müslim olarak gören bir yapı oluşturdular. Bu İslam ümmetinin başına musallat olup bela oldu. Diğer bir yanı da her şeyi hoş gören paralel dediğimiz yapıyı çıkardılar ve ümmetin o vasat ruhunu öldürdüler. Bundan dolayı İslam ümmeti adına çeşitli yerlerde, Avrupa`da, İslam âleminde bu terör eylemleri yapılmaya başlandı.” dedi.

“İslam ve Kürtler büyük acılar çekti.”

Toplantıda bir konuşan Kızıltepe Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Menduh Çakar ise,
“Emperyalist Güçler, Yahudi Lobisi, İslam üzerindeki satranç oyunu ve de İslam ve Osmanlı toprakları üzerinde, Kürdistan coğrafyasında son yapılan  savaşlar,  tabiri caizse yapılan katliamlar ve yaşanan şiddet hepimizi üzmüştür. Tüm dünya, emperyalist güçler, İslam ile alay ediyor. Bir de bunların para babaları, gündem değiştirip bu kadim topraklar üzerindeki madenleri, zengin kaynakları ve de petrolü elerinde tutmak için ellerinden geleni yapıyor. En son gördüğünüz gibi; bu topraklar üzerinde yapılan oyunlar ve bir takım katliamları İslam Dini'ne mal edip,  aynı halkı birbirine düşürmek için oyunlar oynuyorlar. Şengal durumu, Suriye (Rojava) durumu, Kobane durumu ve ne acıdır ki yıllardır Filistin işgali ve soykırımı üzerine, buna IŞİD de eklenince, İslam ve Kürtler büyük acılar çekti. Bu oyunları düzenleyenler, bu insanları birbirine düşürmek, bölgelerini parçalamak istiyorlar.
NATO, Birleşmiş Milletler ve başta Amerika Komutası, IŞİD ile baş edemiyor. Buna inanıyor musunuz? Kesinlikle buna inanmıyorum. Tek gayeleri dengeyi korumak.  Temennimiz önümüzde  seçimler var. Barış sürecine inşallah zarar gelmez, engellenmez. Ve gene 6 -7 Ekim olayları gibi provokasyonların olmaması en büyük dileğimizdir. Tüm insanlık olarak buna karşı duyarlı olmalıyız.” ifadelerini kullandı.
 

“Dünya`da 60 ülkenin nüfusuna sahip bir ilçede üniversite yok.”

2012 verilerine göre Kızıltepe ilçesinin nüfus bakımından Türkiye`nin 43 ilinden daha büyük olmasına rağmen, bir üniversitesinin olmamasından yakınan Çakar, “ Keşke diğer vekillerimiz, belediye başkanlarımız, burada olsaydı da, onlara seslenseydik. İlçemiz Kızıltepe 2012 sayımlarına göre, dünyada 60 ülkeden daha büyük nüfusa sahip. Türkiye`de de 43 ilin nüfusundan daha çok. İlçemizin nüfusu 300 bini geçmiş. Sanki bu ilçe cezalandırılmıştır. Şu ana kadar bu ilçede ne bir yüksek okul, ne bir üniversite ne bir fakülte var. Bu utanç vericidir! Yazıktır, günahtır.” diyerek sitem etti. (Mehmet Aslan-İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir