GAZİANTEP - Toplumu ifsad eden dizi ve yayınları eleştiren Türkiye Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası (Diyanet Sen) Gaziantep Şube Başkanı Müslüm Göral, toplumu kendi değerlerinden alıkoyan medyaya karşı RTÜK’ün üzerine düşen görevi yerine getirmediğini savundu.

“Dini değerlerimizi hedef alan yayınlar kaldırılmalıdır”

Konuyla ilgili İlke Haber Ajansına(İLKHA) konuşan, Göral, “Toplumumuz ve özellikle gençliğimiz manevi bir boşluk içerisinde yaşamaktadır. Günümüzde medya, toplumu etkilemede ve topluma yön vermede birinci sırada yer almaktadır. Bu konuda gerçekten toplum medyayı örnek alıyor. Yeni yetişen nesil özellikle gençler medyayı kendisine örnek alıyor. TV’lerdeki kişi ve rolleri kendisine idol olarak görüyor. Toplum ve gençler yanlış bir yöne sevk ediliyor. Bu gidişatın bir önce çaresine bakılmalıdır. Medya ve benzeri unsurlar öyle vurdumduymaza alınacak işler değildir. Bu nedenle özellikle RTÜK’ün üzerine düşeni yerine getirmesi gerekiyor. Toplumu kendi değerlerinden alıkoyan onca dizi ve hoş olmayan görüntülere karşı RTÜK sadece göstermelik olarak para cezası vermekte, bu ise yeterli değildir. Özellikle dini değerlerimizi örf ve adetlerimizi hedef alan yayınlar kaldırılmalıdır.”ifadelerini kullandı

“RTÜK üyelerinin arasında Diyanetten kişiler de olmalı”

Göral, “Yayınlanacak olan dizi ve filmlerde toplumun dini değerleri örf ve adetleri göz önüne alınmalıdır. Bu yayınlar bu çizgi dışına çıktığı zaman gerekli tedbirlerin alınması ve bu kriterlerin önceden belirlenmesi gerekir. Eğer dizi ve filmlerde bu kriterlere uyulacaksa izin verilmelidir. Ayrıca şunu da buradan soruyoruz; RTÜK’e seçilen üyeler kimlerdir. En azından RTÜK üyelerinin arasında, Diyanetten veya dini değerler noktasında hassas olan, toplumun dini değerleri örf ve adetlerini göz önünde bulunduran uzmanların bulunması gerekir. Aynı şekilde bu uzmanların vereceği kararlar doğrultusunda yayınlara izin verilmelidir.”şeklinde konuştu.

İslami çizgide yayın yapan medyanın sahiplenilmesi gerektiğini belirten Göral, “Gördüğünüz gibi gençliğimiz uyuşturucu ve fuhuş bataklığında. Gençliğimizin bu hale gelmesinin tek sorumlusu olarak medyayı görüyorum. Eğer biz medyayı gerektiği gibi kullanmazsak ve medyamıza yön vermezsek bu gidişat devam edecektir. Tabi biz demiyoruz ki? Medyanın özgürlüğü kısıtlansın, bizim istediğimiz dini değerlerimize ve örf adetlerimize göre hareket edilsin. Yani geleceğimizin teminatı olan gençlerimiz, bu gibi yayınlarla zehirlenmesin. Bu nokta basite alınacak bir konu değildir. Eğer bu değerler göz önüne alınarak yayınlar yapılırsa bu aynı zamanda medyamız için de iyi olacaktır. Çünkü bu günkü nesil yarının geleciğidir. Özellikle bu çizgide yayın yapan medya organları ise sahiplenmeli ve sayıları artırılmalıdır.”dedi. (İbrahim Koçyiğit - İLKHA)