• DOLAR 32.504
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
İnanıyoruz... Özgürlük Çok Yakın...
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Mehmet Özcan / Doğruhaber

Geçtiğimiz 8 Ekim’de Mirasımız Derneği’nin İstanbul Feshane Kültür Merkezinde düzenlediği “Mirasımız Tehlikede” programına Filistin’den Şeyh Kemal Hatip ile Kudüs eski Müftüsü İkrime Sabri’nin yanı sıra birçok yabancı konuk katıldı. İki bin civarında kişinin katıldığı program sonrası görüştüğümüz şeyh Kemal Hatip ile Filistin’in son durumu ile ilgili gelişmeleri ele alan özel bir röportaj gerçekleştirdik. Şeyh Kemal Hatip, 1948 toprakları İslami Hareket Başkanı ve Kudüs muhafızı olarak de bilinen şeyh Raid Salah’ın yardımcılığını yürütüyor.  Kemal Hatip, sohbetimizde “siyonistlerin  bölgeyi Yahudileştirme” çalışmalarına karşı Kudüs için bedel neyse ödemeye hazırız ve ödüyoruz da…” demesi aslında her şeyi özetliyordu. Kendisiyle gerçekleştirdiğimiz söyleşiye geçiyoruz:

İSRAİL’İN TEK HEDEFİ SÜLEY- MAN TAPINAĞI İNŞA ETMEK

Mescid-i Aksa şu an ne durumdadır. İbadete açık mıdır, israil rejimi ve de siyonist yerleşimcilerin ne gibi saldırılarına maruz kalmakta?

Mescid-i Aksa her gün siyonist israil’in saldırılarına uğruyor. Bu bir günlük değil. israil orayı işgal ettiği günden beri hem Müslümanlara, hem de mescide yönelik sürekli saldırılarını sürdürüyor. Vahim bir durum yani. israil’in tek bir hedefi vardır. Mescid-i Aksa’yı yıkıp üstüne Süleyman tapınağını inşa etmektir. Bu kirli emellerini gün be gün gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Bunun için saldırılarının ardı arkası kesilmiyor. Orada her gün bu zulümleri işliyorlar. Bizler de Filistinliler olarak Kudüslüler olarak her gün bu saldırılara şahid oluyoruz.

KUDÜS VE AKSA’YI BEDELİ NE OLURSA OLSUN KORUYACAĞIZ

Kudüs ve Batı Şeria’da Filistinlerin evlerinin yıkılması Müslümanlara ait sahipsiz kalmış arazilerin talanı, yeni yerleşim birimlerinin inşası gibi siyonist israil’in Yahudileştirme çalışmaları son hız sürüyor. Bu konuda ne diyeceksiniz israil ne gibi çalışmalar yürütüyor? Bu Yahudileştirme faaliyetlerine karşı bir çalışma bulunuyor mu?

Tabi israil’in ev yıkımları, arazileri talan etmeleri, el koymaları sadece Gazze’de değil, Batı Şeria ve Kudüs’te de değil tüm Filistin’de sürüyor. siyonist işgalci her gün ev yıkıyor, Müslümanların arazilerine el koyuyor. Müslümanlara ait tarihi mezarlıkları ve mezarları tahrip ediyorlar. İslam medeniyetine dair ne varsa hepsini yok ediyorlar. Çünkü bunların bir amacı var; burada var olan İslam medeniyetine ait ne varsa yok edip yerine kendilerine göre uyduruk bir Yahudi medeniyeti inşa etmeye çalışıyorlar. Sanki varmış gibi göstermeye çalışıyorlar. Biz de tabiî ki siyonist Yahudilerin bu tür çalışmalarına karşı elbette ki faaliyet içerisindeyiz. Bunun için de bedeli neyse ödemeye hazırız ve ödüyoruz da. Biz bununla da gurur duyuyoruz, yılmıyoruz, bıkmıyoruz.

ABBAS’IN,  İSRAİLLE MÜZAKE- RELERİ SONUÇSUZ KALMIŞTIR

Mahmud Abbas’ın Birleşmiş Milletlere Filistin devleti için yaptığı başvuru sonuç vermedi. Hamas ise baştan itibaren direnişsiz bir sonuç alınamayacağını söylüyordu. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz böyle bir başvuruyu?

Bu çok tehlikeli ve yanlış bir adımdır. Ebu Mazin’in(Mahmud Abbas) tuttuğu yol, yol değildir. Abbas’ın, öncelikle Birleşmiş Milletlere değil, Filistin halkına başvurması gerekmektedir. Bunu bir kere iyi öğrenmesi lazım. Yirmi senedir israilillerle yaptığı görüşmeler, barış anlaşmaları sonuçsuz kalmıştır. Bununla ilgili her halde bu başarısızlığını örtbas etmek için Filistin halkına değil de başka yerlere başvuruyor. Ve bu da muhakkak başarısız olacaktır. Kesinlikle biz onun bu yaptığını tasvip etmiyoruz.

GÖREVLER YERİNE GETİRİLDİ Mİ ÖZGÜRLÜK ÇOK YAKIN…

Dünya Müslümanlarına bir mesajınız var mı, son olarak ne söylemek istersiniz?

Müslümanlara şunu söylemek istiyorum; Mescid-i Aksa siyonist israil işgali altında bulunduğu sürece Müslümanlar günahlar içerisindedir. Bunun için her Müslüman’ın kendi üzerine düşen görevini yapması gerekmektedir. Ama şuna da inanıyorum ki nasıl ki Kudüs haçlılardan kurtuldu, Mescid-i Aksa özgürleşti, yine israil işgalinden de kurtulacaktır. Bir gün özgürlüğüne kavuşacaktır inşallah… Bunun da çok yakın olduğuna inanıyor ve düşünüyorum. Bütün Müslümanların kendi üstlerine düşen görevi yerine getirmeleri gerekir.

 İnanıyoruz… Özgürlük çok yakın…

Arap dünyasındaki halk ayaklanmalarının Kudüs ve Filistin’e yansımalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Fethedildiğinden bu yana Kudüs, Müslümanların hakimiyetinde kalmıştır. Sadece tarihin iki döneminde Müslümanların Kudüs üzerindeki hakimiyeti birinci defa haçlıların eline geçmiş, 93 yıl haçlıların esareti altında kalmıştır. İkinci defa bugün yaşadığımız işgaldir. 1967’den beri Kudüs Müslümanların elinden alınmış, işgale maruz bırakılmıştır. Kudüs’ü haçlıların işgalinden kurtaran Sultan Selahaddin-i Eyyubi hazretleriydi. Güldüğü tebessüm ettiği görülmüyordu. Sordular; ‘Niye hiç gülmüyorsunuz’? ‘Allah’tan utanın’ dedi. ‘Kudüs işgal altındayken, gülmekten, tebessüm etmekten haya ederim. Kudüs’ün işgalden kurtulduğu, fethin gerçekleştiği gün gülerim inşallah’ dedi.

SELAHADDİN İLK İŞ OLARAK MÜSLÜMANLARI BİRLEŞTİRMEKLE BAŞLADI

Selahaddin, ilk iş olarak Kudüs’ün fethi ile başlamadı. Çünkü Kudüs’ün etrafında küçük küçük krallıklar, emirlikler bulunuyordu. Herkes iktidar mücadelesi veriyor, haçlılarla kolkola giriyor, Müslümanların aleyhine olup komploların içerisinde yer alıyorlardı. Onun için Selahaddin hazretleri ilk iş olarak Şam’ı, Trablus’u, Humus’u, Halep’i, Sur’u, Der’a’yı kurtarmadan Kahire’yi kurtarmadan, buradaki bölük pörçük Müslümanları tek bir sancak altında toplamadan fethin müyesser olamayacağını biliyordu. İlk iş olarak Müslümanları birleştirmekle işe başladı. O gün haçlıların işgalinden Kudüs’ü kurtaran Selahaddin-i Eyyubi’ydi.

KUDÜS’ÜN ÖZGÜRLÜĞÜ ŞEREFLİLERİN ELİYLE OLACAK…

Bugün Kudüs tekrar işgal altında. 1967’den bu yana 43 senedir bu işgal sürüyor. Peki acaba bu işgali sonlandıracak olan, Kudüs’ü tekrar fethedecek olan hangi sultan hangi lider olacaktır. Bir vakitler Hüsnü Mübarek olduğunu söyleyenler oldu. Ardından bunun Kaddafi olduğunu söyleyenler oldu. Bir dönem buranın kurtarıcı liderinin Beşşar Esad olduğunu söyleyenler oldu. Hayır! Allah, şerefli olan Kudsün fethini ancak şerefli olanların eliyle tamamlar. Bu iş bunların yapacağı bir iş değil… Tarihte o gün Kudüs ikinci defa kurtulurken, ikinci defa Şam’ın, Trablus’un, Hama’nın, Humus’un kurtulmasından sonra kurtulmuşsa, bugün de gördüğümüz manzara bizleri ümit var kılıyor. Bizlerin yüzlerini güldürüyor. İşte Kahire kurtuldu, pek yakında Şam da kurtulacak, Hama da kurtulacak, Humus da kurtulacak. Ve o gün bu kurtulmalar bittiğinde Kudüs de kurtulmuş olacak.

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir