• DOLAR 32.379
  • EURO 34.989
  • ALTIN 2325.65
  • ...
Tüm Dünya Mescid-i Aksa İçin Ayaktaydı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İSTANBUL - israil`in Mescid-i Aksa`ya yönelik ihlalleri dünyanın farklı ülkelerinde protesto edildi.

israil askerleri, Batı Şeria`nın çeşitli kentlerinde Mescid-i Aksa`ya yönelik baskın ve ihlalleri protesto etmek için düzenlenen gösterilere müdahale etti.

Halk Savunma Komiteleri`nden yapılan yazılı açıklamada, Batı Şeria`daki Filistinlilerin, Mescid-i Aksa`ya yönelik ihlalleri, israil`in Yahudi yerleşim birimleri inşasını, Filistinlilere yönelik haksız uygulamalarını ve Ayrım Duvarı`nı protesto etmek için çeşitli gösteriler düzenlediği belirtildi.

Açıklamada, israil askerleri, Belıyn, Nelıyn, Nebi Salih, Kefr Kadum ve El-Muassıre kentlerinde düzenlenen gösterilere, göz yaşartıcı gaz, ses bombası ve plastik mermi ile müdahale ettiği kaydedildi. Müdahale sırasında onlarca Filistinlinin gazdan olumsuz etkilenerek boğulma tehlikesi atlattığı ifade edildi.

Cuma namazı ardından da Beytüllahim, Nablus ve El-Halil kentlerindeki gösterilere müdahale eden israil askerleri, yaklaşık 20 Filistinliyi gözaltına aldı.

Filistin polisi, El-Halil kentinde de israil polisinin bulunduğu noktaya doğru düzenlenen yürüyüşe engel oldu.

Gazze

İslami Cihad Hareketi`nin çağrısı üzerine Gazze Şeridi`nin güneyinde toplanan Filistinliler, israil`in Mescid-i Aksa`ya yönelik ihlallerini protesto etti.

Han Yunus kentinde bir araya gelen bir grup Filistinli, israil`in Mescid-i Aksa`ya yönelik ihlallerini kınayarak, İslam ümmetine bu saldırıları durdurma çağrısı yaptı.

İslami Cihad yetkilisi Halid el-Batş, gösteride yaptığı konuşmada, İslam ve Arap dünyasından kendilerine maddi ve manevi destek temenni ettiklerini belirtti.

"Batı Şeria ve Kudüs`teki Filistinlileri direnmeye" davet eden Batş, "Ulusal uzlaşı güçlendirilmeli, bölünmeye neden olabilecek pürüzler giderilmeli, Filistin davası yekvucut savunulmalı ve Filistin Kurtuluş Örgütü yeniden yapılandırılmalı" dedi.

israil askerlerinin, 1967`den beri ilk kez Mescid-i Aksa külliyesinin ana mihrabının bulunduğu kubbenin altına kadar girerek, Kıble Mescidi`nin içinde mihrap ve minberin yer aldığı bölgeye postallarıyla basması, Filistin halkı nezdinde infiale sebep olmuştu.

Kudüs`te bulunan Mescid-i Aksa Müslümanların ilk kıblesi özelliğini taşıyor. Yahudiler, içerisinde Kıble Mescidi ile Kubbetu`s Sahra Camisi`nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun bulunduğu Mescid-i Aksa Külliyesi altında, Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu inancıyla bu alanda kazı çalışmaları yapıyor.

Yahudi Yerleşimciler ve israilli yetkililer, zaman zaman Aksa Külliyesi içerisine de girerek cami cemaatini ve eğitim gören öğrencileri taciz ediyor. Müslümanların karşı çıktığı bu tür ihlaller nedeniyle Mescid-i Aksa`da sık sık gerginlik yaşanıyor.

İran

İran`ın başkenti Tahran`da binlerce kişi Cuma namazının ardından Filistin`e destek ve israil`i kınama gösterisi düzenledi.

Tahran Üniversitesinde kılınan namaz sonrası Filistin Meydanı`na kadar yürüyen göstericiler, israil’in cinayetlerinin arkasında, Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği’nin dolaylı, ABD’nin ise doğrudan desteklerinin olduğunu ifade eden sloganların yanı sıra, "Kahrolsun israil", "Kahrolsun Amerika" ve İslam dünyasının sessizliğini kınayan "israil zulmüne sessiz kalmak İslam`a ihanettir" pankartları taşıdı.

Ayetullah Ahmed Hatemi cuma hutbesinde, israil`in Mescid-i Aksa`ya yönelik saldırılarını kınayarak, "Siyonistlerle ve siyonistlerin cinayetleriyle mücadelede tek yol, İmam Humeyni’nin ifadesiyle “bölgede var olan bu kanser tümörünü tarih sahnesinden silmektir” dedi.

Tahran Üniversitesi`nde kılınan cuma namazında hutbe okuyan Hatemi, "Bazı Arap yöneticiler, Siyonist rejimi bu vahşi saldırısından dolayı sadece dil ucuyla kınadılar. Bu da göstermeliktir" diye konuştu.

Lübnan

Lübnan`daki Filistinli mülteciler, başkent Beyrut`ta "Mescid-i Aksa ve Kudüs`e destek" gösterisi düzenlendi.

Ülkedeki Hamas, Fetih ve İslami Cihad Hareketi`nin çağrısı üzerine, başkent Beyrut`taki Burc el-Baracne Kampı`nda toplanan Filistinli mülteciler, israil`in Kudüs ve Mescid-i Aksa`ya yönelik saldırılarını protesto etti. Filistin bayrakları taşıyan göstericiler, "Mescid-i Aksa ve Kudüs`ü unutmayacağız" yazılı pankart açtı.

Ürdün

israil`in Mescid-i Aksa`ya yönelik ihlalleri Ürdün`ün farklı kentlerinde düzenlenen gösterilerde protesto edildi. Gösterilerde israil’in Amman Büyükelçisinin sınır dışı edilmesi çağrısı yapıldı. Başkent Aman`daki El- Hüseyni Camisi önünde Cuma namazı sonrası düzenlenen protestoda ise yüzlerce Ürdünlü bir araya gelerek Mescid-i Aksa ile dayanışma yürüyüşü gerçekleştirdi.

Türkiye

Başkent Ankara`da ise Cuma namazı çıkışı Hacı Bayram-ı Veli Camisi`nin avlusunda toplanan bir grup, israil askerlerinin Mescid-i Aksa baskınını protesto etti.

Kendilerine "Müslümanlarla Dayanışma Platformu" adını veren grup üyeleri, namazın ardından cami avlusunda bir araya geldi. Platform adına açıklama yapan Emrullah Ayan, israil askerlerinin Mescid-i Aksa`ya postalları ile girdiklerini belirterek israil`in saldırılarını gittikçe artırarak Müslümanların tepkilerini ölçtüğünü söyledi.

İstanbul`da Filistin Halkıyla Dayanışma Platformu öncülüğünde bir araya gelen grup, israil`i protesto etti.

Cuma namazı sonrası Fatih Camisi önünde toplanan çok sayıda vatandaş, "Mescid-i Aksa onurumuzdur", "Filistin halkı yalnız değildir" yazılı pankartlar taşıdı.

Filistin ve Türk bayrağı taşıyan gruptakiler, "Kanımız aksa da zafer İslam`ındır", "Kanımız, canımız feda olsun Aksa`ya", "Kahrolsun israil" sloganları atarak, tekbir getirdi.

ABD: Kaygı Oluyturuyor

BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, AA muhabirinin, israil askerlerinin Mescid`i Aksa`ya yaptığı baskına ilişkin sorusu üzerine BM Genel Sekreteri Ban`ın Kudüs`te tansiyonun yükselmesinden "endişe duyduğunu ve tüm taraflara sükunet çağrısı yaptığını" belirterek, gerilimli bir süreçte daha fazla şiddete neden olabilecek provokasyondan uzak durulmasının önemini vurguladı. Dujarric, BM Ortadoğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Robert Serry`nin bu konuda taraflarla temaslarını sürdürdüğünü ifade etti.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki ise israil askerlerinin Mescid-i Aksa`ya yönelik saygısız hareketi konusunda "Dün Mescid-i Aksa’daki çatışmalar da özel kaygı yaratıyor, caminin uğradığı hasara dair haberler derinden rahatsız edici" dedi. Psaki, "Doğu Kudüs`te bir kişinin aracını yayaların üzerine sürmesi sonucu bir kişinin hayatını kaybettiği terörist saldırıyı kınadıklarını" belirterek, özellikle Tapınak Tepesi, Mescid-i Haram’daki çatışma olmak üzere Küdus genelinde artan tansiyondan "ciddi kaygı duyduklarını" kaydetti.

Psaki, günlük basın toplantısında Kudüs`teki tansiyonun sorulması üzerine, olayları yakından takip ettiklerini ifade etti.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve üst düzey yetkililer ile büyükelçiliklerinin israilli yetkililerle Filistin ve Ürdünlü liderlerle yakın temasta kalmayı sürdürdüğünü bildiren Psaki, şiddetin herhangi bir şekilde tekrar canlandırılmasını kınamaya ve sükunet çağrısı yapmaya devam ettiklerini kaydetti.

"Geçen yazki olaylara dair pozisyonumuz değişmedi"

ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey`in dün New York’ta yaptığı bir konuşmada, israil’in yazın Gazze saldırılarında sivil kayıpları sınırlamak için olağanüstü çaba gösterdiğini söyledi. Diğer taraftan ise ABD yönetiminin o dönemde sivil kayıplar nedeniyle israil’e ciddi eleştiriler yöneltmesi üzerine Psaki’ye, Dempsey’in sözleriyle yönetimin açıklamaları arasındaki farklılıklar soruldu. Psaki soruya karşılık, bu konuda yönetimin pozisyonunun değişmediğini kaydetti.

O dönem israil’in kendini savunma hakkını desteklediklerini hatırlatan Psaki, ancak Gazze’deki sivil ölümlerden duydukları derin kaygıyı da dile getirdiklerini anımsattı. Psaki, “(O dönem) israil sivil ölümleri önlemek için daha fazlasını yapabilirdi ve yaptığımız açıklamada da bunu belirtmiştik. Yazın olan olaylara yönelik bizim bu pozisyonumuz değişmedi” diye konuştu.

Psaki, bir soru üzerine, diğer ülkeler gibi israil’in de modern demokrasinin standartlarını yerine getirmek için elinden gelen herşeyi yapması gerektiğini ifade etti.

AB`nin tepkisi

AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini de israil Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşme sonrasındaki ortak basın açıklamasında, "Kudüs`te yaşanmakta olanlar ve geçen hafta yaşananlar son derece can sıkıcı" değerlendirmesinde bulundu.

Tansiyonun düşürülmesi çağrısı yapan Mogherini, tarafları müzakere masasına dönmeye davet etti ve iki devletli çözümde AB`nin önemli rol oynamaya hazır olduğunu vurguladı.

İngiltere

İngiltere Dışişleri Bakanı Hammond, Kudüs`te artan şiddet olaylarının yatıştırılması çağrısında bulunarak "Çarşamba sabahı birkaç Filistinlinin de yaralandığı Harem-i Şerif`teki şiddetli çatışmalar da dahil olmak üzere, israil ve işgal altındaki Filistin topraklarında artan gerginlikten derin endişe duyuyorum. Her bir israilli ve Filistinli, barış ve güvenlik içinde yaşama hakkına sahiptir. Bu nedenle, olayların yatıştırılması için sözü geçenlerin birlikte çalışması hayati önem taşımaktadır" ifadelerini kullandı.

Almanya

Alman Hükümet Sözcü Vekili Christiane Wirtz de hükümetin Doğu Kudüs’teki gelişmeleri endişeyle izlediğini söyledi.
Wirtz, Federal Basın Evi’nde düzenlenen toplantıda, Alman hükümetinin Mescid-i Aksa’da meydana gelen olaylara ilişkin soruyu yanıtlarken, Alman hükümetin barış ve güven içinde israil’in de dahil olduğu tüm komşularıyla bağımsız, demokratik ve hayatını sürdürebilen bir Filistin devletinin var olması hedefini desteklediğini belirtti.

"Alman hükümeti, Doğu Kudüs’teki durumu endişeyle izliyor ve iki tarafa da bu ihtilafta sakin ve ölçülü olma çağrısında bulunuyor" diyen Wirtz, iki tarafın da her iki halkın barış içinde birlikte yaşayabilmelerini kabul etmelerini istedi.
Wirtz, Alman hükümetinin iki devletli çözümün kalıcı bir barışın sağlanması için tek olasılık olduğunu da kaydetti.

Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schaefer de Doğu Kudüs’teki gerginlikle ilgili olarak Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier’in iki taraftaki siyasetçilerin açık ifade ve eylemlerle durum sakinleşmesini sağlama ve provokasyonlara karşı çıkma cesareti göstermelerini söylediğini hatırlattı.

Filistinlilerin protestosu

Öte yandan resmi açıklamaların yanı sıra Almanya`da bir grup Filistinli protesto gösterisi yaptı, İngiltere`de ise sosyal medya üzerinden kampanya başlatıldı.

Berlin`deki Dışişleri Bakanlığı binası karşısında toplanan bir grup Filistinli israil`in Kudüs`te uyguladığı şiddeti protesto etti. Protesto öncesinde öldürülen Filistinliler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.

Burada açıklama yapan Almanya Filistin Toplumu Başkanı Ahmed Muhaisen, bugüne kadar aynı mekanda toplanmalarının tek sebebinin, israil`in Filistinlilere uyguladığı şiddet olduğunu söyledi.

Kudüs`te yaşananlardan ötürü çok üzgün olduklarını dile getiren Muhaisen, hiçbir zaman ümitlerini kaybetmediklerini ve pes etmeyeceklerini ifade etti. Son iki haftada Kudüs`te yaşanan durumun gittikçe kötüleştiğini vurgulayan Muhaisen, israil Başbakanı Netanyahu`nun tüm Filistin halkı aleyhine büyük bir medya kampanyasına giriştiğini hatırlatarak özellikle Mescid-i Aksa`daki israilli askerlerin tutumunu eleştirdi.

Kudüs`te din özgürlüğünün olmadığını ifade eden Muhaisen, buna örnek olarak Filistinlilerin Mescid-i Aksa`ya girişlerinin engellenmesini gösterdi. Kudüs`te evlerde arama yapıldığını, kapıların kırıldığını, insanların tek bir odada hapsedildiklerini ve değerli eşyaların çalındığını kaydeden Muhaisen, "Kudüs`te tüm bir halkın cezalandırıldığını" ifade etti.

Bu arada İngiltere`de Filistin`i destekleyen kampanyalar yürüten "El Aksa`nın Dostları" adlı sivil toplum kuruluşu, israil askerlerinin Mescid-i Aksa baskınına sosyal paylaşım sitesi Twitter`dan yürüteceği kampanyayla dikkati çekecek. Kuruluş, dünya genelindeki tüm Filistin destekçilerine bu akşam yerel saatle 21.30`da (TSİ 23.30) "#HandsOffAlAqsa" etiketini kullanarak sosyal medya üzerinden mesaj atmaları çağrısında bulundu.

El Aksa`nın Dostları Halka İlişkiler Yöneticisi Şamil Joarder kampanyaya ilişkin yaptığı açıklamada, Mescid-i Aksa`nın israilli aşırıcılar tarafından ciddi tehdit altında olduğunu vurguladı. Joarder, "Bu daha başlangıç. Daha fazla farkındalık yaratmak için büyük bir kampanya olmasını umuyoruz. Uluslararası hukukun uygulanması, milletvekilleri üzerinde siyasi baskı oluşturmak için önümüzdeki hafta destek kampanyasına dikkati çekeceğiz. Bu kampanya, Filistin halkına kutsal alanın korunması için verdikleri mücadelede yalnız olmadıklarını ve dayanışma içinde olduğumuzu göstermek için birliktelik mesajı gönderecektir" ifadelerini kullandı.

Bu arada bugün İngiltere genelinde yaklaşık 200 camide kılınan Cuma namazlarında okunan hutbede Mescid-i Aksa`daki duruma değinildi ve caminin karşı karşıya olduğu tehlikelere ilişkin broşürler dağıtıldı.

Netanyahu: Statükoyu devam ettireceğiz

Öte yandan israil Başbakanı Binyamin Netanyahu, AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, Harem-i Şerif`in Yahudi tapınağı ve Mescid-i Aksa`yı içeren ve Hristiyanlar için kutsal olan yerlere yakın bir konumda bulunduğuna dikkati çekerek, "Çeşitli dinlere inananların bu alana girişine yönelik statükoyu devam ettireceğiz" diye konuştu.

"Müslümanların Aksa`da ibadet etme hakkına saygı duyuyoruz" diyen Netanyahu, "Yüzyıllardır ibadetlerini yapıyorlar ve yapmaya da devam edecekler. Ancak şiddete yönelik tahriklere karşıyız ve düzeni sağlamak için her şeyi yapacağız" ifadesini kullandı.

Netanyahu, Kudüs`ün çok hassas bir konu olduğunun altını çizerek, "Kudüs bizim başkentimizdir, yerleşim birimi değil. Herkes biliyor ki olası bir barış anlaşmasında Kudüs, israil`in parçası olarak kalacaktır" şeklinde konuştu.

Ayrıca, İsveç`in geçen ay Filistin`i tanımasına göndermede bulunan Netanyahu, AB ülkelerinin bu tarz adımlar atmasını "sorumsuzluk" olarak nitelendirdi.

AA

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir