Bünyesinde Hamas ve Fetih hareketlerini de barındıran ‘Milli ve İslami Güçler’ platformu , Yusuf Ramuni isimli Filistinli gencin öldürülmesini protesto amacıyla bugün Kudüs’te `öfke günü` çağrısı yaptı.

Platform açıklamasında, Ramuni’nin ölümünden yerleşimcileri sorumlu tuttu ve ‘yerleşimcilerin işlediği suçlara cevap verileceği’ açıklamasını yaptı.

32 yaşındaki Yusuf Ramuni’nin cesedi Pazar gecesi Kudüs’ün Cefat Şaul mıntıkasında şoförlüğünü yaptığı otobüsün içinde iple asılı halde bulundu. Ramuni`nin cesedi daha sonra otopsi yapılmak üzere Hedasa Hastanesi morguna gönderildi.

İşgal polisinin kısa sürede olayı `intihar` olarak adlandırması, hastane önünde toplanan Ramuni`nin ailesi ve meslektaşlarının tepkisine neden oldu. İş arkadaşları Ramuni’nin intihar etme ihtimalinin olmadığını söyledi.
Yusuf Ramuni’nin iş arkadaşı Asım Fakih, Ramuni’nin otobüsün içerisinde boğularak öldürüldüğüne dair birçok kanıtın olduğunu, en önemli kanıtın ise vücudundaki darp ve çürük izleri olduğunu söyledi.

Kudüs’te çatışmalar
Bu arada Kudüs`teki Al Jazeera muhabiri, Filistinli gencin cesedinin bulunmasının ardından kentin değişik bölgelerinde Filistinliler ile işgal askerleri arasında başlayan çatışmaların devam ettiğini ifade etti.

Anadolu Ajansı, Doğu Kudüs’teki Ebu Deys, Ayzeriye, Tur Mahallesi ve Ras Amud Mahallesi’nde Filistinli gençlerin işgal askerleriyle çatıştığını aktardı.

Filistinli kadınların Mescid-i Aksa’ya girişi engelleniyor
İşgal polisi iki gündür Filistinli kadınların Mescid-i Aksa’ya girişine izin vermiyor.
Kudüs’teki İslami Vakıflar İdaresi, polisin Pazartesi günü de sadece erkekleri içeri aldığını ve yaşı ne olursa olsun hiçbir kadına giriş izni vermediğini ifade etti.

Bir grup Filistinli kadın Aksa’nın girişinde bekleyerek içeri alınmamalarını protesto etti. İşgal polisi kadınlara giriş izni vermemesiyle ilgili bir açıklama yapmadı.

Kudüs`te bulunan Mescid-i Aksa Müslümanların ilk kıblesi özelliğini taşıyor. Terör rejimi israil, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu`s Sahra Camii`nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun bulunduğu Mescid-i Aksa Külliyesi altında, Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu inancıyla kazı çalışmaları yapıyor.

Yahudi yerleşimciler ve israilli yetkililer zaman zaman Aksa Külliyesi içine de girerek cami cemaatini ve eğitim gören öğrencileri taciz ediyor. Müslümanların karşı çıktığı bu tür ihlaller nedeniyle Mescid-i Aksa`da sık sık gerginlik yaşanıyor.
Kudüs’te gerginlik, işgal askerinin Yahudi bir hahama suikast girişiminde bulunduğu gerekçesiyle eski bir Filistinli esiri öldürmesinin ardından tırmandı. Terör rejimi israil silahlı saldırının ardından Mescid-i Aksa’nın tüm Müslümanlara kapatıldığını duyurdu. Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, israilin Mescid-i Aksa’yı kapatma kararını ‘savaş ilanı’ olarak nitelendirdi. Terörist rejim israil 1967’den beri ilk kez Mescid-i Aksa’yı Müslümanlara kapatmış oldu. Olay üzerine gerginlik iyice tırmandı ve işgal askerleri her gün Mescid-i Aksa’ya baskın düzenledi.

6 Kasım’da Mescid-i Aksa`nın avlusuna yaklaşık 100 Yahudi`nin girişine izin verilmesinin ardından çıkan olaylara müdahale eden işgal askerlerinin Filistinlilere plastik mermiyle ateş edip, ses ve gaz bombalarıyla müdahale etmesi sonucu 27 kişi yaralanmıştı.

Kaynak: Al Jazeera