İSTANBUL- İstanbul’da faaliyet gösteren Mardin Dernekler Federasyonu  (MARDİNFED) tarafında İstanbul’da yapılan çalıştaya, Türkiye’nin birçok yerinde faaliyet gösteren STK Başkanları, Mardin Eski Valisi Dr. Ahmet Cengiz, Mardin Vali Yardımcısı Ali Gündoğan, Eski Milletvekilleri Doç. Cüneyt Yüksel, Nihat Eri ve çok sayıda Mardinli katıldı.

Çözüm süreci, Mardin ekonomisi, eğitim ve turizminin konuşulduğu toplantıya Katılan Mardin Toplumsal Dayanışma Federasyonu (MTFD) Başkanı Mehmet Şerif Öter bir konuşma yaptı.

“Bugün onlarca fabrika satılmak isteniyor, turistler ise rezervasyonlarını iptal ediyor”
Öter, “Bugün burada çözüm süreci Mardin ilimizin eğitim, turizm, sağlık, istihdam ve sosyal duruşuyla ilgili fikir ve çözüm önerileri konuşuluyor. Doğrusu Mardin’in, ülkemizin ve hatta Ortadoğu’nun her alanda gelişmesi, büyümesi, huzur ve refahı çözüm sürecinin başarıyla sonuca ulaşmasına bağlıdır. Huzur ve güven ortamının olmadığı bir yerde Ne ekonominin, ne de turizmin gelişmesi mümkün değildir. Örnek vermek gerekirse 6-8 Ekim olayları yaşanmadan önce Mardin organize sanayi bölgesinde fabrika ve işletme yeri almak için yüzlerce müteşebbisin talebi varken bu gün onlarca fabrika satılmak isteniyor, turistler ise rezervasyonlarını iptal ediyor.” ifadelerinde bulundu.

“Çözüm sürecinin sonuca ulaşması Mardin ve Türkiye için hayati önem arz etmektedir”
Çözüm sürecinin başarıya ulaşması Türklerin, Kürtlerin ve diğer tüm halkların toplumsal bütünleşmesini güçlendireceğini belirten Öter, “Sürecin başarıya ulaşması, Türkiye’nin hızlı bir ekonomik gelişme ve kalkınma hamlesi içine girmesini sağlayacaktır. Türkiye bu temel sorun çözdükten sonra, bütün gücünü ve dinamizmini ekonomik gelişmeye aktarma fırsatı bulacaktır. Çözüm süreci, çok boyutlu ve değişik aşamalar içeren dinamik bir süreçtir. Sürecin başarıya ulaşması, ülkeyi kaosa sürüklemek isteyen iç ve dış çıkar odaklarının işine gelmez. Çözüm sürecinin devam etmesi ve mutlaka sonuca ulaşması Mardin ve Türkiye için hayati önem arz etmektedir.” dedi.

“Her öfkelenen süreci bitireceğim derse bu nasıl bir kardeşlik projesidir”
Yaşanan olaylara ve yapılan açıklamalara bakıldığında sürecin sağlam temeller üzerinde olmadığını belirten Öter,  “Sürecin neredeyse pamuk ipliğine bağlı olduğu, bunu tarafların karşılıklı sert, tehditkâr açıklamalarından anlıyoruz. Bir taraf şu talepler yerine gelmezse çatışma ortamına dönülecek, öbür taraf da efendim sürece mahkum değiliz, askıya alınabilir, gibi söylemler geliştiriyor bu çok sakıncalıdır. Her öfkelenen süreci bitireceğim derse bu nasıl bir kardeşlik projesidir. Sürecin şahıslara bağlı olduğu imajı ortadan kaldırılmalı ve halkın hiçbir kesimi süreçten dışlanarak sürece kurban edilmemelidir.” şeklinde konuştu.

Öter, çözüm sürecinin mutlaka tüm halka mal olması gerektiğini, STK’lar vasıtasıyla halkın sesinin duyurulmasının sağlanmasını, STK’ların tarafsız ve cesur bir şekilde doğruları savunmasını, sokak eylemleri ve saldırıların mutlak suretle durdurulması ve sürecinin devamı için tüm ülkede huzurun, güvenliğin sağlanması gerektiğini belirtti. (Mehmet Aslan - İLKHA)