• DOLAR 32.374
  • EURO 35.033
  • ALTIN 2326.03
  • ...
Bangladeş ve Cemaati İslami’yi ne kadar tanıyoruz?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

ŞÜKRÜ GÜNDÜZ / DOĞRUHABER

Bangladeş’le aramızda binlerce kilometre uzaklık olsa da Bangladeş’te yaşananlar Türkiye’den yakından takip ediliyor. Bangladeş ve Cemaati İslami’ye yabancı değiliz. 2013 yılının sonunda Abdülkadir Molla’nın asılarak şehit edilmesinden sonra Türkiye’nin birçok yerinde protesto gösterileri yapılmıştı. Abdülkadir Molla idam edilmeden önce yazdığı mektubunda “Suçum; Allah’tan başkasına kulluk etmemektir. Bana kulluk et dediler, Ben de ‘asın’ dedim.” diyerek Bangladeş’te Müslümanlara karşı yapılan zulmün nedenini özce ifade etmişti.

CEMAATİ İSLAMİ NASIL ÇALIŞIYOR?

Bangladeş ve Cemaati İslami’yi şüphesiz hepimiz merak ediyoruz. Cemaati İslami nasıl çalışıyor? Nasıl bir teşkilatı var? Bangladeş halkı Cemaati İslami’yi ne kadar destekliyor? Bütün bu sorularımızın cevabını Bangladeş’ten Türkiye’de okuyan çocuklarını ziyaret etmek için gelen ve Cemaati İslami içinde yer alan Profesör Muhammed Enamul Hak ve eşi Ferdous (Firdevs) Jahan ile konuştuk. İkisi de Cemaati İslami içinde rukon konumundalar. Rukon, Cemaati İslami’nin yöneticilerine verilen isim.

DEHŞET BİR YOKUŞTAN İNEREK…

Türkiye’de üniversite eğitimi gören Muhammed Abid Ali, telefonla bizi arayarak anne ve babasının kısa bir süreliğine Türkiye’ye geldiğini haber verdi, Onlarla görüşebileceğimizi söyledi. Biz de İstanbul’un yoğun trafiğinde hızlı bir şekilde gidebilmek için Metrobüse binerek Kirazlı Tepe’de bulunan evlerine gittik. Muhammed Abid Ali’nin ‘dehşet bir yokuş’ diye tabir ettiği yokuştan inerek evlerine ulaştık. İki göz odası ve bir salonu olan mütevazi bir ev kiralamışlar. Bizi çok sıcak karşıladılar. Bangladeş’in yöresel birkaç çeşit tatlısını ikram ettiler. Muhammed Abid Ali’nin tercümanlığıyla sorularımızı anne-babasına sorduk. Sorularımıza başlamadan önce Muhammed Abid Ali’ye babasının Bangladeş cunta yönetimi tarafından şehit edilen Abdulkadir Molla’ya çok benzediğini söyleyince babası Muhammed Enamul Hak’ın gözleri yaşardı. Muhammed Enamul Hak’a sorularımızı sorarken eşi Ferdous (Firdevs) Jahan’da durmadan notlar aldı. “Neden böyle not alıyorsunuz?” diye sorduğumuzda Cemaati İslami’de, yapılan sohbetlerde herkesin mutlaka notlar aldığını söylediler. Sözü daha fazla uzatmadan sizi Bangladeş ve Cemaati İslami hakkındaki röportajımızla baş başa bırakıyoruz.

CEMAATİ İSLAMİ RUKON ÜYESİYİM

Bize kendinizi tanıtabilir misiniz?

Ben Muhammed Enamul Hak 61 yaşındayım. Dhaka Üniversitesinden Bengal Dili ve Edebiyat Bölümünden mezun oldum. Birçok kolejde görev yaptım. Profesör ünvanlıyla Aralık 2013 yılında emekli oldum. Bangladeş Cemaati İslami’nin Rukon (Cemaati İslami’nin yöneticilerine verilen isim) üyesiyim. Cemaati İslami’nin ülke genelinde 50 bin rukon üyesi var. Cemaati İslami teşkilatını rukon denilen üyeler yönetiyor. Aynı zamanda Unıon (Bagladeş’te yerel yönetimindeki en küçük birime verilen isimdir) biriminin başkanıyım.

ÜÇ MADDELİK DAVA PROGRAMI

Cemaati İslami’nin teşkilatlanma yapısını anlatabilir misiniz?

Cemaati İslami’nin üç maddelik bir dava programı, dört maddelik de bir teşkilatlanma programı var. Dava programındaki üç ana madde: Birincisi Allah’a kulluk ve Peygamberimizin hayatını anlatmak, ikincisi bunu kabul edenlerin hayatının terbiye edilmesi. Üçüncüsü ise bunlarla beraber yöneticileri terbiye etmektir.

CEMAATİ İSLAMİ’NİN TEŞKİLATLANMASI

Teşkilatlanma programındaki dört madde: Birincisi davet ve tebliğ ile insanlara bu daveti ulaştırmak. İkincisi bu daveti kabul edenleri bir araya getirmek ve terbiye etmek. Üçüncüsü muaşerinin yani toplumun ıslah edilmesi. Dördüncüsü ‘İslahul Hüküma’ yani mevcut hükümetin bütün birimlerinde yer alanların ıslah edilmesi. Cemaati İslami bunu demokratik yollarla yapmak için çalışıyor.

CEMAATİ İSLAMİ’NİN ÜYELİK SİSTEMİ

İnsanlar Cemaati İslami’ye nasıl üye oluyor?

Cemaati İslami kendi kamuoyunu oluşturmak için bütün insanlara davasını anlatıyor. Kendilerini seven ve destekleyen kişilere bir form doldurtuyor. Bu formu dolduranlar Cemaati İslami’ye üye oluyor. Bundan sonra belli bir müfredat çerçevesinde dersler yapılıyor. Cemaati İslami’ye ilk girenlere işçi (cemaat işleri için ülke çapında uğraşan kişilere verilen isim) deniliyor. İslami bir eğitimden başarıyla geçen kişiler rukon konumuna geliyor.

Bir bölgede beş rukon olunca orada bir Unıon kuruluyor. Beş rukon arasında gizli oylama yapılarak bir kişi başkan seçiliyor.

CEMAATİ İSLAMİ BANGLADEŞ’İN ÜÇÜNCÜ BÜYÜK GÜCÜDÜR

Cemaati İslami’nin gücü nedir?

Cemaati İslami belli bir ideolojiyi hedef almış ve o ideolojinin içerisinde insan hayatının bütün alanını tamamen terbiye edecek bir harekettir. Bu anlamda uzun süren bir sömürgeden sonra oluşan ulus devlet yapısı içerisinde Hindistan’dan ve sonradan kurulan Pakistan’dan büyük bir zulüm görmüştü. Bu halkın büyük bir kısmı eğitimsiz bırakılmıştı. Böyle bir cehalet içerisinde ilmi bir çalışma yapmak kolay değildir. Ancak 1941’den bu yana Bangladeş topraklarında böyle bir ideolojik organizasyonun çıkacağı beklenmiyordu. Bu zaman diliminde birçok gayri dini teşkilatlanmalar örgütlenmeler görüldü. Cemaati İslami özellikle 1971’den yani Bangladeş devleti kurulduktan sonra iktidarı elinde tutanlardan tarafından sınırsız zulüm görmesine rağmen şuanda Bangladeş devletinin 3. büyük siyasi hareketidir. Cemaati İslami’nin bu yükselişinden korkarak baskı ve zulümler artmıştır. Bu yükselişin hızını ve kapsamını fark eden Bangladeş’teki Cemaati İslami’nin aleyhindeki güçler ve İslami yasalara karşı olanlar sadece ve sadece Cemaati İslami’yi hedefe aldılar. Onların bu zalimce tavırları bizim gücümüzü ortaya koyuyor.

EN YÜKSEK OYU ALAN PARTİYİZ

Bangladeş yönetimi nasıl baskılar yapıyor?

2009’dan bu yana başlayan faşizan, hukuksuz, resmi, gayrı resmi bir şekilde Cemaati İslami üzerinde büyük baskı oluşturuldu. Bunu iki gruba ayırabiliriz. Cemaati İslami’yi destekleyenler bir de halk. Cemaati İslami içerisindekilerden bu zulümlerden dolayı şehit olanlar oluyor. Yaklaşık 6 yıldan bu yana çeşitli sebeplerden dolayı binden fazla cemaat mensubu şehit edildi. Bütün bunlara rağmen programlarımıza daha fazla insan katılıyor. Fakat ikinci grup dediğimiz halk, Cemaati İslami üzerinden, gerek medya tarafından, gerek devletin bütün organlarıyla baskı uyguladığından korkuyor. Bir yerde Cemaati İslami program yaptığı zaman programa katılan halk, hükümetten baskı görünce korkuyor ve bir sonraki programa katılmaktan çekiniyor. En son yerel seçimlerde Cemaati İslami Bangladeş tarihindeki en yüksek oy alan partidir.

CUNTA YÖNETİMİ SEÇİM SONUÇLARINA TAHAMMÜL ETMEDİ

Yerel seçimlerdeki bu başarıyı hükümet akıl almaz bir tavır ile bastırdı. Halkın seçtiği kişileri cezaevlerine attı. Bizim bulunduğumuz şehrin belediye başkanını sadece Cemaati İslami mensubu olduğu için tutukladılar. Halk bize bu yetkiyi verdi fakat iktidarı elinde bulunduran güç, halkın bize verdiği bu yetkiyi kullandırmayıp gasp ediyor. Cemaati İslami en son yapılan genel seçimlerde de üçüncü parti oldu. Ülkenin kırsal bölgelerinde kapı kapı dolaşan biri olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Halk rahatlıkla Cemaati tercih edecektir. Bangladeş’te âlimler bazı ayrı görüşlere rağmen seçim olduğu zaman Cemaatin yanında yer alıyorlar.

MÜSLÜMANLAR BİZE YAPILAN ZULMÜ GÖRMÜYOR

Bugün Bangladeş’teki insanlar sadece Müslüman oldukları için baskıya uğramıyorlar. İnsani olarak da baskıya uğruyorlar. Ve insan hakları ihlalleri yapılıyor. Bangladeş İslam dünyasından uzakta olduğu için yapılan zulümler yeterince Müslümanlar tarafından görülmüyor. İslami ve insani olarak büyük bir zulüm var. Türkiye Müslüman insanların ümididir. Mısır’da ve Gazze’de Türkiye’nin takındığı tavrı çok takdir ettik.

MÜSLÜMANLARDAN DESTEK BEKLİYORUZ

Müslümanlardan neler bekliyorsunuz?

Müslümanlar kardeştir. Bize gayri insani zulümler yapılıyor. Bu zulümler karşısından ne yapacağımızı şaşırdık. Biz kendi politikamızı ve siyasetimizi belirliyoruz. Biz Müslüman kardeşlerimizin siyasi tecrübelerini bize aktarmasını istiyoruz. Cemaati İslami aynı zamanda çok fakir bir cemaat. Yapılan zulümler masraflarımızı kat be kat arttırdı. Kimisi sakat kalmış, kimisi cezaevine girmiş, kimisi şehit olmuş cemaat fertleri var. Bizim geride kalan yetimlere ve ailelere yaptığımız yardımlar yetersiz kalıyor. Bu konuda Müslümanların bize yardım etmesini istiyoruz. Gıda, ilaç ve maddi desteklerini bekliyoruz.

ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER BİZİ SÖMÜRÜYOR

1971 yılından beri Bangladeş’e insani bir iktidar gelmedi. Bangladeş modern çağda inanılmaz haksızlıklara uğruyor. Çok uluslu şirketler çok ucuz maliyete iş yaptırıyorlar. Yönlendiren kimse olmayınca onlarda halkı sömürüyor. Türkiye’den den birçok firma Bangladeş’te iş yaptırıyor. Çok uluslu şirketler orada insanları sömürüyor.

CEMAATİ İSLAMİ BİR TALİM VE TERBİYE ENSTİTÜSÜDÜR

Öncelikle bize kendinizi tanıtabilir misini?

İsmim Ferdous (Firdevs) Jahan. Bangladeş Cemaati İslami hareketinin rukon üyesiyim. (Firdevs Hanım eşinden etkilenerek Cemaati İslami’de rukon üyesi olmuş) Aynı zamanda Bucak (Bangladeş’te bir yerleşim yeri) teşkilatının kadın kolları başkanıyım ve ilçe meclisi şura üyesiyim. Lise mezunuyum ve ev hanımıyım. Cemaati İslami hareketi öncelikle bir talim ve terbiye enstitüsüdür. Bu talim ve terbiye, kişinin Cemaati İslami ile tanışmasıyla başlar. İlk etapta katılım formu doldurarak cemaate üye olunur. Sonra da aktivist konumuna yükselme ile proses olarak devam eder. Bir aktivistin 4 temel ameli vardır:1. Davet ve tebliğ yapacak, 2. Ayda dört defa teşkilatın programlarına katılmak zorundadır, 3. Kendi malından bir miktarı bu teşkilata bağış yapacak, 4. Günlük rapor tutacak. Bu günlük rapor sistemi Cemaati İslami hareketinin bilinçli bir Müslüman yetiştirmesinin temelini oluşturuyor. Bu raporda her gün manası ile Kur’an ve hadis okunması ve kişisel ahlaki gelişim üzerinde çeşitli çalışmaların kaydı tutuluyor.

Böylece belirli müfredatına tabi tutularak herkesin bilinçlerini geliştirme faaliyeti yürütülüyor. Ve en son aşamada kendini geliştirmiş kişilere biat (yemin) okutarak rukon (sutun) unvanı veriliyor. “İnnassalati wa nusuki wa mahyaya wa mamati lillahi rabbil alamin” (De ki: Muhakkak benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah içindir) bu ayeti şerifin ışığında bu biat gerçekleştiriliyor.

HALK BÜYÜK BİR BASKI ALTINDA

Cemaati İslami Bangladeş’te ne kadar etkilidir?

Halk bu durumda hakikaten inanılmaz zorluklar çekmektedirler. Çünkü bilinçli bir şekilde halk üzerinde sıkı bir denetleme politika uygulanıyor. İfade ve barışçıl demokratik hakları çiğniyorlar. Bütün kamu ve devletin her kademesinde kendi adamlarını oturtmuşlar ve istediklerini yaptırıyor. Bütün emniyet güçleri de öyle. Bu hükümetin bunca zulümlerine rağmen geçen yerel seçimlerde Cemaati İslami’nin başarısı sanki cemaatle halkın kucaklaşması gibiydi. Yalnız ben kendi şehrimin örneğini size sunayım, geçen yerel seçimde diğer iki partinin adaylarının beraber aldığı oy sayısının toplamından fazla oy aldı bizim adayımız. Ben sandıkların başında görev yaptım, Cemaati İslami’yi halkın sevinçle karşıladığına şahit oldum.

5 MAYIS 2013 TARİHİNDEKİ KATLİAMI DÜNYA ARAŞTIRSIN

Bangladeş yönetiminin yaptığı zulümler dış dünyaya yansıyor mu?

Hükümet, devletin her organında kendi adamlarını yerleştirerek iktidarı kontrol altında tutmaktadır. Her türlü muhalefete yönelik baskı ve hatta silahlı baskı düzenliyorlar. Maalesef bunları dünyaya duyurmakta aciz kalıyoruz. Yalnız tek bir örnek size söyleyeyim, ‘Hefazat-i İslam’ isimli bir çatı organizasyonun mitinginde bu zalim hükümet hunharca katliam yaptı. Bütün medyayı miting alanından kovdu ve en son cesetlerini buldozer ile yerle bir etti ve çöp toplama araçlarıyla topladı, sakladı ve gömdü. Bunları haber yapan Diganta TV kanalı ve İslamic TV kanalının da yayın hakları ellerinden alınarak kapatıldı. Ben dünya Müslümanlarına buradan, 5 Mayıs 2013 tarihinde Bangladeş’te devlet tarafından gerçekleştirilen katliamı araştırmaya davet ediyorum. Çünkü sessiz bir şekilde, belki de Bangladeş tarihinin en vahim Müslüman katliamı gerçekleştirilmiş ve bu katliam dünyadan gizlenerek üstü örtülmüştür. Fakat inşallah, bunlar ortaya çıkacak ve bu yapılan zulüm ve katliamın hesabı sorulacaktır. Bu arada yeni bir yayın yasası çıkartıldı, artık bütün Bangladeş medyasını tek tip ve tek elden kontrol altına alma çabaları başarıyla tamamlandı.

BAGLADEŞ’TE İSRAİL ZULMÜ VAR

Diğer Müslüman mazlum beldeler gibi Bangladeş’te de vahim bir zülüm söz konusu. Sizler bugün Mısır, Gazze’de olan bitenlere şahit oluyorsunuz. Türkiye’nin geçmişinde de muktedirlerin, Müslüman halk üzerindeki baskı zülüm ve ayrımcılık politikalarına şahit olmuşsunuz. Fakat Bangladeş Müslüman coğrafyasından kopuk olduğundan ve merkezden uzak kaldığı ve diğer birçok nedenlerden dolayı Bangladeş’teki zulüm ve vahşet yeterince bilinmiyor. Ben altını çizerek ifade etmek istiyorum ki, Gazze’nin bir israilden dolayı çektiği zulümlerle %90 Müslüman olan Bangladeş’teki İslami cemaat ve tarikatların oradaki sözde Müslüman olan muktedirlerden çektiği sıkıntılar farklı değildir. Müslüman dünyasının bu vazgeçilmez topraklarındaki halkları için ümmetin düşünmesi lazım, yakından ilgilenmeleri lazım. Medyada da bu yapılan zulümler anlatılmalıdır.

ZULME KARŞI DİRENECEĞİZ

Abdulkadir Molla’nın şehadetinden sonra Bangladeş’teki durum nedir ve yakın gelecekte ne tür bir hareketlilik bekliyorsunuz?

Daha önce de ifade ettiğim gibi, Bangladeş yönetimi bütün organlarıyla Cemaati İslami hareketi üzerinde ve iktidara muhalefet eden bütün oluşumlara karşı gayrı kanuni bir şekilde sistematik zulüm işliyor. Biz ve bizim evlatlarımız, gençlerimiz her türlü barışçıl politikalar ve eylemleriyle halka ulaşarak bu haksızlığa karşı koymaya çalışıyoruz. Gençlerimizin erkek kanadı ‘chhatrashibir’dir; kadın kanadı da ‘İslami chatrisanstha’dır. Bangladeş Cemaati İslami’nin kadınlar kanadı tıpkı erkekler gibi mürettep teşkilatlanmasına sahip.

BANGLADEŞLİ MÜSLÜMAN KADINLARIN SIKINTILARI

Bangladeşli Müslüman kadınların gündemindeki sorunlar nedir?

Bangladeşli kadınlar dini çalışmalar yaparken temel sorunlarının başında, ailesel engellemeler ve ekonomik şartların zorluğu gelmektedir. Yani, bir kadın bu yolda kendi aile fertler tarafından bazı yerlerde kocası tarafından bazı yerlerde babası ya da ağabeyleri tarafından engelleniyor. Bir de bildiğiniz gibi özellikle Bangladeş’in kırsal bölgelerde ailevi ekonomik durumların epey zayıf olması ve ev kadınlarının çalışarak geçimlerini sağlamaları da din yolunda vakit ayıramamasının diğer temel sorunlarındandır.

HZ. ASİYE VE ZEYNEP GAZALİ’Yİ ÖRNEK ALIYORUZ

Siz kadın olarak kimleri kendinize örnek alıyorsunuz?

Birincisi Firavunun eşi Hz. Asiye’yi ve modern dönem kadınları arasından Zeynep Gazali’yi örnek alıyoruz.

ÇOCUKLARINIZI İSLAMİ CEMAAT TERBİYESİYLE YETİŞTİRİN

Bir anne ve bir Bangladeşli kadın olarak bizlere neler söylemek istersiniz?

Bir anne olarak ve bir Bangladeşli kadın olarak ben bütün Müslüman kadınlara bir çağırıda bulunmak istiyorum: Her bir Müslüman anne, mutlaka kendi ailesini ve çocuklarını İslami harekete yönelik ve İslam’ın yüce ölçülerine göre yetiştirmelidir.

Bu haberler de ilginizi çekebilir