Bitlis’te Volkan İltaş adlı gencin sosyal medya üzerinde başlatmış olduğu ‘Yusufilere Özgürlük Kampanyası’  her geçen gün destek görerek devam diyor. Başlattıkları kampanyanın sosyal medya üzerinde destek bulduğunu belirten İltaş, bu desteğin daha da artması için herkesin üzerine düşen insani sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini söyledi.

“Yusufilere destek Müslüman’ın görevi olmalı”

Kampanyayı başlatmanın nedenini İLKHA’ya anlatan İltaş, şunları söyledi: “Bizler bu kampanyayı, Kur’an-ı Kerim dersleri verdiği gerekçesiyle, bilgisayar çıktılarıyla hukuksuzca yıllardır zindanlarda tutulan değerli hocalarımızın serbest kalmaları içindir.

Eşlerin annelerin ve yollarını dört gözle bekleyen çocukların gözyaşlarının dinmesi ve çekilen hasretin sona ermesi için bu kampanyayı başlattık. Bu kampanyayı başlatmanın her şeyden önce Müslüman’ın görevi olduğunu düşünüyorduk. Artık ailelerin bayramda hasret çekmesi bizleri derinden üzüyordu. Özellikle de Kuran’ın suç sayılması ve bu suçtan dolayı Müslümanların zindanda bulunması bizi yaralıyordu. Bunların özgürlüğüne kavuşması ve bu adaletsizliğin toplum tarafından görülmesi için bu kampanyayı yapmayı bir vazife olarak görüyordum.” dedi.

“Kampanya, Yusufiler özgür olana dek devam edecek”

Kampanyanın sosyal medya üzerinde destek gördüğünü ifade eden İltaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kampanyayı başlatırken bu kadar destek göreceğini ilk etapta tahmin etmiyordum. Fakat zamanla çok destek gördüğünü ve yoğun bir paylaşım yapıldığına şahit oldum. Sosyal medya üzerinden hiç tanımadığımız insanlar yapılanların hakaret ve zulüm olduğunu belirterek, bizleri destekleyeceklerini belirtiyorlar. Gerekirse bu hukuksuzluğun giderilmesi için meydanlara da ineceklerini ifade ediyorlar.”

Zindanlarda hukuksuzca tutulan Yusufiler özgürlüğüne kavuşana dek kampanyalarını devam ettireceklerinin altını çizen İltaş, “Yusufiler, zindanda azat olana dek mücadelemiz devam edecektir. Daha çok halk kitlesine ulaşmak için farklı proje ve çalışmalarımız devam ediyor. Duyarlı tüm Müslümanları, STK’ları, camiaları bu zulmün sona ermesi için kampanyamıza destek vermelerini bekliyoruz. Bu bizim en büyük temennimizdir.” diye konuştu.

“Darbeciler dışarıya çıkarıldı darbe mağdurları içeriye konuldu”

Son olarak İltaş, hükümetin çifte standart uyguladığını, darbecileri ve suç işleyenleri dışarıya saldıklarını, darbe mağdurlarını ve suçsuzları içerde tutuklarını, medyanın da bunu görmezlikten geldiğinden yakındı.

İltaş, “Darbe teşebbüsünde bulunan ve darbe yapan, devletin varlığını ortadan kaldırmaya yönelik çalışma yürüttüğü belirtilen Ergenekon ve Balyoz sanıkları başta olmak üzere birçok yapılar için özel yasalar çıkarılarak sanıkları dışarı çıkarıldı. Onlar için yeniden yargılanma yolları açıldı. Cezaları kesilmesine rağmen bu gün tek bir darbeci içerde kalmadı.

Fakat bu gün devlet okullarında dahi seçmeli ders haline getirilen Kur’an-ı Kerim dersi verdikleri gerekçesiyle yüzlerce insan zindanlarda tutuluyor.  Bunların suçları için ispat edilmiş deliller olmadığı halde, işkencelerde zorla kendilerine isnat edilen suçlarla ve bilgisayar çıktılarıyla mahkum edilerek zindanlarda tutuluyor.

“Hukuk varsa herkes için olmalı”

Bu adaletsizliğin ve çifte standardın ortadan kalması gerekiyor. Eğer hukuk varsa herkes için olmalıdır. Kişiye göre hukuk olamaz. Darbe yapanlar tutuklanınca kıyameti kopararak, olayı aylarca manşete çeken medya da Müslümanlara yapılan bu hukuksuzluğa kör ve sağır kalmamalıdır.” şeklinde konuştu.

Kampanyaya destek verdiklerini belirten Deniz Taş adlı genç ise, içinde insani değer taşıyan herkesin bu hukuksuzluğa karşı  ‘Yusufilere Özgürlük’ kampanyasına destek vermesi gerektiği inancında olduğunu belirtti.  (Şükrü Tontaş - İLKHA)