• DOLAR 32.377
  • EURO 35.09
  • ALTIN 2326.339
  • ...
İki Elim Yakalarında Olacak!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Doğruhaber / Özel Haber

Türkiye, iki haftadır paralel yapının Tahşiye grubuna kurduğu kumpası konuşuyor. Tanıklar, televizyon ve gazeteler bu tuzağı bütün boyutları ile gözler önüne seriyor. Ne var ki paralel yapının kurduğu kumpaslar yalnızca Tahşiye grubu ile sınırlı değil. Fethullah Gülen Grubu, devlet içinde kritik konumları elinde tuttuğu yıllar boyunca devletin imkânlarını kullanarak yüzlerce insanı mağdur etti. Yıllar boyunca kurulan kumpaslar neticesinde tutuklanan onlarca kişi hâlâ cezaevinde tutuluyor.

Kamuoyunda günlerdir Tahşiye grubuna yönelik kurulan kumpas konuşulurken diğer camialara yönelik yapılan kumpaslar görmezden geliniyor. Paralel yapı, başta Elazığ ve Adıyaman olmak üzere birçok yerde kumpaslar kurdu, suç isnat ederek dindar şahsiyetleri mağdur etti. Cezaevlerinde tutulan mağdurlar sesini duyuramasa da mağdurların yakınları bu kumpaslarla da ilgili adım atılmasını bekliyor.

Mağdurlardan paralel yapının kurduğu kumpasla cezaevine atılan Mustafa Yetiş`in anne-babası, hasta yataklarında yaptıkları çağrı ile oğulları için kurulan kumpasın ortaya çıkarılmasını istedi. Baba Mehmet Yetiş, “İki elim bu kumpası kuranların yakasında olacak.” dedi.

POLİS KUMPASI KURDU MAHKEME İNCELEME GEREĞİ DUYMADI!
Elazığ İhya-Der ve Adıyaman Vahdet-Der`e kurulan kumpasta dikkat çeken önemli bir ayrıntı ise Emniyetin arşivinde bulunduğu hâlde mahkemelere ve avukatlara verilmeyen görüntülerin yer aldığı bir CD`nin polisin yaptığı baskında sözde bulunmasıydı. Yine aynı baskında suç sayılan bir bilgisayar çıktısı, dernekteki minderlerin altında kırışmamış bir şekilde yerleştirilmişti. Polis, bu CD`yi ve bilgisayar çıktısını kendi sakladığı bir yerden çıkarırcasına bulmuştu. Dava avukatlarının ısrarına rağmen mahkeme CD ve bilgisayar çıktıları ile ilgili parmak izi hakkında hiçbir inceleme yapma gereği duymadan yargılananlara 200 yıl hapis cezası verdi.
Tahşiye kumpasında “bombalar” üzerinden ceza verilirken İhya-Der`de “bulunduğu iddia edilen” bir CD üzerinden cezanın yolu açılmış. Üstelik dosyada adı geçen hiç kimse bu CD ile doğrudan ilişkilendirilmemiş; CD ile sadece algı operasyonu yürütülmüştü.

MUSTAFA YETİŞ VE ARKADAŞLARININ SUÇU NEYDİ?
Yaptıkları hayır çalışmaları ve kültürel etkinliklerle toplumdaki kardeşlik duygularını pekiştiren ve ahlaki yozlaşmanın önüne geçip insanlara İslam`ı anlatıp halkın teveccühünü kazanan İslamî STK`ların yaptığı her faaliyet, örgütsel faaliyet olarak değerlendirildi: İşte 50 yıl ceza verilmeye sebep olan suçlar;
Vahdet-Der isimli derneği açmak.

“Bismillahirrahmanirrahim” ile başlayıp “Allaha emanet olun” şeklinde biten A-4 kâğıdı bulundurmak.

“Esnaf ve Sanatkârlar Komisyonu” ile başlayıp, “Aile İlişkilerini Geliştirme Komisyonu” ile biten dernek komisyon raporu bulundurmak.

Üniversiteyi yeni kazanan öğrencilere yardım edip, onların öğrenci evine yerleşmesine yardımcı olmak.

“Kudüs Günü” konulu basın açıklamasına katılmak.

israil ve Amerika`yı protesto etmek amacıyla kutsal kitabımız Kur`an`ı Kerim`in yakılması ve çirkin bir şekilde ayaklar altına alınmasını protesto etmek.

Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle etkinlik düzenlemek ve katılmak.

“Hz. Fatma`yı anma” şeklinde etkinlik düzenlemek.

Kurban derisi toplamak.

Adıyaman Samsat`ta metfun sahabe Safvan İbn-i Muattal`in türbesine ziyarete gitmek.

ELAZIĞ İHYA-DER VAKASI
İçlerinde İslamî sohbetlere katıldığı gerekçesiyle 55 yaşındaki bir kadının bulunduğu 19 kişiye 150 yılı bulan hapis cezaları verildi.
Mahkeme; genç, kadın, yaşlı, avukat, din âlimi demedi. 60 yaşını geçen Molla Zeki Açıkgöz`e İslamî sohbet vermekten üyeliğin üst sınırından, 7,5 yıl ceza verildi. Yargıtay 9. Dairesi, Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 19 dernek üyesi için verdiği toplam 150 yıllık hapis cezasını onayladı. Mağdurların bir bölümü hâlâ cezaevinde.

PEKİ, SUÇLARI NEYDİ?
Hapis cezasına çaptırılan kişilere atfedilen suçlar ise insanın kanını donduran cinsten. Akıl almaz suçlamalar içerisinde “Söz konusu insanların Filistin, Kutlu Doğum Haftası ve Mekke`nin Fethi Gecesi” gibi etkinlikleri organize etmeleri veya katılmaları gibi sözde suçlar yer alıyor. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Badem tarafından hazırlanan iddianamede suç olarak isnat edilen iddialar şunlar:
Filistin`deki saldırılarda şehit olanlar için “gıyabi cenaze namazı kılmaları...”
“Filistin`e Destek Mitingi düzenlemeleri ve mitinge katılmaları...”
“Kutlu Doğum Etkinlikleri düzenlemek ve katılmak”
“Mekke`nin Fethi Gecesi`ni düzenlemek ve katılmak”
“Hz. Hüseyin ve Kerbela isimli tiyatro gösterisini organize etmek ve katılmak”

OĞLUMUZ MASUM
Mustafa Yetiş`in hastanede yatan ve sağlık durumu iyi olmayan babası Mehmet Yetiş (77 yaşında) “Oğluma bu kumpası kuranlardan davacı olacağım ve iki elim onların yakasında olacak.” diyerek şöyle konuştu: “Oğlumun hiçbir suçu yoktur. Kutlu Doğum etkinliği düzenlemek, fakir öğrencilere yardım etmek ve günahsız insanların öldürülmesinden dolayı gıyabi cenaze namazı kılmak suçlamasıyla oğlumuzu bizden koparıp dört duvar arasına attılar. Ben Mehmet Yetiş olarak oğluma kumpas kuranların, tuzak kuranların ve buna göz yumanların hiçbirine ne bu dünyada ne de ahirette hakkımı helal etmiyorum. Ben onların imanlarını ahirette Allah`a şikâyet edeceğim. İki elim onların yakasında olacak.”

ANNE FATMA YETİŞ: OĞLUM SUÇSUZ YERE CEZAEVİNE ATILDI
Anne Fatma Yetiş de oğlunun suçsuz yere cezaevine atıldığını belirterek, “Oğlum 4 yıl 2 aydır cezaevinde. Oğlum paralel yapı denilen yapı tarafından, savcısından hâkimine, polisine kadar paralel yapının elemanları tarafından kurulan kumpasla cezaevine girdi.  Oğlumun böyle haksız bir şekilde mağdur edilip cezaevinde yatması bizi de zor bir duruma düşürmüştür.  Şu an evde cezaevinde bulunan oğlumun çocukları var. Hasta bir eşim var ve tek erkek çocuğumuz cezaevinde olduğu için çok zor bir hayat mücadelesi veriyoruz. Çok büyük mağduriyetler yaşıyoruz.” dedi. Yetkililere seslenen Fatma anne şöyle konuştu: “Yetkililerden talebimiz şudur: Oğluma kumpas kuruldu. Dosyasının tekrar incelenmesini istiyorum. Eğer dosya incelenirse bu ortaya çıkar. Oğlum ve arkadaşları paralel yapının mağdurudur.”

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir