• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...
Adaletin Bu Mu Savcı?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Mehmet Zülfi Tan - Doğruhaber

On dört yıldır cezaevinde olan bir mahkûm. Eşi vefat ediyor. Yasanın kendisine tanıdığı cenazeye katılma ve taziyeye gitme hakkını savcı adalet adına elinden alıyor. Hem de kolluk kuvvetleri güvenlik sorunu yoktur diye rapor verdiği halde. Bu inisiyatif artık adalet olmaktan çıkıp bir zulüm haline geliyor.

Ey Savcı! o taziyede güvenliği sağlayacak olan sen değilsin. Orada güvenliği sağlayacak olanlar bunun garantisini verdikleri halde, senin bu engellemeyi çıkarman tamamen keyfi ve hukuksuz bir uygulamadır. Haberin olsun seni Allaha havale ettiler. Bu mazlumların ahını aldın. Allahtan başka kimi kimsesi olmayanları sahipsiz zannettin.

Ama öyle olmadığını aslında sahiplerinin çok güçlü ve kuvvetli olduğunu bir gün başına vura vura anlayacaksın ama korkarım ki artık iş işten geçmiş olacak! Bugün kanun senin elinde keyfi uygulamalar yapabilirsin, ama ruzi mahşerde mutlak adalet sahibi olan Allah da senin hakkında adalette bulunacak.

Bu mazlumlar mahkemei kübraya gelip senden davacı olacaklar. İki elleri iki yakanda olacak. Bak bakalım sen nasıl kurtulacaksın. On dört yıldır cezaevinde olan, altı yıldır eşini göremeyen bir mağdura yaptığın bu zulüm arşı alayı titretmeye yeter. Senin küçük gördüğün bu mazlumların öyle duaları var ki iki dünyada da senin yakanı bırakmazlar.

Ne yazık ki Türkiye`de hukukun üstünlüğü değil üstünlerin hukukunun olduğunu bir kez daha gördük. Başka davalarda yatan kelli felli adamlara hemen tüm imkânlar seferber edilmişken mazlumların seslerinin kesilmesi, beton duvarlara mahkûm edilmeleri, vicdan sahibi olanların vicdanlarının seslerine kulak vermemesi, bir kez daha bizler adalet adına sukutu hayale uğratmıştır.

Kraldan daha kralcı olmak, hukukun üstünde kendini görmek, hak ve adalet adına haksız ve adaletsiz uygulamalar yapmak ancak bir kanun devletinde olacak uygulamalardır. Hayatları bu dünya hayatı ile sınırlı olanlar, tek dünyası olanlar, ahiret ile ilgili bir beklenti ve hesabı olmayanlar tabiî ki böyle vicdansız bir karara imza atabilirler.

Ama işte dünyaları sadece dünya ile sınırlı olsa bile görüyoruz ki, hukuk herkese lazım. Dün operasyon yapanlar bugün operasyona uğruyorlar.

Dün milleti hapse atanlar bugün kendileri hapse atılıyorlar. Dün hukuksuz uygulamalar yapanlar, mazlumun hakkını gasp edenler bugün onun hesabını ödüyorlar. İnan ki zulüm o kadar kötü bir şeydir ki hesabı daha bu dünyada iken görülmeye başlanıyor. Bu zulmün bir ucu da hükümete dayanıyor.

Adalet Bakanı bu konuda hassas olmalı ve mazlumların hakkını savulmalıdır. Zalimlere hakları havale etmemelidir. Madem bu insanlar onlara emanet edilmiş bu emanetlerin haklarına hıyanete izin vermemelidir.

Mazlumlara yapılan zulümler damlaya damlaya göl olur. Bir gün gelir sel olurda kimse kendini onun hışmından kurtaramaz. Sanmayın dört duvar arasında sesleri duyulmaz.

Göklerin kapıları daima açıktır ve bu mazlumların duaları anında huzuru İlahiye ulaşırlar. Size tavsiyen mazlumun beddualarından sakınınız! 

Bu haberler de ilginizi çekebilir