• DOLAR 32.504
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
Diyarbakır`da Devasa Bir Miting!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Yine tarih yazıldı, Diyarbakır’ın istasyon meydanında… Yine yüz binler toplandı mustazafların bir çağrısıyla… Yine zalim, tağut, mürtet, müstekbir ve işbirlikçileri kahroldu, gördükleri muhteşem manzara ve zeynebi haykırışlar karşısında… Yine iblis ve askerleri vaveylaya tutuştu, zamanın Muhammedilerinin sarsılmaz ve yoldan sapmaz akideleri karşısında…

Kadın-erkek, genç-yaşlı yediden yetmişe her yaştan insanlar akın etti, kutlu doğum mevlitlerine akın ettikleri gibi… Haykırdılar; en gür sedanın İslam’ın sedası olacağını söyleyen üstat Bediüzzaman gibi… İlan ettiler; “Hakikat mutlaka galip gelecektir. Bu batıl hal geçecek, Müslümanlar her bakımdan ilerleyecek, bu yükselişe hiçbir şey mani olamayacaktır. Işığa perde çekilse de hakikat güneşi batmayacaktır” diyen Mehmet Akif gibi…

Hakikat güneşi, 23 Ekim 2011’de Diyar-ı İslam’ın Muhammedi meydanında “İnanca Saygı ve Başörtüsüne Özgürlük” mitingi ile bir kez daha doğdu, bir daha batmayacaktır.

Bunu niye söylüyorum, biliyor musunuz?

Tesettürün her alanda özgürleşmesi için istasyon meydanında toplanan yüz binlerin yüzlerindeki kararlılıktan dolayı söylüyorum. Hiçbir maddi beklenti içerisinde olmadan, sırf yıllardır süren bir ayıbın sona ermesi için uzak memleketlerden gelen Müslümanların gösterdiği fedakârlıktan dolayı söylüyorum. Uzak memleketlerden gelen Müslümanlara, misafirperverliğin en güzelini yaşatan muvahhitlerin sergilediği insancıl davranışlardan dolayı söylüyorum.

Programa konuşmacı olarak katılanların; hassaten İslami davaya çok şey katmış bir şehidin sevgili kızının cesur ve seviyeli hitabetinden; Mavi Marmara gemisinde İsrailli askerlere kafa tutan Av. Gülden Sönmez’in düzgün ve etkileyici söylemlerinden; saygıdeğer Mehmet Göktaş Hoca’nın imanlı yüreklere su serpen ve rejimin/sistemin savunucularını yerden yere vuran korkusuz konuşmalarından dolayı söylüyorum.

Göreceksiniz ki, Müslümanların hakikat güneşi artık batmayacaktır. Artık Müslümanlar durumlarını, kendilerini “tanrı” bilenlere göre ayarlamayacaklardır. Kendilerini “tanrı” görenler ilk önce yanlışlıklarının farkına varacak, daha sonra da kendilerini Müslümanların durumuna göre ayarlayacaklardır.

Biliyorsunuz ki yıllardır Müslümanların en büyük sorunu, İslam’ı istedikleri gibi ve istedikleri alanlarda yaşayamamalarıdır. Allah’ın emir ve kanunlarından başka, beşeri kanunlara uyma dayatmasıyla karşı karşıya kalmalarıdır. Bilhassa Müslüman kadının başörtüyü istediği yerde takamamasıdır. Oysa Müslüman kadın için, tesettür hayatın olmazsa olmazıdır. Allah-u Teâlâ’nın kesin bir emri, başının tacı ve en doğal hakkıdır.

Ama başörtüyle okullara, üniversitelere, kamu kurumlarına gitmek isteyen Müslüman kadınlar yıllardır bu haktan mahrum bırakıldılar. Yasaklar, dayatmalar, dayaklar, coplar, sürgünler, ikna odaları ile karşılaştılar. Her türlü mağduriyete, mahrumiyete ve zulme uğradılar. Böylece okuma, ilim öğrenme haklarından geri bırakılarak, toplumdan uzaklaştırıldılar.

Artık yıllardır süren bu zulüm bitmeli! Bu hak serbestîye kavuşturulup, anayasal güvence altına alınmalı! Başörtülü öğrenciler; ilköğretimde, lisede, üniversitede kısacası hayatın her alanında başlarını örtebilmeli! Okula başörtülü gitmek isteyenler herhangi bir engel ile karşılaşmamalı!

İşte bu sebeplerle, Diyarbakır’ın istasyon meydanında Mustazaf Der öncülüğünde gerçekleştirilen devasa miting çok faydalı olmuştur. Sanırım mitingden sonra hiç kimse ve hiçbir güç başörtü ile okula gitmek isteyenleri engelleyemeyecektir, engellemeye kalkışanlar da karşılarında yüz binlerce insanı görecektir.

Muhammet Şerif 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir