Birçok insan bundan dolayı terk etti Çeçenistan’ı.

Bunlardan bir kısmı da Türkiye’ye geldiler.

Türkiye’de bir dönem ilgi ve yakınlık gördüler; ama sonra konjonktür değişti. Mülteci kamplarında büyük sıkıntılarla karşılaştılar ki, bizim gazetemiz birçok sayısında konuyu gündeme getirdi.

Sonra cinayetler başladı.

İstihbarat ve polis hiçbir şey bul(a)madı. Bu da Kadirov ve çetesi için rahat bir çalışma alanı oluşturdu.

Son olarak Zeytinburnu’nda üç Çeçen şehid edildi, hem de gündüz ortasında.

İstihbarat zaafiyeti ve polisin tutumu gündeme getirilince tedirgin oldu birileri ve kısa sürede göstermelik operasyonlar başlattılar.

Ardından katilin resmi basına servis edildi. Katilin kaldığı yerlere düzenlenen operasyonlarda onun son anda kaçtığı söylendi.

Onunla beraber çalışan ekibin resimleri bile çıktı.

Hatta Zeytinburnu’nda güvenlik kameralarına ekibin buluşmaları, yaptıkları keşifler bile takıldı ve bu görüntüler basında yer buldu.

Bu kadar rahat hareket etmeleri birçok iddiayı gündeme getirdi.

Daha vahim bir iddia ise katilin Türkiye’de adım adım takip ediliyor olmasına rağmen suikastlere engel olun(a)maması.

Sonra başka bağlantılar çıktı ortaya.

Katilin Ramzan Kadirov ve Seyfullah Türksoy’la çekilmiş fotoğrafları basının büyük kısmında yer buldu.

Gazetemiz Doğruhaber, bunlardan daha önemli bir fotoğrafa ulaştı: Bir tür aile fotoğrafı…

Fotoğrafta tanıdık simalar vardı. Bunlar daha önce Kadirov’u meşru bir yönetici olarak göstermek için oldukça çaba sarf etmişlerdi.

Katil olduğu iddiası bütün basında yer bulmuş biri ile resimleri çıkıyordu ve bunun sorgulanması gerekiyordu.

Ama basında tık yoktu.

Ne yazılı basın, ne görsel basın ne de internet siteleri değindi bu fotoğrafa.

Laikler de islami kesim de solcular da… Kimse değinmedi.

Garip bir sessizlik vardı.

Ben bunu hayra yormuyorum. Fotoğraftaki kişiler bu kadar güçlü olamazdı. Başka bağlantılar mı vardı?

Ardından daha ilginç bir şey oldu.

Basının bir kanadı el birliği içinde “katil” olduğu söylenen şahsı aklama operasyonu başlattı.

“Katil”in aslında işadamı olduğu iddiası basının ve internet medyasının büyük kısmında yer buldu.

Bir dezenformasyon yapılmaya, kafalar bulandırılmaya başlandı.

Aklama operasyonunun tutarlı bir tarafı yoktu oysa. Mızrak çuvala sığmıyordu.

Mesela “Katil” Mahaev’in “yengem” dediği kadının havaalanındaki başörtülü görüntülerinin aksine, başı açık ve pantolonlu resimleri de ortaya çıkıyordu.

Mahaev, bir gazeteye “Arabamla giriş yaptım” diyordu; ama uçakla ayrılıyordu Türkiye’den.

Evet, güçlü bağlantıları vardı Mahaev’in Türkiye’de; ama işadamı olarak değil. Bağlantılar konusunda sessizlik devam ediyordu.

Ramzan Kadirov adındaki katilin milyon dolarlık doğum günü partisi bile bozamadı bu sessizliği.

Geçen hafta gazetemizde yayınlanan fotoğraftaki gazetecilerin Kadirov’un milyon dolarlık doğum günü partisinden de söz etmesini isterdik.

Acaba nasıl bir kılıf bulacaklardı buna. Ama sessizlik devam ediyor.

Kimse sorgulamıyor.

Ne garip değil mi?

Hüseyin Kaya / doğruhaber