• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...
"Hrant Dink Cinayetini Bana İşlettirdiler"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İSTANBUL - İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nce yürütülen soruşturma kapsamında "tanık" sıfatıyla ifade veren Hrant Dink cinayeti faili Ogün Samast, "Bu cinayeti bana işlettirdiler. Yasin suçu üzerine alıyor 'Ben işlettim' diyor, arkasındaki isimleri söylemiyor. Arkasındaki isimler benim dediklerim araştırılsın bulunur. Sicil numaralarını verdiğim polis memurları, Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve bu dosyada adı geçen diğer kişilerin ilişkileri araştırılınca gerçek ortaya çıkar" dedi.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de Şişli'de uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetmesine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği Terör ve Örgütlü Suçlar Birimi Savcısı Yusuf Doğan tarafından yürütülen soruşturmada, cinayetin faili Ogün Samast'ın 5 Aralık'ta "tanık" olarak ifadesine başvuruldu.

Cinayetin faili olarak kapatılan özel yetkili İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 22 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılan, "terör örgütü üyeliği" suçundan yargılaması başka bir mahkemede devam eden Ogün Samast'ın, 17 Kasım'da soruşturma savcısına ifade verme istemini içeren 4 sayfalık mektup yazdığı kaydedildi. Talebi kabul edilen Samast'ın, Cumhuriyet Savcısı Doğan'ın, cinayet döneminde kimlerle bağlantı kurduğu ve cinayeti nasıl işlediğine ilişkin sorularını yanıtladığı aktarıldı. Samast'ın ifadesi sırasında cinayeti işleme sebebi ve kamu görevlilerinin konumlarıyla ilgili ayrıntılı anlatımlarının olduğu bir başka dilekçeyi de savcıya teslim ettiği öğrenildi.

"Tanık" sıfatıyla dinlenilen Samast, cinayeti işlemeden önce Trabzon'un Pelitli ilçesinde nasıl yaşadığını ve Yasin Hayal ile nasıl tanıştığını anlattı. "Mahallenin ağabeyi" olarak tanınan Hayal ile tanışmadan önce herhangi bir dünya görüşü olmadığını dile getiren Samast, şunları kaydetti:

"Yasin Hayal'in, Mc Donalds'ın bombalanması olayını kendisinden ve çevresinden anlattıklarından biliyorum. Hayal, 2006 yaz ayında bir gün internet kafede Hrant Dink'ten bahsetti. Türk düşmanı bir Ermeni olduğunu, para karşılığı din değiştirdiğini, İncil dağıttığını, Türklere hakaretlerde bulunduğu için yargılandığını ve bunun gibi çok şeyler söyledi, adeta beni işledi. Delikanlı, mert adam sandığım için takılıyordum. İnternet kafede Hrant Dink'in ölmesi gerektiğini ve bu işi yapıp yapamayacağını sordu. Ben de Yasin'den korktuğum ve etkisi altında olduğum için 'yaparım' dedim. Zaten bu görüşmeden sonra Yasin ile fazla görüşmedik. 4-5 defa görüştük. Bu süreçte bana Hrant Dink'in fotoğraflarını internetten çıkarıp, vermişlerdi. Fotoğrafları Yasin'in talebi üzerine Erhan Tuncel internetten çıkarıp Yasin'e veriyor, Yasin de bana veriyor."

"Hayal, 'İstanbul emniyet amiri bile biliyor ama arkamızda hepsi' dedi"

Ogün Samast, ifadesinde, bugüne kadar bahsetmediği bir konuyu anlatmak istediğini belirterek, şunları dile getirdi:

"Yasin Hayal, beni önce Erhan Tuncel'in evine götürdü. Bilgisayarda oyun oynuyordum. O sırada 3 metre arkamda mutfak bölümü vardı ve kapısı açıktı. Erhan'la Yasin bu işi konuşuyordu, kulak misafiri oldum. Erhan'ın, 'Ramazan Akyürek ve Fuat müdür' diye konuştuğunu duyunca dinledim. Yasin, 'O zaman sırtımız sağlam' dedi. Evden çıkınca Yasin'e sordum. 'Ben Ramazan Akyürek'i tanıyorum, Trabzon'da müdürlük yaptı ama Fuat müdür kim?' dedim. Yasin de bana 'Erhan'ın tanıdıkları. Biz bu işi öteki çocuğa yaptıracaktık, o çocuk vazgeçti. Erhan onlardan referans almış. Ramazan müdür, hatta İstanbul emniyet amiri bile biliyor ama arkamızda hepsi. Düşün iş büyük, kahraman olacaksın, cayarsan fena olur yakarım seni' dedi. Ben de daha önce dediğim gibi tekrar 'peki' dedim."

Davanın sanıklarından arkadaşı Zeynel Abidin Yavuz'un Hrant Dink'in öldürülmesi olayında ilk görüşülen kişi olduğunu mahkemeden öğrendiğini aktaran Samast, "İstanbul'a geleceğim gün, Yasin'in talebi üzerine Ahmet İskender'e ait kırtasiyede buluştuk. O gün İstanbul'a gideceğim konuşuldu. Önce berbere gidip, tıraş oldum. Yasin yanıma geldi, olaydaki silahı belime koydu. 300-400 lira para da verdi" ifadesini kullandı.

"Yakalanırsan Ramazan müdür açığa çıkar.."

Ogün Samast, cinayeti nasıl gerçekleştireceğini sorduğu Yasin Hayal'in "Direkt vuracaksın, bu şekilde imzamız olacak" dediğini aktardı. Samast, "Hayal ayrıca bana bayrak verdi. 'Otobüsten Trabzon'a dönerken, Samsun'dan seni alacaklar' dedi. Eğer burada (İstanbul) alınırsan, Ramazan müdür açığa çıkar' dedi" bilgisini verdi.

Aldığı talimat doğrultusunda 17 Ocak 2007'de İstanbul'a hareket ettiğini ve otogara gittiğinde berberde ve kırtasiyede yanında bulunan Ersin Yolcu'nun da olduğunu anlatan Samast, "Aslında İstanbul'a Yasin de benimle gelecekti. Fakat polislerin takip ettiğini, telefonla dinlendiğini bildiği için görüntülerinin alınabileceğini düşünerek gelmedi" şeklinde beyanda bulundu.

"Akbank'ın yanında iki kişi beni takip ediyordu"

İstanbul'a tek başına geldiğini, Bayrampaşa'daki dayısının evinde bir gece kaldığını, olay günü Şişli'ye gidip Agos gazetesini bulduğunu belirten Samast, şöyle devam etti:

"Bir internet kafe aradım. O sırada Halaskargazi Caddesi'nde ve Şafak Sokak'ta iki şahsın beni takip ettiğini gördüm. Bunun üzerine oradaki ankesörlü telefondan Yasin Hayal'i aradım. 'Beni takip edenler var, polis var sanki arkamda' dedim. Yasin de kendinden emin bir şekilde 'Olabilir, onlar bizden' dedi. Takip yeri, Akbank'ın yanıdır. Dolayısıyla Akbank'taki görüntülerin tespiti mümkündü. Daha doğrusu mahkeme aşamasında, 'Kameralar öğleden önce çalışıyordu, öğleden sonra bozuktu' denildi. Akbank görüntü kayıtlarının, beni takip eden bu iki kişinin görüntülerinin tespit edilmemesi için silindiğini sanıyorum. Net olarak gördüm, gösterilmesi halinde bu kişileri tespit edebilirim."

"Yasin'in anlattığına göre her şeyi polis ayarlıyordu"

Cinayeti nasıl işlediğini de anlatan Samast, dönüşte otogarda bileti başkasının adına almadığını, Hayal'in direktifi üzerine silahı atmadığını ve Samsun'da kendisini polisin alacağını tahmin ettiğini ifade ederek, "Yasin'in anlattığına göre her şeyi polis ayarlıyordu. Trabzon Emniyet Müdürlüğü görevlileri ve Trabzon Jandarma Komutanlığı görevlileri ile bu cinayetten önce herhangi bir irtibatım olmadı. Yasin Hayal ve Erhan Tuncel'in Trabzon emniyet görevlileri ile bağlantısı olduğunu biliyorum, çünkü Yasin açık bir şekilde anlatıyordu" dedi.

Ogün Samast, "çok vukuatlı bir adamdır, biraz dengesizdir" diye tanımladığı Yasin Hayal'in, Mc Donalds'ın bombalamasından başka rahip Santoro'nun öldürülmesi ile TAYAD'lılara yapılan saldırı olayına katıldığını ileri sürerek, şunları kaydetti:

"Rahip Santoro'nun dövülme olayını görmedim fakat Yasin anlatıyordu. Bundan dolayı polis işlem yapmamış. Zaten Yasin'in bombalama ve Dink'in öldürülmesi olayı dışındaki eylemleri polis tarafından soruşturulmadı. TAYAD saldırısında akrep aracın üstüne çıkan kişi zaten Yasin Hayal'dir. Bildiğim kadarıyla hakkında işlem yapılmadı. Kısacası Yasin'i, Trabzon'da polis ve jandarma koruyordu. Yasin'e de Erhan Tuncel destek veriyordu."

Erhan Tuncel ile Yasin Hayal arasında geçen konuşmayla ilgili daha önce ifade vermediği hatırlatılan Samast, bu ifadeyi çocuk mahkemesinde vereceğini söylediğini ancak cezaevinde saldırıya uğradığı, ring aracı ve mahkeme salonuna bomba ihbarı yapılması nedeniyle korkup ifade vermekten vazgeçtiğini aktardı.

Samast, "Bugün gelmemin sebebi, gazetelerde bu soruşturmaya, Adalet Bakanlığı'nca izin verildiği ve soruşturmanın genişletilerek yapıldığını okumamdır. Bu adamların, Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek'in etkisinin kalmadığını düşünerek, içinde olduğum korkuyu yendim ve konuşmaya karar verdim" değerlendirmesinde bulundu.

''Cinayetten bir saat sonra Hayal'in telefonunu kontrol eden kişi kim?''

Cinayetten 2 yıl sonra ifadesi alınan bir kişiden bahseden Ogün Samast, bu kişinin cinayetten bir saat sonra Yasin Hayal`in telefonlarını sistemden kontrol ettiğini anımsattı. Samast, bu kişinin cinayetten hemen sonra Yasin Hayal`in telefonunu nasıl bulduğu ve Hayal'in bu olaya karıştığını nereden bildiğinin araştırılmasını istedi.

Samast, bu konunun açıklığa kavuşturulması gerektiğini belirterek, "Çünkü ben daha yakalanmamışım ve cinayet konusunda hiçbir bilgi yok. Ama cinayetten çok kısa bir süre sonra bu kişi cinayetin azmettiricisi Yasin Hayal'in telefonunu buluyor ve sorguluyor. Bu kişi kimdir? Kiminle bağlantısı vardır? Ona Yasin Hayal'in ismini kim verdi? Bu olayın yapılacağını nereden biliyorlar? Bunların araştırılmasını istiyorum" ifadesini kullandı.

Cinayetten 3-4 dakika sonra 3 ildeki emniyet birimlerinde, kendisi ve diğer sanıklara ait telefonların sorgulandığını anımsatan Samast, sorgulamaları yapan polislerin sicil numaralarını da vererek, şunları kaydetti:

"Bu polisler kimlerdir? Cinayet işlendikten 3-4 dakika sonra bu bilgiyi kimden alıp sorgulamışlar. Bunların açıklığa kavuşturulması gerekir. Bugünlerde Türkiye'de peş peşe paralel yapı operasyonları yapılıyor. Bu sicil numaralı polis memurlarının paralel yapı ile bağlantıları var mı? Operasyonda ismi geçiyor mu?

Bu cinayeti bana işlettirdiler. Yasin suçu üzerine alıyor 'Ben işlettim' diyor, arkasındaki isimleri söylemiyor. Arkasındaki isimler benim dediklerim araştırılsın bulunur. Sicil numaralarını verdiğim polis memurları, Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve bu dosyada adı geçen diğer kişilerin ilişkileri araştırılınca gerçek ortaya çıkar."

"Yıllarımı çalan kimse ortaya çıksın"

Savcı Doğan'ın, "Sen buna rağmen silahınla Trabzon'a gidiyorsun. Neden?" sorusuna Ogün Samast, "Yasin bana, 'silahı atma, üzerinde olsun' dedi. Ben de bu nedenle silahı atmadım. Ben şöyle düşündüm; 'Polis beni yakalayacak ama fazla bir şey olmayacak.' Yasin'in dediğine göre, beni alacaklar İstanbul'a götürecekler. Çocuk olduğum için 10 yıl ceza alacağım, 4-5 yıl yatıp çıkacağım. Bu şekilde sonuçlanacak diye düşündüm. Çünkü Yasin bu şekilde bana anlattı. Yasin bunu devletle polisle yapacak, bizim orada, polis demek devlet demek" cevabını verdi.

Olay tarihinde 16 yaşında bir çocuk olduğunu hatırlatan Samast, ''Yaşamımın en güzel çağlarını benden çaldılar, benden yıllarımı çalan kim varsa ortaya çıkarılmasını istiyorum'' diye konuştu.

"Tanık" olarak dinlenilen Ogün Samast, Rahip Santoro cinayetine katılan Oğuzhan Akdil'in durumunun da kendisinden farksız olmadığını ifade ederek, "Bu iki dosya bağlantılı incelenirse aynı adamlar olmasa bile aynı isimler ile bağlantı kurulacaktır'' iddiasında bulundu.

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir