Milli Türk Talebe Birliği Şanlıurfa Şubesi tarafından ‘Necip Fazıl ve Büyük Doğu Mücadelesi’ paneli düzenlendi. Şair Nabi Kültür Merkezi’nde düzenlenen panel Kur’an-ı Kerim okunması ile başladı.

Panele konuşmacı olarak Eski Tarım Bakanı Prof. Dr. Sami Güçlü, Necip Fazıl Kısakürek’in fikirleri ve mücadelesini anlattı. Fazıl’ın Türkiye Cumhuriyeti’nin kendi kültüründen ve medeniyetinden uzaklaşarak yabancı medeniyeti resmi olarak kabul ettiği bir zamanda buna karşı çıktığını da yüksek sesle ilan ettiğini ifade eden Güçlü, bu mücadelesini anlatmak için faklı çalışmalar yaptığını tüm Anadolu’yu karış karış gezerek insanları batılılaşma tehlikesine karşı uyardığını söyledi.

Materyalizmin ve komünizmin hâkim olduğu bir dünyada manevi bir arayışın içerisine girdiğini belirten Güçlü, “Bu felsefelerin Türkiye’de de benimsendiği bir zamanda ruhçu felsefeyi kabul ederek bir manevi alan oluşturma arayışı içerisine girer. Çok lüks içinde yaşadığı hayat onu mutlu etmez ve arayışı devam eder. Ta ki 30 yaşında Abdulhakim Arvasi ile karşılaşana kadar. Dalgalı iç dünyası sükûnete erer ve soruları cevap bularak hayatı değişir.

“Batılılaşmaya karşı çıkanlar ya susturulmuş ya da sürgüne gönderilmiştir”

O dönemde batılılaşma devletin felsefesi haline gelir. Bu ülkede dil yani Türkçe hariç her şeyin değişebileceği konuşulmaktadır. Bunu söyleyen aydınlar olmuştur. Sistem olarak batı medeniyetini kabul etmek üzerine adeta ittifak edilmiştir. Buna karşı çıkan hiçbir aydın yoktur. Buna karşı çıkan ya susturulmuştur ya da ülkeyi terk etmiştir. Mesela Mehmet Akif 11 yıl Mısır’a sürgüne gönderilmiştir.” diye konuştu.

Mehmet Akif’in belli bir noktaya getirdiği mücadele bayrağını Necip Fazıl’ın devraldığını ifade eden Güçlü,  1937’de laiklik ilkesinin kabulünden dolayı İstiklal Marşı’nın değiştirilmesinin gündeme geldiğini bu iş için Necip Fazıl’a teklif götürüldüğünü Fazıl’ın da yazdığı bu şiirinde ilk defa büyük doğu fikrinden bahsettiğini ama bu şiirin Atatürk’e gösterilmediğini söyledi.

Fazıl’ın milli mücadele dönemindeki yönetici kadroları eleştirdiğini belirten Güçlü, “Milli mücadeleyi gerçekleştiren kadro madde yönünden bu milleti kurtarmıştır. Ama inkılabın sebepleri ve neticeleri bakımından içerde ve dışarda sistematik bir örgü halinde dünya görüşüne kavuşamamıştır. Bu milleti ruh planında zaafa uğrattığını iddia etmiştir.”ifadelerini kullandı. (Osman Gülebak-İLKHA)