DİYARBAKIR- Diyarbakır Memur Sen Konfederasyonu Bem-Bir-Sen (Belediye ve Özel İdareler Birliği Sendikası) PKK`nin Hakkâri-Çukurca`da askerlere yönelik olan saldırısı ile ilgili bir basın açıklaması yaptı. Yapılana basın açıklamasında"33 erin öldürülmesi, Aktütün baskını, Dağlıca saldırısı, Reşadiye olayı, Mersin`deki askeri birliğe saldırı, Silvan olayı ile son Çukurca baskını göstermektedir ki; tüm bu yaşananlar dış mihraklarca tertiplenmiş yerli piyonlarca icra edilen danışıklı düğüşün tezahürüdürler" vurgusu yapıldı.

Yapılan basın açıklamasını Diyarbakır Memur Sen Konfederasyonu üyesi Bem-Bir-Sen İl Başkanı İbrahim Gökdemir okudu. Gökdemir okuduğu basın açıklamasında, "Çatışma isteyen derin ve kirli yapıların, özellikle kaostan beslenen karanlık güç odaklarının son günlerde tekrar aktif olarak faaliyet içinde oldukları müşahede edilmektedir." dedi.

KANLI SALDIRI ANNELERİN YÜREĞİNE KOR DÜŞMÜŞ

Gökdemir basın açıklamasına şöyle devam etti:" Son Çukurca saldırısında hayatını kaybeden 24 asker ve buna ilişkin Hükümet ve Cumhurbaşkanının beyanatları ile birlikte şiddetten beslenen PKK`nın sivil-asker, çocuk-yaşlı ayırımı göstermeksizin karşı saldırıları şiddet ortamının gün geçtikçe dozunu artıracağını göstermektedir. 30 yıllı aşkın süredir devam etmekte olan çatışmalı ortamdan bu ve buna benzer onlarca kanlı saldırı gerçekleşmiş, annelerin yüreğine kor düşmüş, yüzlerce aile dağılmış yetim ve öksüz bırakılan evlatlar umutsuz bir beklenti içine girmiş, masum halk cenderenin ortasında ezilmekten kurtulamamıştır. Barış beklentisi umuduyla masum halkımız her defasında siyasilerden çözüm talep ederken, maalesef bağlanan umutlar berheba olmuş, şiddet ve kaos ortamı gittikçe yaygınlaşmış ve kontrol edilemeyen bir canavara dönüşmüştür."

ÇATIŞMA ORTAMINDA HALKIMIZ FİLLERİN KAVGASINDA EZİLMEKTEDİR

Güç odaklarının çatışmalı ortamı sürdürmekte kararlı olduğunu söyleyen Gökdemir," Bu güç odakları sözde meydanlarda halk adına hareket ettiklerini, onların haklarını gözettiklerini iddia etmelerine rağmen, halkımız ise olanlardan tamamen bigâne, eli kolu bağlanmış, sesini kimseye duyuramayan biçare kalmış, halkımız bu çatışma ortamında adeta fillerin kavgasında çimenler gibi ezilmeye devam etmektedir. Sözde halkı adına mücadele ettiğini iddia eden PKK`nın artık 30 yıldır sürdürdüğü çatışma ortamının Kürt halkını canından bezdirdiğini ve çatışmalı ortamdan en çok zarar gören Kürt halkı olduğunu görmeli, kan ve şiddetten beslenmenin bir çözüm olmadığını kabul etmelidir." dedi.

İNTİKAM ALMALARIN, MİSLİ İLE KARŞILIK VERME ÇÖZÜM OLAMAZ

"Artık halkımız dönen dolaplardan el-aman etmiş, feryat ve figanına kulak verecek bir kurtarıcı beklemektedir" diyen Gökdemir daha sonra şu ifadelere dikkat çekti "Hükümetin soruna çözüm noktasında daha fazla kan akıtmakla çözülemeyeceğini, intikam almaların, misli ile karşılık vermenin çözüm olmayacağını bilmelidir. Kendi iç dinamiklerini harekete geçirerek "İnsani yaşat ki Devlet yaşasın" söylemini merkeze alarak soruna siyasal zeminde kalıcı çözümler üretmelidir. Hükümet; soruna kalıcı çözümler bulma noktasında acil çareler üretmelidir. Halkın temsilcisi arayışına kilitlenmeden muhatap olarak halkı görmeli, batı emperyalizminin güdümündeki çözüm önerililerine kapılarını kapatmalı, bu ülkeyi oluşturan Müslüman halkın İslam Kardeşliği müessesini tesis edecek kalıcı çözümler üretmelidir."

Başkan Gökdemir, son olarak şu çağrıda bulundu:"Soruna duyarlı tüm doğu ve batıdaki sivil toplum kuruluşları bir an önce harekete geçmelidir. Bu ülkeyi oluşturan Müslüman halkımızın barış içinde bir arada yaşamasını sekteye uğratacak tüm girişimlere izin verilmemeli, tüm halkımızı oluşabilecek her türlü tahripkâr ve yıkıcı provokasyonlara karşı duyarlı olmaya ve akli selim ile hareket etmeye davet ediyoruz."

Osman İçli - İLKHA