• DOLAR 32.37
  • EURO 34.966
  • ALTIN 2325.351
  • ...
Erdoğan: `Gülen`i ya sınır dışı edin ya da bize verin`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

NEWYORK - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler 69. Genel Kurulu Genel Görüşmelerine katılmak için bulunduğu New York`ta düşünce kuruluşlarından Dış İlişkiler Konseyi`nde (CFR) bir konuşma yaptı.

Erdoğan, “Biz Filistin’e baktığımızda Arap, Sünni, Hamas mensubu değil önce insanı görürüz. Irak’a baktığımızda Sünni, Şii, Hıristiyan, Kürt, Arap, Ezidi değil önce insanı görürüz. Suriye’de Sünni, Nusayri değil, sadece insanı görürüz. Haksızlığa uğrayan Müslüman, Hristiyan ya da Musevi olsun, Türkiye onun yanındadır.” dedi.

“israil, hem kendi halkını hem de bölge halklarını ateşe atmaktan kaçınmıyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak`taki tüm tarafların hissiyatını çok iyi anladıklarını, Irak`a ilişkin de çok sayıda uyarılarda bulunduklarını ancak orada da önlemler alınmaması neticesinde şu andaki sonucun ortaya çıktığını söyledi.

israil-Filistin meselesini en başından itibaren yakından takip ettiklerini ifade eden Erdoğan, "Bu meselede de İsrail`e ve çözümde etkisi olabilecek taraflara sürekli doğru uyarılar yaptık. Libya`da bugün yaşanan olaylar, öngörülemez olaylar değildi. Mısır`da yaşanan ve bütün bölgenin vicdanını yaralayan olaylar, göstere göstere geldi. Suriye krizi, modern dünyanın ilgisizliği nedeniyle arkasında yüzbinlerce masum insanın cansız bedenini, 6 milyona yakın insanın yer değiştirmesini bırakmış, maalesef modern dünyanın ilgisizliği nedeniyle adım adım tırmanan bir trajediye dönüşmüştür. Aynı şekilde Irak`ta, önceki yönetimin uzlaşmaz, bencil, sorumsuz tavırları, ortaya çıkan bugünkü tablonun mimarı olmuştur. Filistin meselesi, sadece Filistin`i değil; yeryüzündeki tüm Müslümanları ve tüm vicdan sahibi insanları derinden etkileyen bir meseledir. Bölgedeki birçok krizin temelinde de Filistin meselesi vardır. İsrail yönetimi, bu hassasiyeti çok iyi bildiği halde, hem kendi halkını, hem de bölge halklarını ateşe atmaktan kaçınmamıştır." dedi.

“Bizim eleştirilerimiz İsrail yönetimine ve onun politikalarınadır”
İspanya`dan 15. yüzyılda kovulan Musevilerin, Osmanlı topraklarına sığındıklarını ve yüzyıllar boyunca huzur içinde yaşamlarını sürdürdüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aynı şekilde Hitlerin zulmünden kaçan Musevilere de ülkemiz kucak açmıştı. Antisemitist yaftası, zaman zaman benim şahsıma da yöneltiliyor. İsrail`in uluslararası hukuka sığmayan, insan haklarını çiğneyen, insan hayatını hiçe sayan katliamlarını eleştirmek, antisemitizm değildir. Gazze`ye yardım götüren uluslararası bir gemiyi durdurup, 10 kişiyi katleden bir devletten hesap sormak, antisemitizm değildir. Gazze`de, ayrım yapmadan, parkta, bahçede, sahilde, okulda, hastanede, camide, evlerinde masum çocuk ve bebekleri katleden bir yönetimi eleştirmek, takdir edersiniz ki antisemitizm değildir. Bizim eleştirilerimiz, asla ve asla Musevilere değil; sadece ve sadece İsrail yönetimine ve onun politikalarınadır. Hiç kimse bunu çarpıtmasın." diye konuştu.

"Türkiye olarak herhangi bir terör örgütüne destek vermemiz söz konusu olamaz”
Bir süredir belli bazı çevrelerin Türkiye’yi, terörle yan yana göstermeye yönelik gayretleri olduğunu gözlemlediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “Özellikle ABD’deki bazı medya kuruluşlarının ve bazı STK’ların, tamamen asılsız yayınlarla tamamen mesnetsiz iftiralarla planlı şekilde Türkiye’yi hedef aldıklarına şahit oluyoruz. Özellikle IŞİD konusunda, Türkiye, bazı medya kuruluşları tarafından son derece haksız ve art niyetli haberlere konu ediliyor. Uzun yıllardır terörle mücadele eden, terör sebebiyle ağır bedeller ödeyen, terörle mücadelesinde de yalnız bırakılmış bir ülke olarak, hiçbir terör örgütüne destek vermemiz asla söz konusu değildir.”

"2012 yılından itibaren ‘paralel yapı’ ciddi bir tehdit haline geldi"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "ABD’deki bazı medya kuruluşları ve düşünce kuruluşlarının, `Paralel Yapı` adını verdiğimiz bu örgütün kısmen de olsa etkisi altında kaldığını görüyoruz" dedi.

Bunun Türkiye içinde, yaklaşık 30 yıldır varlık gösteren ve faaliyette bulunan bir örgüt olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu örgütün elebaşı, 1999 yılında Türkiye’den ayrıldı ve ABD’nin Pensilvanya eyaletine yerleşerek, faaliyetleri buradan idare etmeye başladı. Son yıllara kadar bu örgüt, Türkiye içinde ve dünya genelinde eğitim ve yardım faaliyetlerinde bulunan bir örgüt olarak tanınıyordu. Ancak, 2012 yılından itibaren, örgütün farklı amaçlarının olduğu, büyük bir çıkar şebekesine dönüştüğü; çeşitli ülkelerde elde ettiği güç ile ciddi bir tehdit haline geldiği anlaşıldı. Düşününüz ki bir ülkenin polis teşkilatı, bu örgütün etkisi altına giriyor. Polisler, amirlerinin talimatıyla değil, Pensilvanya’dan gelen talimatla hareket ediyor. Düşününüz ki bir ülkenin yargı teşkilatı bu örgütün etkisi altına giriyor ve hâkimler, delillere göre, vicdanlarıyla değil, Pensilvanya’daki örgüt liderinden gelen talimatlarla karar veriyor. Örgütle mücadeleye başladığımızda, sadece emniyet ve yargı değil, devletin birçok kritik noktasına sızdıklarını ve buralarda, örgüt çıkarları doğrultusunda faaliyet gösterdiklerine şahit olduk. Faaliyetlerin, ulusal sınırları aşarak, uluslararası istihbarat taşeronluğuna kadar ulaştığını da tespit ettik." dedi.

“2013 Aralık ayında yapılan, yolsuzluk operasyonu kılıfı altında hükümeti devirme operasyonuydu”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2013 yılının aralık ayında Hükümete yönelik operasyon yapıldığını anlatarak, "Başbakanı olduğum Hükümete yönelik saldırı, altını çizerek söylüyorum: Yolsuzluk operasyonu kılıfı içine gizlenmiş, Hükümeti devirme operasyonuydu. Öyle ki, şahsımı, bakanlarımı ve çalışma arkadaşlarımı yargılayıp mahkûm etmek üzere önceden dava dosyaları dahi hazırlanmış, operasyon içinde bunlar sıraya konmuştu. Söz konusu dosyalarda, şahsım ‘Dönemin Başbakanı’ diye anılıyordu. Bu darbe girişimini başarıyla etkisiz hale getirdik." dedi.

Gülen`i sınır dışı edin ya da bir suçu olmadığı iddiasındaysa bize verin
Başkan Obama`ya "Bizden istediğiniz teröristleri biz size nasıl teslim ediyorsak siz de bizim ulusal güvenliğimizi tehdit eden bu şahsı ya sınır dışı edin ya da bir suçu olmadığı iddiasında ise bize verin" dediğini belirten Erdoğan, "Umuyorum ki Türkiye ve Amerikan yönetimi, her iki ülke için tehdit teşkil eden bu örgütle mücadelede iş birliği yapacaklardır." dedi. 

(İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir