• DOLAR 32.59
  • EURO 34.792
  • ALTIN 2489.05
  • ...
"Mehmet Akif'i hakkıyla tanıyamadık"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Kurtuluş savaşı dönemimde camilerde verdiği vaaz ve yazdığı şiirlerle halkı Batılı düşmanlara karşı cesaretlendiren İstiklal Marşı Şairi Mehmet Akif Ersoy’un ölüm yıldönümü nedeniyle İLKHA mikrofonlarına konuşan Harran Üniversitesi Edebiyat ve Dil Bölümü Öğretim Görevlisi Mehmet Oymak, günümüz insanlarının Mehmet Akif’i hakkıyla tanıyamadığını söyledi.

Mehmet Akif Ersoy’un herkes için örnek alınabilecek önemli bir insan olduğunu belirten Oymak, “Mehmet Akif Ersoy gençlerimiz için, toplumumuz için ve gelecek vaat eden herkes için önemli bir sima. Kişiliği tabi ki özel bir insan, kişiliği ile ilgili söylenecek çok çok şey var. Mehmet Akif Ersoy bilgiye çok hevesli ve heyecanlı birisidir. Gerek İslami konularda, gerek edebiyat konusunda gerekse de müspet ilimler konusunda kendini yetiştirmiş birisi, onun mesleğinden bahsedilirken bunlar hepsi görülür. Yani Mehmet Akif Ersoy bizim tarihimiz için ve günümüz için çok önemli şahsiyetlerden birisidir.” dedi.

“Şiirleri, hayatın içinde birisi”

Mehmet Akif’in hayatın içerisinde bir insan olduğunu belirten Oymak, “Bazı kesimler Mehmet Akif’i resmi bir kişilik olarak -işte İstiklal marşı şairi- tanımlar. Oysa durum böyle değildir. O şiiri halkın birebir duygu ve düşünceleridir. Mehmet Akif milletin içinde doğmuş ve millet ile beraber yaşamış milletin hislerine tercüman olmuş bir şairdir. O terbiye ile ilgili, ilim ile ilgili, medeniyet ile ilgili, günlük yaşayışla ilgili, yardımlaşma ile ilgili, insanlara el uzatma ile ilgili şiirler yazmıştır.” diye konuştu.

“Yeni kurulan devlette aradığı ortamı bulamadı”

Yeni Türkiye Cumhuriyetinde aradığı ortamı bulamadığını aktaran Oymak şöyle devam etti: “Milli Mücadele bitince devlet yeniden kurulur. Mehmet Akif, yine aynı heyecanla devletin kalkınması yönünde katkı sağlamaya çalışır. Bu dönemde bir de milletvekilliği söz konusudur. Yalnız belli bir süre sonra Mehmet Akif fikirlerinden dolayı gerek resmi çevrelerde ve gerekse meclis çalışmalarında kendisine karşı bir soğukluk hisseder. Zaten bir sonraki dönemde de yeniden milletvekili edilmemiştir, olmamıştır. Mehmet Akif’in bundan sonra bir sessizliğe büründüğünü görüyoruz. Bu süreçte biz Mehmet Akif’in ülkeyi terk ettiğini görüyoruz. Aslında sürgün değildir belki kendi kendine sürgündür.“

“Gelişen bazı hadiseler Mehmet Akif’i rahatsız ettiği için Mısır’a gitti”

Mısır’a sürgüne gitmesinin sebebine değinen Oymak, “O dönemde Kur’an-ı Kerim’in tefsiri için Elmalı Hamdi Yazır isimli âlim görevlendirilmiş ve Mehmet Akif Ersoy’a da tercüme görevi verilmiştir. Ve tercüme etmeye başlamıştır. Ancak gelişen bazı hadiseler Mehmet Akif’i rahatsız etmektedir. Yapacağı tercümenin ne şekilde insanlara sunulacağından pek emin değildir.

Bunun gibi bazı soru işaretleri kafasında da doğmuş ki o dönemde harf inkılabı hazırlığı vardır. Bunun gibi bir değişim süreci de yaşanmaktadır. Mehmet Akif Ersoy da yaşadığını söyleyen birisidir, hiçbir zaman içinden başka türlü dışından başka türlü davranmamıştır, ikiyüzlü olmamıştır. Herhalde yeni dönemde kendisini burada rahat ve huzur içerisinde yaşayamayacağı kanaatine varmıştır. O yüzden de Mısır’a gitmiştir.” diye belirtti. (Osman Gülebak- Sedat Kuşulay-İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir